SİYASET

Hasan Karakaya : Petrol fiyatlarının düşmesi, ABD’nin yeni bir oyunu mu?

Tarih
01 Aralık 2014
İzlenme
2031 Kişi

1 Aralık 2014

Cuma sabahı,
Kanal A’daki “Manşetlerin Dili” programına giderken, “radyo” açıktı ve “Türk ekonomisi” üzerine bir sohbet yapılıyordu... “Radyo” hangi radyoydu, “sunucu” kimdi, “konuk” kimdi, bilmiyorum... Zaten, ilk önce bu konuşmayı da önemsememiştim...

Ama, biraz kulak kabartınca, “çok önemli şeylerin konuşulduğunu” anladım...

Sunucu soruyordu:

“Dolar 2.2’lerde... Euro 2.7’lere geriledi... Borsa 85 bin seviyelerine çıktı... Petrolün varili 75 Dolar seviyelerinde!.. Benzin ve motorin fiyatları deseniz, düşüşe geçti... Bu tabloya bakıp, piyasalarda bahar yaşanıyor diyebilir miyiz?”

“Uzman” olan konuk ise; “Gidişat son derece iyi görünüyor ama, ben iyimser olamıyorum!.. Bu durum, fırtına öncesi sessizliği andırıyor!.. Özellikle petrol fiyatlarının düşüşü demek, petrol üretip satan ülkelerin yatırımlarını olumsuz etkiler... Onların olumsuz etkilenmeleri, bizi de olumsuz etkiler...

Petrol fiyatlarındaki bu düşüş; bana hem siyasî, hem de suni geliyor!.. Ortada anormal bir durum var ve bu bana tabiî gelmiyor!”

YILDIZ SAVAŞLARI PALAVRASI!

İşte o zaman, kafamda şimşekler çaktı... Ortada “sunî bir düşüş” varsa ve işin içine “siyaset” girdiyse, bu demektir ki, birileri yine bir “oyun” oynuyor!..

İyi de; kim, kime “oyun” oynuyor ve amacı ne?.. Birileri, birilerini “iflâs ettirmek” mi istiyor, yoksa “gözdağı” verip, geri mi çekilecek?..

Bu oyunu çözebilmek için, “Arşiv” servisimizdeki arkadaşlardan “küçük bir araştırma” yapmalarını istedim... Onlar da, “petrol” üzerine “bir sürü haber ve bir sürü yazı” getirdiler... Hepsini okudum ama, 2001 yılında gazetelerde çıkan “Yıldız Savaşları” ile ilgili haberler ile Yenişafak ve Star’daki Merve Şebnem Oruç, Nedret Ersanel, Beril Dedeoğlu ve Selim Atalay’ın yazıları, bana hayli ilginç geldi.

Bu yazılarla, 2001’deki haberleri bir arada düşününce, “petrol fiyatlarındaki düşüş”ün sebebini, galiba anlamaya başladım...

Efendim; ABD’nin, “Soğuk Savaş Dönemi”nin son yıllarda, “geliştirdiğini” açıkladığı “Yıldız Savaşları Projesi”nin asıl amacı, meğer “Sovyetler Birliği’ni köşeye sıkıştırmak”mış...

CIA tarafından 10 Mart 2001’de açıklanan “belge”lere göre; dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyetleri köşeye sıkıştırmak için, “Yıldız Savaşları Projesi”ni başlattığını duyurmuş!..

CIA da, bu projeyi allamış, pullamış, şişirdikçe şişirmiş... 

“Etki”sini yüksek göstermiş, “maliyet”ini abartmış, “olabilirlik” derecesini üst seviyelerde göstermiş!..

“Plân” şuymuş:

“Sovyetler, nasıl olsa ABD’den geri kalmak istemez... Bizim bu projeyi başlattığımızı duyurunca, onlar da bir proje hazırlar!.. Bu projeyi hayata geçirebilmek için de çok para harcarlar!.. Sovyet ekonomisi zaten çöküşün eşiğinde!.. Bir de bu projeye başlarlarsa, tamamen iflâs ederler!”

Nitekim, daha sonra “CIA’nın plânı” doğru çıkmış... Sovyetler, ellerinde-avuçlarında ne varsa, kendi “Yıldız Savaşları” programına harcamış!..

ÜRETİMİ ARTIR, FİYATI DÜŞÜR!

Reagan, bununla da yetinmemiş... Bir yandan da, “Suudi yönetimi” ile görüşüp; “Petrol üretimini arttırın ama fiyatları düşürün!..” demiş... Suudiler, petrol üretimini arttırıp, fiyatları düşürünce, Moskova’nın da “petrol geliri” düşmüş!..

Ve tabiî, zaten zorda olan Sovyet ekonomisi, sonunda “iflâs” noktasına gelmiş!.. Bu iflâsı; “Perestroika” ve “Doğu Bloku’nun tümden çöküşü” izlemiş!..

Ne orostopolluk ama!..

Buradan çıkarılacak ders şu:

“Her hıyarım var diyenin peşinden, tuzluğu kapıp da koşmayacaksın!.. Her söylentiye de sazan gibi atlamayacaksın!”

Şekil 1 A’da görüldüğü gibi!..

Sovyetler’e bak, gör halini!..

YİNE AYNI TUZAK MI?

Diyeceksiniz ki, 13-14 yıl önceki “Yıldız Savaşları” palavrası ile “petrol fiyatlarındaki düşüş”ün ilgisi ne?..

O “ilgi”yi sağlayan da, yine bir Reagan!.. Ama bu, Ronald Reagan’ın oğlu Michael... 

Michael Reagan demiş ki; 

“Babam, Sovyetler’i hem Yıldız Savaşları Projesi, hem de petrol silahıyla yıktı!.. Şimdi de, bu yöntemi kullanıp, yeni düşman Putin’i iflâs ettirebiliriz!”

Öyle anlaşılıyor ki;

Bu yöntem, çoktan uygulanmaya başlanmış!.. Baksanıza; Suudiler, anlaşılmaz biçimde “petrol üretimini arttırmaya, fiyatları da düşürmeye” başladılar!..

Bu da, Rusya’yı sarstı elbette... Hem “petrol gelirleri azaldı”, hem de “Ruble’de yüzde 30 düşüş” yaşandı!..

Peki, bugün Türkiye’ye gelecek olan Rus Devlet Başkanı Putin bunun farkında değil mi?..

Elbette farkında!..

ABD Başkanı Barack H. Obama; “Putin, dünya için Ebola virüsü kadar tehlikeli” demenin ne kadar farkındaysa, Putin de; “Petrol fiyatlarının düşmesinin ardında siyasî manipülasyon var” diyerek, kendisine karşı kurulan “tezgâh”ın farkında olduğunu gösteriyor!..

Ama bu, gerçeği değiştirmiyor.

“Ukrayna” meselesinden dolayı “ambargo” kıskacına alınan Rusya’nın “şirket”leri de zorda... Rus şirketler “kredi bulmakta” zorlanıyor!.. Buna, bir de; bir varil petrolün “75 dolara düşmesi” eklenince, Rusya buna ne kadar dayanır?..

Hesaplara göre;

Bir varil petrolün “100 Dolar’ın altına” inmesi, Moskova’yı “2 yılda” çökertir!.. 

“60 Dolar”lara inmesine ise, “1 yıl” dayanabilirler!..

Suudi Arabistan ise, “3 yıl” boyunca, sesini çıkarmadan dayanabilir!..

Amerika da, bu “3 yıl” içinde, yapacaklarını yapar!.. Hem Moskova’yı halleder, hem Tahran’ı, hem Şam’ı!..

ÇOK KUTUPLU SAVAŞ!

Ama, şu da var: 

Petrol fiyatlarındaki bu ani ve şok düşüş, “Orta Asya”yı da etkileyebilir!..

Malûm;

Orta Asya’da “ekonomisiRus pazarlarına bağlı ülkeler” var. Hem yaptırımlar, hem de enerji fiyatları sebebiyle tökezleyecek bir Rus heyulası, olduğu gibi bu ülkelerin üzerine yıkılabilir. Rusya bölgede hami, sığınılacak çatı konumunu hızla yitirebilir ve böylesi bir basınç altında ülkeler hızla, biraz da beceriksizce yönünü Çin’e çevirebilir.

Peki, bu, ABD’nin işine gelir mi?..

Hiç sanmıyorum!..

“Ava giderken, avlanabilir!”

Bir “tehlike” daha var!..

“Sovyetlerin dağılması” ile sonuçlanan “Perestroika” sürecinin mimarı Mihail Gorbaçov diyor ki;

“Dünya, yeni bir soğuk savaşın kıyısında!.. Bazılarına göre ise, bu savaş başladı bile!”

Bu sözün yorumu şu:

“Yeni soğuk savaş çıktıysa, bu iki kutuplu değil, çok merkezli bir savaş olacak. Eskiden varolmayan küresel terör grupları, sınır aşan militanlık, Ortadoğu’yu alt üst eden radikallik ve kitlelerdeki sınırsız ve uzlaşmasız çatışma enerjisi çok cepheli savaşı vaad ediyor.

Üstelik artık çok kolaylaşan kitle imha silahları ile görünmeyen düşmanın ilan edilmemiş bir savaşla toplu katliam yapması gayet kolay...

Bu savaşta Batı bir tarafsa, karşısında çok fazla düşman var... Dünya böyle sınırı ve tarafı belli olmayan savaşa hiç alışkın değil... Ve buna yeni Soğuk Savaş demek de iltifat olur. Ayrıca bu savaşın muhtemel süresi ve galibinin nasıl ilan edileceği, korkutucu cevaplar gerektiriyor.

Son Soğuk Savaş’ta ABD, Moskova’yı önce silahlanma yarışına sürüklemiş, sonra da Sovyet ekonomisi bu yarışı iflasla kaybetmişti. Ekonomi, silahlanmanın yükünü karşılayamamıştı... Berlin Duvarı siyasi çöküşü simgelese de, çöküş ekonomiden kaynaklanmıştı. Ekonomi bozulunca her şey bozuluyor.

Ancak Amerika eski formülle Moskova’nın üzerine gitse de, Moskova’nın tarihten aldığı derslerle daha farklı hamleler yapması beklenir. Bu hamlelerin boyutları ve etkileri Türkiye dahil herkesi ilgilendirecektir. Sonuçta tarih kendini tekrarlamaz ve her savaş aynı biçimde sürmez... Yeni bir savaş dönemi belki başladı da, bunun ‘Soğuk’ olmayacağını öngörebiliriz.”

ERDOĞAN-PUTİN BAŞ BAŞA

Uzun lâfın kısası; “petrol fiyatlarının düşmesi”, enerjide dışa bağımlı olan Türkiye için, elbette avantajdır...

Ancak, bu gibi durumlarda “kısa vadeli” değil, “uzun vadeli” düşünülmeli ve bu “petrol savaşları”nın Türkiye’yi de olumsuz etkileyeceği gözden ırak tutulmamalıdır!..

Malûm, Rusya Devlet Başkanı Putin, bugün Ankara’ya geliyor... Bu ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile, herhalde “Batı’nın ambargosu”nu, “meyve-sebze ihracatı”nı ve “Türkiye’deki Rus yatırımları”nın geleceğini görüşeceklerdir!..

Rusya, şu anda, Türkiye’ye “dört elle sarılma” durumuna gelmiştir... Türkiye ise, elbette; “düşene, bir tekme de benden” demeyecek ve elinden gelen “katkı”yı sunacaktır!.. Ve tabiî, gelecekte bunun “meyve”lerini toplayacaktır!..

Hem, “Rusya’nın zorda kalması”, Türkiye’nin de işine gelmez... Öyle ya, Türkiye’deki yatırımlarına sekte vurabilir.

Dahası; 

ABD’nin “geçmişte” ve bugün yaptığı “orostopolluk”lar düşünüldüğünde; Rusya ile ilişkileri geliştirmek, “Türkiye’nin çıkarlarına daha uygun” görünüyor!..

Çünkü, petrol savaşları kısa vadede sonuçlanacak gibi görünmüyor!..

Temkinli olmakta fayda var!..

Radyodaki “uzman” da,

Galiba bunu demek istiyordu!..

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER