Şimdi: Türkiye asla İTALYA olmaz

Bir vakitler “Türkiye asla Suriye olmayacak” deniyordu; şimdi olgu farklı olsa da “Türkiye asla İtalya olmayacak” deniyor! Allah’a şükürler olsun! Ama önlemleri sapasağlam almaya devam etmek gerekiyor. 

Bu özgüvenin sebebi ülkemizin bilim, teknoloji ve sanayide “sessiz devrim” yapmış olmasındandır! Aksilikler olabilir; zaten birileri soteye yatmış “Türkiye hata yapsa” diye bekliyor. Onlara fırsat vermeden, düşmanları sevindirmeden önlemlere özen göstermeliyiz! Süreci atlatalım da “mevzunun derin noktalarına” sonra bakarız.

Ve neye layıksak öyle yönetiliriz. Cesur değilsek, mazlumu korumazsak bizi “Ahmet Necdet Sezer” gibiler, “Kenan Evren” gibiler yönetir! Cesursak, mazlumların sancaktarı olmak istiyorsak, adalete evet diyorsak bizi “Necmettin Erbakan” gibiler, “Recep Tayyip Erdoğan” gibiler yönetir!

Türkiye olarak ezanları susturmaya kalkanlara karşı dimdik durup darbeleri susturduk! Kudüs dedik, Myanmar dedik, insan onuru dedik, mazlumun bir damla gözyaşını kesinlikle bir damla petrole değişmeyiz dedik!

“İşte böyle bir Türkiye 21. yüzyıla damgasını vuracaktır”..

Koronavirüs gibi dünya denklemini değiştiren, kendini “küresel jandarma” zannedenleri aciz bırakan uluslararası vakalar muhakkak bir “devran değişikliğine” kapı aralar. Bu asır mazlumların ezilmediği bir asır olmak zorundadır.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “yeni bir çağın” öncüsü olacaktır. Yeter ki dik durup geri adım atmayın, masumların gözyaşlarını dindirmek için uzattığınız eli bir an bile geri çekmeyin! Yüzüstü sürünenlerin ayağa kalkma vaktidir! 

“KORONAVİRÜS AÇIKLAMALARI”

Koronavirüsün seyri hakkında en güvenilir kaynaklar Başkan Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dur. Bunların dışında yapılan açıklamalara itibar etmeyin! Bilimsel ve siyasi açıklamalar elbette diğer yetkililer tarafından yapılıyor, onları da takip edin; ama hastanelerde neler olduğu, hastalığın ne kadar yayıldığı bilgileri ancak üst düzey yetkililer tarafından gerçekçi ve şeffaf şekilde açıklanıyor. Sakın kışkırtıcıların gazına gelmeyelim!

“İMAM VE DOKTOR AYRIMI”

Koronanın virüsü yetmiyor bir de toplumu ifsat etmeye çalışan virüsler böyle anlarda peyda oluveriyor. Ne iğrenç insanlar! Bize doktor, öğretmen, imam, avukat, gazeteci, işçi, işveren hepsi gerekli! Yeter ki milleti için çalışıp üretsin, çözüm bulsun! Bize İslam düşmanları gerekli değil! Bize okul ve cami, doktor ve imam ayrımı yapıp toplumu zehirlemeye çalışanlar gerekli değil!

“SELAHATTİN DEMİRTAŞ BİR TERÖRİSTTİR”

HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, Koronavirüs vakasını adeta fırsat bilip sosyal medyadan video yayınladı ve “176 hafta sonra bugün ilk kez Selahattin’le görüşemedik” diye duygusal(!) giriş yaptıktan sonra on binlerce kişinin de bu hafta yakınlarıyla görüşemediğini belirtti. “Evrensel hukuk” ve “insani olmaktan” dem vurdu. Sonunda da “Lütfen zaman kaybetmeden sesimizi yükseltelim” dedi.

Bu mesajı gören binlerce sosyal medya kullanıcısı, “Madem öyle biz de sesimizi yükseltiyoruz” diyerek; “Selahattin Demirtaş bir teröristtir” etiketiyle tepkilerini gösterdiler.

Demirtaş eline silah almamış olabilir ama onun kökü dışarıda terör örgütü PKK’nın “sivil sesi” olduğu tartışmasızdır. Kendisi ve diğer siyasi uzantıları bugüne dek bir kez bile “PKK terör örgütüdür” demedikleri gibi “Sırtımızı PKK’ya yasladık” diyenler olmuştur!

 Başak Demirtaş, “Zaman kaybetmeyelim” dedi ama PKK zaten hiç zaman kaybetmeden on binlerce insanın kanına girdi. “Trafik kazası” diye polisleri çağırıp, olay yerine gelen emniyet güçlerimizi şehit ettiler. Biat etmeyen “Kürt esnafı” ellerinden direğe bağlayıp infaz ettiler. Kurban eti dağıtan “Yasin Börü ve arkadaşlarını” hunharca katlettiler. “Yaralı var” diye ambulans çağırıp o ambulansı delik deşik ettiler.

Terörle topyekûn mücadele döneminde artık geriye dönüş olmamalı ve olmayacaktır! Sadece PKK’yla değil onun siyasi uzantıları, ticari destekçileri, uluslararası ağababaları, küresel besleyicileri ile de mücadele dönemi devam edecektir.

“176 hafta sonra Selahattin’le görüşemedin” ama nice anne babalar yıllardır evlatlarıyla görüşemiyor; sadece mezarlarını ziyaret edebiliyorlar!