"Mesele ağaç değil" diyerek halkı, hükümete karşı isyana çağıran oyuncu Mehmet Ali Alabora hakkında tutuklama kararı çıktı.
Eh; nihayet!
Yolun sonu göründü yani!
Buraya kadar Mehmet Ali Alabora…
Mesele ağaç değil demiştin…
Neydi mesele?
Darbe mi?
Evet becerebilseydiniz öyle olacaktı.
Şimdi mesele kodes!

***

Gezi kalkışmasını iki yılda planladılar.
Savcı'nın iddianamesinde böyle yazıyor.
Kalkışmadan Kemal Kılıçdaroğlu da haberli olmalı ki Gezi'yi 'bu ülkenin özgürlük sesi' olarak saymış.
Nasıl özgürlük sesiyse; yanmadık, yıkılmadık yer kalmadı.
Üstelik insanlar öldü.
Mehmet Ali Alabora'nın attığı o twitten sonra hem de.
O ölümlerden de Alabora sorumlu.
Bulanık dereye olta salan çoktu.
FETÖ'nün ve PKK'nın elemanlarından kimi polis, kimi de eylemci olarak Gezi'deydi.
Molotof kokteyli ve taşlarla saldırdılar.
Tencere tavalar yemek pişirilmek için değil gürültü çıkarmak için kullanıldı günlerce.
Baş organizatör Osman Kavala idi.
Mehmet Bekaroğlu ile artist Levent Üzümcü de onunla birlikteydi.
Memleketi babalarının çiftliği sandılar!
Veya sahipsiz!
Neyse cezalarını çekecekler artık.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte!

***

Oyuncu Mehmet Ali Alabora hakkında Gezi Parkı eylemlerinden dolayı 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından tutuklama kararı çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği'nin verdiği kararda, Gezi olaylarını Osman Kavala'nın organize ettiği özellikle belirtildi.
İsyancılara parayı Soros bağlantılı kuruluşlar verdi.
Duydun mu bay Kemal!
Demek ki neymiş?
Gezi, özgürlük sesi değil, kalkışmaydı.
Gezi'de de baş suçlu Osman Kavala.
Mehmet Ali Alabora ise Gürcistan ve Arap dünyasındaki ayaklanmalarıyla tanınan OTPOR lideri Sırp Ivan Maroviç'ten taktik alan bir artist bozuntusu.
O artist Maroviç'le İstanbul ve Mısır'da iki kez bir araya geldi.
Beraberinde de karısı Ayşe Pınar, Defne Anter, yazar Handan Meltem Arıkan ve reklamcı Metin vardı.
Darbeci Kavala da onlarla birlikteydi.
Duydun mu bay Kemal!

***