SİYASET

Hasan Öztürk : Beklenti satın alan AKP’li fırıldaklar

Tarih
21 Ağustos 2016
İzlenme
3848 Kişi

“Beklenti satın almak” sadece ekonomi deyimi olarak kullanılmasa gerek. Zira geleceğe yatırım yapma anlamında bir cümle olarak bakıldığında pekala da siyasette de “beklenti satın alınabileceği”ni görmüş oluyoruz.

Hep kazanmak ya da siyaseti hep sörf tahtasının üzerinde durmak şeklinde kurgulayanlar açısından “beklenti satın almak” çok daha cazip olmalı..!

AMELİYAT SONRASINI SATIN ALANLAR

Biraz geçmişi hatırlamak...

7 Şubat 2012'deki MİT krizi aynı zamanda bir “beklentiyi satın alma” günüydü.

Bir kaç gün önce Sabah'ta yayınlanan FETÖ'cü bir itirafçının anlattıkları bunun kanıtı.

Neydi o anlattıkları?

7 Şubat 2012 günü dönemin Başbakanı Erdoğan ameliyata girecekti. Ama ameliyattan son anda vaz geçmişti. Bunu duyan FETÖ'nün Ege imamı Necdet İçel çiftliğinde kendince “hayırlı” haberi beklerken birden olumsuz cevap gelince, “Ameliyata nasıl girmez? Allah kahretsin nereden uyandı bu adam? Nasıl ölmez...” diye böğürmüş.

Hatırlayın aynı günlerde sürekli “Erdoğan'ın kaç yıl ömrü kaldı ki? İyi tamam da ömrü yetecek mi?” gibi birçok tezviratı yayanlar da yine aynı terör grubuydu.

Görüyorsunuz ya “Beklentiyi satın almışlar” lakin beklenti gerçekleşmeyince “böğürme”ye başlamışlar.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın canına kast ettiklerini Ankara'daki güvenilir kaynaklardan bir kaç kez dinlemiştim. Ameliyat masasında kalması için bir tezgahın kurulduğunu öğrenmiştim.

Daha sonra ameliyat başka doktorlarla gerçekleştirildiğinde bu kez “Ergenekoncu doktorlar ameliyatına girdi, hayatı tehlikede” tezviratını yapanlar da yine aynı çevreler olmuştu.

Bu konuyu bir kez ima yollu bir kez de açıktan yaklaşık bir yıl önce anlatmıştım. Bana “delilin ne, kimden öğrendin” gibi biraz tehdit kokan birçok soruyu soranları hatırlıyorum.

O günden bu güne Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın hayatını kaybedeceği beklentisini satın alanların türlü türlü oyunlarıyla karşı karşıyayız.

UZUN ADAM'A UZUN VE BEREKETLİ ÖMÜR

Allah uzun ömür versin. Hatta şahit oldum, Kısıklı Meydanı'nda vatan nöbetini tutan binlerce insana “Allah bizim ömrümüzden alsın ona versin” diye seslendiğimizde sabahın 4'ünde “amin” nidalarıyla ortalık inlemişti.

Ama birileri Cumhurbaşkanımızın hayatını kaybedeceği beklentisi üzerinden piyasayı, siyaseti, Türkiye'yi dizayna kalkışmıştı. Ve o beklentiyi satın almıştı!

Bir beklenti satın alınması daha söz konusuydu.

ERDOĞAN'SIZ TÜRKİYE BEKLENTİSİNİ SATIL ALMAK

Özellik 17/25 Aralık darbe teşebbüsünden sonra, “Erdoğan'ın uluslararası dolaşımının sona erdiği”, artık “Batının Erdoğan'ı sildiği” bu yüzden de “Erdoğan'sız bir Ak Parti ve Erdoğan'sız bir Türkiye” beklentisi oluştuğu yönünde...

Bu tezleri de satın alanların başında FETÖ terör grubuydu. Lakin birileri daha vardı. Salih Tuna'nın deyimiyle “AKP'li fırıldaklar”.

Bunlar Ak Parti'yi ruhundan koparmanın yollarını “sureti haktan görünüp” yapıyorlardı.

Beştepe tartışmalarında (yok kaçaktı, yok çok para harcanmıştı filan) topa hiç girmeyerek...

“Diktatör” tartışmalarına yüzeysel cevaplar vererek...

“Başkanlık” tartışmalarında doğrudan karşı safa geçerek...

Nihayetinde 7 Haziran seçimlerinden sonra bir koalisyon kurulsun diye olağanüstü çaba sarf ederek beklenti satın aldılar.

Çünkü onlara göre “Erdoğan dönemi bitmiş”ti ve kendilerince beklenti satın almışlardı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan (Allah uzun ömürler versin) yaşadıkça, milletin ona teveccühü devam ettikçe onu siyaseten tasfiye yoluna giden görünür “düşmanlar”ı anlayabiliriz.

Lakin yanında, sağında, solunda bulunup da arkadan ona düşmanlık yapanlara ne demeli?

KOALİSYON BEKLENTİSİNİ SATIN ALANLAR

Gözümüzün içine baka baka yalan söylediler, söylüyorlar. Hadi bizi kandırdılar, kandırıyorlar da Erdoğan'a bunu nasıl yaptılar, yapıyorlar?

O sureti haktan görünen AKP'li fırıldaklar “CHP/AKP büyük koalisyonu kurulsun, Erdoğan Beştepe'ye hapsolsun” için kalem oynattılar, siyasetin karanlık koridor ve dehlizlerinde yol yürüdüler, fısır fısır fısıldayıp arkadan dolandılar. Dünya egemenleriyle gizli kapaklı iş tuttular!

Şükür ki 1 Kasım'a giden yolu açan yine Erdoğan'dı. Şükür ki koalisyon oyununun asıl amacının ne olduğunu farkeden de oydu..!

Nihayetinde Ak Parti 1 Kasım'dan tek başına iktidar olarak çıktı. (Ki Ak Parti'nin çalıştığı kamuoyu firmalarının yöneticileri bile 'ne gerek var seçime aynı sonuç çıkacak, zaman, enerji ve ekonomi kaybı' diye ulu orta konuşuyorlardı, hatırlayın)

Ama bu kez de devlet aygıtının hızlı ve sağlıklı işlemesinde başat rolü olan “bürokratların atanması” meselesiyle karşılaştık.

Bu arada, özellikle 17/25 sonrası “Acırsanız, acınacak hale gelirsiniz” diyen bir liderlik vardı. Ve her vesile ile, Paralel Yapı, FETÖ hatırlatması yaparak bu terör grubuyla acımasızca mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen bir liderlikti bu.

Ne hikmetse yine Erdoğan'ın yanında görünenlerin, bu mücadelede ipe un serdiğine şahit oluyorduk, istisnalar hariç...

Çünkü bugün daha net görüyoruz ki yine beklenti satın alıyormuş bazıları...

ABD VE AB'NİN TÜRKİYE POLİTİKASINI SATIN ALANLAR

Ve bir gün öğrendik ki “Türkiye'nin güvenlik politikalarıyla ilgili derin çatlak oluşmuş” zirvede.

Devletin güvenlik politikasına karşı bir başka güvenlik politikası inşa edilmek istendiğinde işlerin bir anda nasıl şekillendiğine şahit olduk.

Ak Parti Olağanüstü Kongresi ve akabinde oluşan yeni MKYK ve MYK, daha sonra değişen genel başkanlık ve en nihayetinde Binali Yıldırım başkanlığında kurulan 65'nci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti.

Dikkat ederseniz, hükümet kurulduğunda Başbakan Binali Yıldırım'ın ilk sözlerinden biri, “Dostlarımızın sayısını artırıp, düşmanlarımızın sayısını azaltacağız”dır.

Lakin, Ak Parti ve hükümetteki bu yeni dönemden önce anlaşılıyor ki AKP'li fırıldaklar yine bir beklentiyi satın almışlar. O da “Erdoğan Beştepe'ye hapsolacak. Amerika ve AB muhatap olarak hükümeti kabul edecek(!)”

Hep bir beklenti üzerine olmuşlar bakın!

15 TEMMUZ BEKLENTİSİNİ SATIN ALANLAR

Nihayetinde 15 Temmuz gecesine geldik. O kapkaranlık başlayıp pırıl pırıl bir sabaha uyandığımız gece kimlerin hangi beklentiyi satın aldığını öğrenmemiz gecikmedi.

Cumhurbaşkanımız Marmaris'te bir suikast ile ortadan kaldırılacak, bir iç kargaşa çıkacak, darbe başarılı olacak. Peki sonra?

Sonra Feto'nun gelişini filan anlatacak değilim..

Sadece yine sureti haktan görünen bazı siyasilerin satın aldıkları beklentileri karşılanacaktı” diyeyim siz anlayın..!

Star
21 Ağustos 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER