1 Mart 2015

Hz.Ömer halife seçildiği gün “Bir hata yaparsam ne yaparsınız?” diye sormuş. İçlerinden biri, “Seni kılıcımızla doğrulturuz” deyince halifemiz ellerini açarak, “Allah’ım yanıldığımda beni düzeltecek halkım olduğu için Sana şükürler olsun” diye dua etmiş.

Yine Hz. Ömer hutbe esnasında “Kadınlara mehir verirken aşırıya gitmeyin” der. Bunun üzerine bir kadın, “Ey Ömer senin buna hakkın yok. Zira Allah Nisa suresinde, ‘Birisine yüklerle mehir verseniz bile onun içinden bir şey almayın’ buyuruyor” diyerek koskoca halifemize itiraz eder. Bunun üzerine Hz.Ömer, “Atın bu kadını dışarı, öteleyin, yok sayın” demez! Bilakis şöyle der: “Ömer yanlış yaptı, kadın doğru söyledi.”

Kıymetli dostlar, kardeşler, büyükler…

Allah’ın sözünü dinlemeyip kimin sözünü dinleyeceğiz! “Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin” (Maide/8) emrini bugün “paralel yapılara ve muhalefet partilerine kızarken haksızlığı savunmamak” şeklinde de anlayabiliriz!

Ak Parti hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan; Türkiye’nin ufkunu açmış, çağ atlatmış, devletimiz içindeki illegal yapılanmaları büyük oranda bertaraf etmiştir. Birçok vatandaşın ağzından, “Allah cumhurbaşkanımıza uzun ömürler versin” duasını içtenlikle söylerken defalarca duydum.

Her fani gibi, her insan yapımı ürün gibi Ak Parti’nin de hataları vardır. Hiçbirimiz bu hataları savunmak zorunda değiliz, aynı şekilde bu hatalar üzerinden hükümeti yerle bir etmek isteyenlerin o büyük adaletsizliğine de gark olmak zorunda değiliz! Muhalefetin ülkeye verdiği en büyük zarar budur! Her olayda haklı veya haksız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almaları toplumda bir reflekse sebep oluyor, insanlar daha büyük bir haksızlık görünce Erdoğan’ı savunmaktan onu veya hükümeti eleştirmeye fırsat bulamıyor. Her halükarda iki yanlış, bir doğru etmiyor!

Muhalefetin, her yapılanı karalama taktiği yüzünden iyi ve kötü arasındaki çizgi kalkınca bu sefer birileri de Ak Parti’yi eleştiren herkesi haklı dahi olsa “makul şüpheli” ilan etmeye kalkıyorlar. Fatih Tezcan bile onca mücadelesine rağmen yaptığı bir ironi nedeniyle “paralel” yaftası yemekten son anda kurtuldu. Aynısı Abdurrahman Dilipak ağabeyin de başında!

Şimdi bunları yazıyoruz diye bizi bile “paralel” ilan edebilirler. Hele bir de bu yazımı Zaman Gazetesi alıntı yapar, STV Haber okursa yandık! En acısı ise, eleştirdiğiniz bir grubun mensubu gibi gösterilmek! İşte bu zulümdür! Çözüm sürecinde de aynısını yaşadık! 

Siz Kayseri’de ve bazı illerde paralel olduğu için görevden alındığı düşünülenlerin çeşitli yerlerde başkanlık makamlarında olduğunu biliyor musunuz? Peki, onca kızdığımız Hakan Şükür, İdris Bal, İdris Naim Şahin, Ahmet Öksüzkaya, Ertuğrul Günay Ak Partili vekiller değil miydi? 2011 seçimlerinde birileri çıkıp, “Bunlar paraleldir, sakın oy vermeyin” deseydi, bunu diyen kişi manevi lince tabi tutulmaz mıydı? Ülkeden kovulma noktasına gelirdi! Zekeriya Öz neredeyse tüm ülkenin süper savcısıydı, tatlı, cici ve makul bir adamdı değil mi? O sebeple aday seçerken muhalefet 1 kere düşünüyorsa Ak Parti 3 kere düşünmelidir! Zira 2015 seçimlerinde Allah’tan mani olmazsa tek başına iktidar yine Ak Parti olacağı için işi sağlam tutmalı, ülkenin kaderini doğru tayin edecek kadrolar oluşturmalı!

Paralel yapılar bir an önce temizlenmeli ki bu iş uzadıkça birileri yine hain planları devreye sokup, önüne geleni paralelci ilan etmeye başlayacak! Artık iyice gözümüzü açmalıyız. Ak Parti’yi her eleştiren paralel olmadığı gibi çeşitli kadrolar içinde şu an aktif paraleller var!

Gazetemize 300’ün üzerinde dava açan Fetullah Gülen’in 99 hatasına rağmen sadece 1 doğrusu varsa biz bu doğruya “yanlıştır” diyemeyiz! Aynı şekilde 99 doğrusu olan kişinin 1 yanlışı varsa buna da “doğrudur” diyemeyiz! Ne tek yanlıştan dolayı adam sileriz, ne de tek doğrudan dolayı adam olmayana “adam” deriz! Hakk rızası için, ne “doğru” dedik diye yandaş oluruz ne de “yanlış” dedik diye hain oluruz! Bizim için biricik gerçek Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizdir! Ölçü budur!

Paralel yapılarla, Siyonistlerle, dünyanın çağdaş baronlarıyla, 28 Şubat zihniyetli patronlarla, eli kanlı zalimlerle, Kemalist zihniyetle, adam satanlarla, adaletsiz kadılarla sonuna kadar mücadele edeceğiz!

Bu mücadeleyi yaparken kendi paralel yapılanmamızı oluşturursak, işte o vakit bir arpa boyu yol gitmemiş oluruz! VeÜstad şöyle der: “Yol O’nun, varlık O’nun, gerisi hep angarya”. 

YeniAkit