Başkan Trump'ı Washington'da dinleyen, fikirlerini ciddiye alan var mı? Galiba bu sorunun yanıtı HAYIR'a çok yakın... Dışişleri Bakanı Tillerson, Savunma Bakanı Mattis, Genelkurmay Başkanı Dunford, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı H. R. McMaster, İç Güvenlik Danışmanı Thomas Bossert, Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, damadı Jared Kushner, Beyaz Saray Hukuk Danışmanı Donald McGahn...
Bu ve başka isimleri de katarsak hiç kimse Trump'ın hiçbir dediğini gerçekleştirmiyor. Mattis ve H. R. McMaster, Trump'ın telefonlarına dahi çıkmıyor.
Listenin içindeki en kıdemsiz isim olan Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders bile Trump'ın onayladığı metini takmıyor, anında değiştiriyor.
Beyaz Saray'ın istediği, uygun gördüğü metni de medya ile paylaşıyor.
Beyaz Saray'da geçmişte de başkanların her talebi uygun görülmezdi. Bu SIR değil.
Ancak kimse Trump kadar etkisiz olmadı. Aralık ayında Trump, ABD'nin Kudüs'le ilgili yeni yaklaşımını açıkladı.
Bu açıklama resmi olarak yapılmayacaktı. Pentagon'daki güç dengesi, bu açıklamanın yapılmaması gerektiğini söyledi. Ancak Trump medya önünde bu açıklamayı yaptı! Pentagon o gün de bugün de buna destek vermedi. Güç olarak da asla bu projenin yanında yer almayacak. NET!
Trump'ın damadı Kushner, Amerikan Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınma fikrini hazırlayan kişi. Ancak Trump bu projeyi son gün gördü.
Elbette ana fikri biliyordu ama detaylar Trump'tan bile gizli tutuldu. ABD'deki iç dengelerin karışıklığı, Trump'ın görevden alınmasıyla sonuçlanacak süreci de başlattı. Geçen gün altını çizdiğim buydu. Orada bir çark hızla TRUMP'ı öğütmek için adım atıyor...
Devam edelim...
Trump canını en çok sıkan ismi yani MUELLER'i görevden almak için Haziran 2017'den itibaren 4 kez adım atmaya kalktı. Beyaz Saray Hukuk Danışmanı Don McGhan'ı Oval Ofis'e çağıran Trump, savcıyı görevden alacağını ve işlemlerin başlatılmasını istedi. Bu yönde net bir şekilde emir verdi...
Bizlerin hiç bilmediği bir şey oldu!
Don McGhan, Trump'a, "Bu adımı attığın anda ailenden kimse kalmaz. Bunu anlamaman çok şaşırtıcı.
Burada Trump şirketlerini yönetmiyorsun. Yapılması gerekenler sana söylenir, sen de yaparsın" dedi. Şaka değil gerçek! O günden itibaren Trump 3 kez daha Mueller'i görevden almaya çalışsa da başarılı olamadı ve ekibinden birçok kişi gözaltına alındı. Ailesine kadar ulaşan soruşturmalardan sonra Trump, karşısındaki gücü gördü. Adım attıkça eridiğini gördü. Gösterdiler...
Trump, ABD'nin Ortadoğu politikasında da yok. Fikirlerini soran dahi bulunmuyor.
Türkiye ile ABD arasında yaşanılan gerilimi azaltmak için birçok kez adım atmak isteyen Trump, yine Pentagon tarafından engellendi.
Pentagon, ABD'nin müttefiklerini Trump'ın seçemeyeceğini birçok kez açıkladı.
Trump için YPG terör örgütü, ancak Pentagon için vazgeçilmez bir müttefik.
DEAŞ da Trump için terör örgütü. Hatta Trump, "DEAŞ'ı Obama ve ekibi kurdu" dedi. Bu fikrini hala savunuyor. Ancak Pentagon için DEAŞ vazgeçilmez bir ortak. Aradaki çatlak bu boyutta. ABD BAŞKANI terör örgütüne TERÖR ÖRGÜTÜ diyor ama birileri bunu kaldıramıyor!
Çünkü kullananlar farklı...
Afganistan'da etkin olmak isteyen ABD Çin'e karşı Kabil'de DEAŞ'ı ortaya çıkardı. Çin, Afganistan'da üs kurdu. Afganistan-Tacikistan sınırındaki üs, Amerika için büyük problem. Çünkü PEKİN buradan İpek Yolu'nun kontrolünü sağlamak için adım atabilir! ABD bunu gördü ve DEAŞ'ı oraya yönlendirdi...
DEAŞ da Çin'e karşı harekete geçti.
Kabil'de 6 günde 3 terör saldırısı yaşandı. Bizde küçük haber olarak geçse de Taliban ve DEAŞ'ın üslendiği saldırılar tek merkezden çıktı. Hepsi de DEAŞ olarak görülmeli.
Çünkü DEAŞ bölgeye ısınma turları atıyor. Saldırılar çok daha şiddetli olacak.
Pentagon, YPG ve DEAŞ üzerinden yeni haritaları gerçekleştiremezse Ortadoğu, Asya ve Afrika'da çok daha büyük saldırılar yaşanacak.
Kaybettikçe agresif olacaklar...
Bu arada Amerikan mali sisteminde büyük bir para kaybı yaşanıyor. Bu da buralarda pek algılanmıyor!
Trump bir süre önce, "Ortadoğu'da 6 trilyon dolar harcadık. Bu parayla ülkeyi baştan aşağı iki kere kurardık. Çok daha mutlu bir Amerika olurdu. Biz Ortadoğu'da savaşan yüz olmak istemiyoruz" dedi.
Ancak Pentagon, silah şirketlerinin baskısıyla bölgede savaş için çabalıyor. Trump'ın Kudüs kararı savaşa destek olsa bile, dini inanç açısında Pentagon buna karşıydı.
Hala da öyle... Trump, Türkiye ile ortaklıktan yana, Pentagon değil. NET! Çünkü Pentagon, Türk ordusundaki gücünü kaybetti. Pentagon, her ülkenin ordusunda etkin pozisyondadır. Türkiye Cumhuriyeti'nde de böyleydi.
Ancak şimdi eski günleri mumla arıyorlar... En büyük sıkıntıları da bu! Önlerini göremiyorlar, bu nedenle adım da atamıyorlar...
Ancak yine de Pentagon, Türkiye ile karşı karşıya gelmenin planlarını yapıyor.
Her gün PENTAGON'da bu plan konuşuluyor. Bu kadar çok zaman harcamaları aslında bir çıkış bulamadıklarının işareti...
Pentagon yaptığı planı hayata geçirmeye karar verdiği an TRUMP olmayacak.
PLANDAKİ EN ÖNEMLİ AYRINTI BU! Biz buradayız!
Boşuna zaman kaybediyorlar ama kendileri bilir... Trump'ı indirseler de değişen bir şey olmaz. Burada son sözü biz söyleriz... CANLI BOMBA ile savaş kazanan duydunuz mu hiç? İçinde bulundukları durum bu!.

Takvim
30 Ocak 2018