SİYASET

Fuat Uğur : İstanbul seçimini zaten Binali Yıldırım kazanmıştı

Tarih
07 Mayıs 2019
İzlenme
6783 Kişi

Bu satırları yazarken Yüksek Seçim Kurulunun kararı henüz açıklanmıştı.            
Seçimlerin yenilenmesine ve 23 Haziran tarihinde tekrarına, 7’ye karşı 4 oyla karar aldı.
Seçimde örgütlü, organize bir hırsızlık yapıldı. Öylesine büyük tezgâh kurulmuş ki sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı üzerinde odaklanıp çalışma yürütmüşler.
Toplam oyların yüzde 10’una tekabül eden sandıkların ve geçersiz oyların yeniden sayımında İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki oy farkı eğer 29 binden 12 bine gerilemişse, bu bile tek başına hırsızlığın ve yolsuzluğun deliliydi zaten. Oyların tamamı en başta yapılan itiraz neticesi sayılabilseydi, zaten farkın çoktan kapanıp açık ara Binali Yıldırım’ı öne geçirmesi işten bile değildi.
Hırsızlık ve hile yapılmamış olsaydı Binali Yıldırım seçimi net bir farkla kazanmış olacaktı.
Baştan beri hep bunu söyledim.
İşin ilginç yanı CHP mahfilleri ve Ekrem İmamoğlu sürekli olarak aynı şeyi tekrarlayıp durdular.
Evet, fark 15 bin kapandı ama sonucu etkilemiyor.
Evet, geçersiz oyların sayımında usulsüzlükler var ama sonucu etkilemiyor.
Evet, birleştirme tutanaklarında birtakım kaydırmalar yapılmış ama sonucu etkilemiyor.
Evet, zihinsel engelliler, ölüler, kısıtlı ve hükümlüler yerine 776 oy kullanılmış ama sonucu etkilemiyor.
Evet, kanunun açık hükmüne rağmen sandık başkanı ve sandık görevlisi olarak kamu görevlileri dışında dışarıdan 19 bin 932 kişi atanmış sonucu etkilemiyor.

Kısaca demek istediler ki;
Evet, hırsızlık, yolsuzluk, sahtekârlık yapıldı ama sonucu etkilemiyor, İmamoğlu başkan.

MESELENİN SİYASİ TARAFI
En fenası ise, sandıkta hile ve hırsızlığın muhalefet yetkililerinin ağzından normalize edilmeye, sıradanlaştırılmaya çalışılmasıydı. Bu seçimin ahlaki olarak ayrıca üzerinde en çok durulması gereken hususlarından biri de buydu.
CHP ahlaken infisah etme noktasına gelmişti belediye başkanlığını kazanmış olmayı idefiks haline getirdikleri için.
Şimdi meselenin bir de siyasi tarafına bakalım.
Binali Yıldırım zaten 31 Mart seçiminin kazananıydı ve üstelik de onun bu oyu alması çok büyük bir başarı hikâyesiydi. Daha önce de yazdım. Kimsenin farkına varmadığı bir gerçekle karşı karşıyayız.
Hükümetin ve Türkiye’nin yaşadığı tüm handikaplara, Cumhur İttifakı partilerinden diğer partilere oy kaymalarına, muhalefetin CHP’sinden İP’sine, HDP-PKK’sından FETÖ’süne kadar en geniş kirli ittifakı kurabilmeyi dış akılla kurgulayabilmiş olmasına rağmen Binali Yıldırım, 2014 seçimlerinde Kadir Topbaş’ın aldığı oyun üzerine 270 bin daha eklemeyi başardı.
Dahası, bunun memnuniyetsizi, yerel yönetim ve parti teşkilatlarından şikâyetçisi, ekonomik sıkıntıdan etkileneni var. Üzerine Ekrem İmamoğlu’nun Trabzonluluk kontenjanından tercih edilmesini ekleyin, Yıldırım’ın başarısını anlayın.

ACİLEN EĞİLİNMESİ GEREKEN KONULARA BİR ÖRNEK
Demek ki Binali Yıldırım bazı hassasiyetlere özen gösterilseydi belki açık ara da kazanabilirdi. Şimdi 23 Haziran’a kadar vakit var ve ben tek bir örneği sunmakla yetineceğim. Eminim ki küçük bir sorgulamayla pek çok ilçede buna benzer şikâyetler ortaya çıkar.
AK Parti belediye başkanları ve yönetimlerinin performansı ile ilgili seçimden aylar evvel bir araştırma yaptırdı hatırlayacaksınız. Bunu ilk olarak ben yazmıştım.
Peki, bu araştırmalarda, misal Küçükçekmece ve Esenyurt’tan olumlu sonuç mu çıktı?
Oysa herkes biliyordu ki iki ilçenin belediye başkanı da bu ilçelerde yaşayanlar tarafından büyük tepki görmekteydi. Nasıl oldu da aynı belediye başkanları yeniden aday gösterilebildi? Sadece bu iki ilçedeki oy kaybı bile başlı başına ele alınmalı seçim sonuçlarını analiz ederken.
Küçükçekmece’deki bir olayı anlatayım. Yarımburgaz diye bir bölge var. Orada ikamet edenlerBaşkan Temel Karadeniz’den imar istiyorlar. Ama Başkan ısrarla oraya kentsel dönüşüm gireceğini belirterek izin vermiyor. Yaklaşık 10 bin nüfusun ve 6 bin seçmenin olduğu bir bölgeden söz ediyorum. Vatandaş hemen diplerinde yükselen çok ünlü inşaat firmalarına ait yapıları örnek gösteriyor ama nafile. Mahkemeye intikal ediyor ve sonuçta kazanıyorlar. Ancak belediye bu kez imar iznini verirken emsali o kadar düşük tutuyor ki vatandaş için orada ev yapmak astarı yüzünden pahalıya mal olacak noktaya geliyor.
Vatandaşla zıtlaşma, onu cezalandırma değil mi bu?
Soru şu:
“Temel Karadeniz’in kaybetmesinde pek çok faktörün yanısıra Yarımburgazlı seçmenlerin etkisi olmamış mıdır?”

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Cool_m

    08 Mayıs 2019
    2 0
    Şu adamın yazdıklarına azcık kulak verin. Ben biliyorum ben farkındayım deyip kafanızın dikine gitmeyin. OLAYLAT GÜN YUZUNE CIKSIN.
  • hursit dilaver

    07 Mayıs 2019
    3 0
    fuat beyle cem küçük'ü dinlerken cem bey bir laf etti bugün. atladınız mı elbette.. ÖZEL BİLGİLERİN KOPYALANMASI İÇİNDE BOGAZ ALTINDAN GEÇEN TÜNELLER YANİ İŞTE AVRASYA TÜNELİ VE DİGERİNİN PLANLARI ALINMIŞ VE BİR YERE VERİLMİŞ.sanmayın ki, aaa turkler nasıl başardı bunu DEMEK İÇİN Mİ HAYIR.HAYIR, HAYIR..AVRASYA VE MARMARAY VEYA 3 KATLI TÜNEL FALAN.. SADECE SABOTAJ İÇİN GEREKLİDİR. GÜN GELİR BUNLARA BOMBA SAKLANIR.havaya uçurulur. AMAN DİKKAT BEYLER.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER