21 Kasım 2015

Bugünlerde, siyasetin gündeminde “adaylar” var... 

Bir yanda Meclis Başkan Adayları, bir yanda Genel Başkan Adayları!..

l Herkesin bildiği gibi; AK Parti’nin Meclis Başkan Adayı İsmail Kahraman... 

l Deniz Baykal kabul etmediği için CHP’de aday arayışı devam ediyor. 

l MHP ise 7 Haziran’dan sonraki “Başkanlık yarışı”nı değerlendirirken, CHP için kullandığı “dinsiz partinin adayına mı oy verseydik” sözleriyle gündeme gelen Yusuf Halaçoğlu’nu aday gösterdi.

l HDP’de ise TBMM Başkan adayı “yarın” belirlenecek ve şu ana kadar yapılan iki toplantıda milletvekilleri bu konuyu hiç tartışmadı. Ancak; 7 Haziran sonrasında aday gösterilen Dengir Mir Mehmet Fırat’ın tekrar aday gösterilmesi zayıf ihtimal gibi görünüyor. 

Fırat; 1 Kasım seçimleri sonrası “Başkanlık Sistemi’nin tartışılabileceği” yönündeki açıklamaları ile gündeme gelmiş, Altan Tan ve Celal Doğan gibi benzer açıklamalar yapan milletvekilleri ile birlikte parti içinde tartışmaya yol açmıştı... 

Üç ismin açıklamaları sebebiyle, Genel Merkez; partililere “Başkanlık Sistemi konusunda açıklama yapılmaması” talimatı vermişti...

Sonucu şimdiden ilân etmek, herhalde müneccimlik sayılmaz!..

Ne CHP adayının, ne Yusuf Halaçoğlu’nun, ne de HDP adayının şansı var... 

Hepsi, nal toplayacak!..

TBMM’nin yeni başkanı herhalde AK Parti Milletvekili İsmail Kahraman olacaktır. Şimdiden hayırlı olsun...

BAHÇELİ’NİN RAKİPLERİ

Tamam;

“TBMM Başkan Adayları” bellidir de, “Genel Başkan Adayları” kimlerdir?..

Öyle ya;

CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’na, MHP’de Devlet Bahçeli’ye, HDP’de ise Selahattin Demirtaş-Figen Yüksekdağ ikilisine büyük tepki var!..

Haksız da sayılmazlar!..

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu, “6 seçime girdi” ama hepsini kaybetti!..

Devlet Bahçeli desen; 

Merhum Alparslan Türkeş’ten bu yana, “tam 14 seçime” girdi ama hiçbirinden galip çıkamadı!.. 

Sayın Devlet Bahçeli; 

7 Haziran seçimlerinde 80 milletvekili kazandığı halde, 1 Kasım’da bunu “40 milletvekiline düşürdü” ama, yine de “Mağlup olmadık” diyebiliyor!..

7 Haziran akşamında, “koalisyon teklifleri”ne kapıyı kapatıp, “Millet bize anamuhalefet görevi verdi... Hükümeti AK Parti, CHP ve HDP kursun” diyen ve ciddi ciddi “anamuhalefet” olduğunu zanneden Bahçeli, 1 Kasım’da, “HDP’nin de gerisine düşüp, dördüncü parti oldu” ki; bunun sorumlusunun “Bahçeli” olduğunu herkes söylüyor!..

Peki, yerine kim düşünülüyor?..

Hali hazırda, net bir aday yok ama bir “aday enflasyonu” olduğunu söyleyebiliriz...

l Meselâ, merhum Alparslan Türkeş’in doktoru Selim Kaptanoğlu; Ankara’da, Türk Aydınlar Vakfı’nın toplantısında adaylığını ilân eden ilk isimlerden biri oldu...

l Eski Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, 500 delegenin imzasıyla sahneye çıkmaya hazırlanıyor...

l “Sivas’ta 3 dönem milletvekili adayı” olmasına rağmen seçilemeyen, evli ve 6 çocuk babası 58 yaşındaki Kadir Eğri de aday olacağını açıklayanlar arasında...

l Eski MHP Milletvekili Nevzat Korkmaz’a göre; “Hiç şüphe yok... Akşener aday olacak!”

Gördüğünüz gibi; MHP’de, Devlet Bahçeli’ye karşı aday olacakların sayısı şimdiden 4’e çıkmış durumda...

Bana öyle geliyor ki; bütün adaylar Meral Akşener üzerinde uzlaşacak ve Akşener “Çatı Aday” olarak çıkacak Bahçeli’nin karşısına!.. Artık kazanır veya kazanmaz, orasını bilemem!...

6 OK’A 6 ADAY!

CHP’de ise soru şu:

l “CHP için 6 isim öne çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Metin Feyzioğlu, Umut Oran, Mustafa Balbay ve Ümit Kocasakal... Bu isimlerin hangisini CHP Genel Başkanı olarak görmek istersiniz?”

Ümit Kocasakal: Yüzde 77,1.

Muharrem İnce: Yüzde 12,6.

Umut Oran: Yüzde 4,2.

Kemal Kılıçdaroğlu: Yüzde 2,9.

Mustafa Balbay: Yüzde 0.

Metin Feyzioğlu: Yüzde 0,8.

Görünen o ki;

CHP tabanı; Kemal Kılıçdaroğlu’nun gitmesini, “CHP’nin 6 Ok’a dönmesini” istiyor... Bunu yapacak kişi olarak da, Ümit Kocasakal’ı görüyor!..

Hani şu; otomobiline “kaçak tepe lambası” taktırıp, “Dartt!.. Dartt!” diyerek “Emniyet Şeridi”nde giderken yakalanan Ümit Kocasakal ya da “Koca Çakal” vardı ya, işte o!..

“Kaçak tepe lâmbası” ile “Şimdiden yolunu bulan” bir adam, yarın “CHP’ye genel başkan” olursa, Allah bilir, yolunu nasıl bulur?!?..

BALBAY’IN KONAKLARI!

Her neyse... 

Bu “anket”te, beni en çok şaşırtan Mustafa Balbay oldu... CHP tabanı, “Ergenekon”dan içeride yatmış bir “Cumhuriyet Ankara Temsilcisi”ni niye CHP’nin başında görmek istemiyor acaba?..

Şu “konaklar ve otomobiller aldığı” iddiası yüzünden mi?..

Yılmaz Dikbaş; internetteki 14 Kasım tarihli yazısında;

“CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay, CHP Genel Başkanlığı için adaylığını açıkladı... Yalnız CHP’liler değil, halkımızın tamamı da Mustafa Balbay’ı yakından tanımak ister. Çünkü eğer Ocak 2016’da yapılacak CHP Olağan Kongresi’ni kazanırsa; Mustafa Balbay, yalnız CHP’nin Genel Başkanı olmayacak, geleceğin muhtemel Başbakanı olarak da rol alacak.

O halde;

Mustafa Balbay’ın dosyasını bir ucundan açıyorum” demiş ve yazısında bir “telefon konuşması”nı aktarmış:

l Tarih: 14 Şubat 2008

Saat: 12.59

İlhan Selçuk ile İbrahim Yıldız telefonda konuşuyorlar.

İlhan Selçuk: Cumhuriyet gazetesi başyazarı, yöneticisi.

İbrahim Yıldız: Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni.

Mustafa Balbay hakkında konuşuyorlar.

İbrahim Yıldız – Balbay şimdi ABD Büyükelçisi’nin masasında şarap içiyor abi, bakalım oradan ne çıkacak, dar bir toplantı.

İlhan Selçuk – Bu Balbay gemi azıya aldı, buna bir şey düşünmek lazım, yok efendim konaklar alıyor, otomobiller alıyor, şarap içiyor…

Değerli Dostlar,

Mustafa Balbay’ın ABD Büyükelçisi ile baş başa şarap içmesini bir yana bırakıyorum.

Ama sahibi olduğu konakların, otomobillerin hesabını vermesini, bir açıklama yapmasını bekliyoruz.

Gelecekte başbakan olmak üzere yola çıkan kişinin geçmişinin tertemiz olması gerekmez mi?

Devam ediyorum.

l Tarih: 25 Haziran 2008

Saat: 20.45

Tuncay Özkan ile Yaşar Okuyan telefonda konuşuyor.

Konu: Cumhuriyet gazetesinin Ankara bürosu açılmış, ama açılışa davet edilmeyen Tuncay Özkan öfkelidir...

Ne konuştuklarını aktarmıyorum... 

Yalnız, Yılmaz Dikbaş’ın şu sorularını aktarmadan geçemedim!..

Demiş ki;

“Geleceğin başbakan adayı Mustafa Balbay’ın yalnız CHP’lilere değil, tüm halkımıza şu soruların cevabını vermesini istiyorum:

Balbay’ın karısının AKP’ye hizmet ettiği doğru mudur?

Mustafa Özbek’ten ne kadar dolar almıştır, hangi hizmetler karşılığı almıştır, aldığı dolarların hakkını vermemiş midir?

Tuncay Özkan’ın Cumhuriyet gazetesine verdiğini söylediği 7,5 milyar lira, hangi amaçla hibe edilmiştir?

CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay’ın dosyası çok kabarıktır.

Şimdilik bu kadar bir bilgi sunuyor ve bekliyorum.

Mustafa Balbay’dan ses çıkmazsa, dosyayı açmayı sürdüreceğim…”

CHP, KİMLERE KALDI?

Bu “iddia”ları okuduktan sonra anladım ki; CHP tabanı, “Ergenekon”dan içeride yatmasına rağmen; herhalde “konak”ları ve “otomobilleri” yüzünden Mustafa Balbay’ı istemiyor!..

Ne ilginç değil mi;

“Ergenekon avukatlığı”na soyunan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da hazzetmiyor!..

CHP, kala kala Ümit Kocasakal’a kaldıysa, vah CHP’nin haline!..

“Tepe lâmbası” ile;

“CHP’nin tepesi”ne çıkılmaz ki!..

Çıkılsa da;

“Yolunu bulmak için” çıkılır!..

Ümit Kocasakal var ya; o “tepe lâmbası” ile, CHP’yi; bırakın “emniyet şeridi”ne sokmayı, “asker Şeridi”ne bile sokar!..

Olacağına bakın siz!..

******************************************************************************

Heey asker ve polisler... “Yatağınızdaki ajanlara” dikkat!

Şu hâle bakın; “evlenmek isteyen” adam “asker, polis veya bürokrat” ise; “Paralelci Abi”ler, derhal bir “gelin adayı” gösteriyorlar...

Biliyorlar ki, reddedilecek!..

Bu defa “ikinci gelin adayı”nın fotoğrafını gösteriyorlar!.. O da reddedilince, “3. gelin adayı”nın fotoğrafını gösteriyorlar ki, “onu da reddetmemesi” için, çaktırmadan “baskı” yapıyorlar!..

Çünkü, 3. aday; önceden “eğitilmiş”tir!.. 

Evde nasıl hareket edecek, kocasını(!) nasıl takip edecek, onunla ilgili hangi bilgileri “abi”lere bildirecek, hepsini biliyor!.. 

Söyleyin Allah aşkına;

Böyle bir kadın; “evinin hanımı, erkeğinin eşi” olabilir mi?.. Öyle ya, her an “tetikte”, her an “açık” arıyor!.. Bu kadın, kocasına hiç “sıcak” davranabilir ve ona “kadınca cilve” yapabilir mi?..

Ya erkek?.. “Görevi” dolayısıyla kendisine “soğuk” davranan böyle bir kadını “arzu” edebilir mi?..

Şu hâle bakın;

Paralel İhanet Çetesi; 

Polis, asker ve bürokrattan “bilgi” alabilmek için, onun koynuna “eş” değil, resmen “ajan” sokuyor!..

Bir erkek, durumu farkedince, “Koynumdaki Ajan!.. 

Yatağımdaki Casus” demesin de ne yapsın?..

Paralel’in bu yaptığı “insanlık” değildir!.. 

“Böyle bir erkeğin gözü dışarıda ve başka kadınlarda” olmaz da, nerede olur?..

Bu yaptıkları, “yaradılışa da isyan”dır!..

Allah, bunlara akıl-fikir versin!..

YeniAkit