SİYASET

Hasan Öztürk : Şirretliğin asıl nedeni - yenişafak

Tarih
21 Mayıs 2016
İzlenme
1323 Kişi

 “Şirret” diyordu sözüne, gönlüne, fikrine güvendiğim adam. “O bir şirret! Çünkü yaygaracıdır...

Çünkü çıkarcıdır...

Çünkü edepsizdir...

Çünkü çıkarı zedelenirse eğer yıkmayacağı kural yoktur” diyordu.

“Çemkirir, edepsizleşir, sonra da hiçbir şey olmamış gibi yine sağında solunda dolaşır” diyordu.

***

Behiç Kılıç polis adliye muhabirliğinin duayenlerindendi. İyi gazeteciydi. Kısa bir dönem onunla çalışma imkanım oldu. Dünya görüşlerimiz çok farklı olsa da ondan çok şey öğrendim.

Öğrendiğim şeylerden biri de bazı “makbul” sayılan gazetecilerin, iktidara ya da siyasete muhalefetlerinin asıl nedeninin toplumun çıkarları için olmadığı gerçeğiydi..!

“Büyük gazeteci” sandıklarımızın bir kısmının keskin, acımasız, haksız ve ahlaksız muhalefetinin altında kişisel çıkarlarının yattığı gerçeğini Behiç Kılıç'tan bizzat dinleyerek öğrendim.

SİLAHLARI GÜMRÜKTEN GEÇİREMEYEN GAZETECİ ÖZAL'A DÜŞMAN OLMUŞ

Bir gün Behiç Kılıç'ın odasında oturuyorduk. Onun adetiydi bana da bulaştı. Gazetelerdeki haber ve köşe yazılarını maket bıçağıyla keser, masasının üzerinden günlerce tutardı.

Sonra bir gün “Alın size manşet” diye bir gazete parçasını toplantı masasına bırakırdı.

Yine öyle olacak diye beklerken birden birkaç köşe yazısını gösterdi. “Bakın nasıl da saldırmışlar” dedi.

Ve bir anısını anlattı…

Behiç Kılıç'ın abi diye hitap ettiği (benim bu yazıda X abi diyeceğim) bir gazeteciyle ilgili anısı şöyle:

“Bir gün X abi kapıdan girdi. Çok hiddetliydi. Odasına kapandı. Yazı işleri toplantısı başladığında “Özal'a vurun” dedi.

Şaşırdık.!

'Abi dedim… Ne oldu? Hani Özal'ı destekliyorduk. En azından eleştirmiyorduk… Ne oldu da yayın politikamızı değiştirdik?'

Söylemedi.

Hatta 'Şu, şu konularda sonuna kadar gidin' diye talimat verdi.

O günden sonra Özal'a bel altıda vurarak, amansız bir muhalefete başladık.

Gazetenin politika değişikliğini bir süre sonra öğrendim. X abi, bir süre önce Başbakan Turgut Özal ile yurt dışına seyahate gitmişti. X abinin silah merakı var. Nasıl olsa başbakan ile dönüşlerde gümrükte sorun olmaz diye gittikleri ülkeden 2 silah almış getirmiş. Ama gümrükten geçirememiş. Özal'a söylemiş o da ilgilenmemiş. X abinin Özal düşmanlığı, Özal'a muhalefetinin altında yatan neden 2 silahı gümrüksüz geçirememesiymiş..!”

Behiç Kılıç'ın abi diye anlattığı gazeteci hala hayatta…

Bugünlerde bir şey oluyor dikkatinizi çekmiştir. Daha önce, “eski sevgili alışkanlığı” , “şirretin edepsizliği” gibi başlıklarla eleştirdim bazen. Bazen başka bahanelerle üstü kapalı cümleler kurdum.

Olan şu:

Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın bazı gazetecilerin bugünlerde “saldırılarına” şahit oluyoruz.

Saldırılarının nedeni kişiselken, genele teşmil etmeye çalışıyorlar.

Bu saldırılarının nedeni olarak, “Ak Parti'de ya da Cumhurbaşkanı'nın tutumundaki bir takım değişiklikler” sanıyoruz.

Oysa toprağı bol olsun Behiç abinin anlattığı “silah” hikayesinin benzerinden başka bir neden değil inanın.

Zira, konumunu yitirmenin… Sizin, bizim gibi sıradan bir insan, sade bir gazeteci olmanın hazımsızlığını yaşıyor. El üstünde tutulduğu günlerin geride kaldığı gerçeği onu hırçınlaştırıyor ve saldırdıkça saldırıyor.

Şimdi soru şu, “2 silahı gümrüksüz geçiremedim” diye Özal'a saldıran duayen (!) gazeteci ile bugün konumunu yitirmiş gazeteci arasında bir fark var mıdır?

Dahasını da söylemeyeyim...

Anlayana fazla bile…

Yenişafak
20 Mayıs 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER