Günlerdir yazıyoruz, bu mücadele bugünden yarına bitecek bir şey değil.
Devlet dahil, herkesin gözü DÖVİZ hareketlerinde.
"Dolar ne oldu?", "Euro ne kadar çıktı?" günlük hayatımızın içine giriverdi.
Eskiden olduğu gibi... Peki buradan umutsuzluk mu çıkar?
ASLA ve KAT'A!
Trump'ı getiren güç DOLAR'ı anavatanına çağırdı. Bu, dünyanın hemen hemen her yerinde DOLAR'ı yukarıya taşıdı. Değer kazanan DOLAR haliyle Türkiye'de de ilgi ile izlenmeye başlandı... DOLAR'a değer kazandıran genel bir eğilim var. Kabul! Ama bir de AVRUPA-FETÖ- İÇERİDEKİLERİN işbirliği ile hazırlanan bir kumpas da mevcut!
NİSAN ayından bu yana DOLAREURO üzerine hazırlanan bir oyun vardı. Araya 15 Temmuz'un girmesi beklendi... KALKIŞMANIN vereceği sonuca göre DÖVİZ kartı masaya getirilecekti. Getirildi de... Kim ne kadar işin içinde kestirmek kolay değil!
Ama İstanbul sermayesinin önemli isimleri hala Avrupa-FETÖ çizgisinde.
TÜSİAD BAŞKANI'nı gördünüz.
Avrupa'ya sahip çıktı! Kanun Hükmünde Kararnameler'e itiraz etti! "Olağanüstü Hal bir an önce son bulsun" dedi...
AVRUPA gibi yani! Ve AVRUPA'NIN BÜYÜK TEPKİ VERMEMESİ İÇİN DE DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKTİĞİN ÖZENLE BELİRTTİ!
Ticaretimiz Avrupa ile yoğundu!
Doğru... Boş yere gerginlik olmamalıydı!
Doğru... Ama ortada Türkiye'ye kast eden bir AVRUPA söz konusu! 15 Temmuz'da millete kurşun sıkanlar onların topraklarında! Bolluk bereket içinde... Madalyalar, törenler, seramoniler düzenleniyor! Ankara'nın gözünün içine baka baka...
İşte bu ittifak, FETÖ-AVRUPA-İÇERİDEKİLER , el birliği ile DOLARIN üzerine çıkıp tepinmeye başladılar.
Anlamakta zorlandığım, İSTANBUL'un önemli simalarının KASETLERLE ele geçirilmesine rağmen bu işbirliğinde ısrar etmeleri!
Kişilerle işim yok!
Hiç olmadı. Ama bazı isimlerin DEVLETE meydan okumasına da anlam veremiyorum.
KASETTEN dolayı korksalar da karşı tarafın önde gideni nasıl olabiliyorlar!
Hemen "Kimin kasetinden söz ediyorsunuz?" diye soracağınızı biliyorum... İsim vermek şık olmaz!
Bize yakışmaz...
1997 yılıydı. FETÖ'nün üst kurulu bu patronu gidip makamında ziyaret etti.
Patron kendi kendine 50 okul yaptırma sözü vermişti. Ancak okul işe karışınca hemen FETÖ ortaya çıktı. Patronu 5. KAT'a davet etti. 5. KAT, FETÖ'nün YAMANLAR'dan kalan deyimidir!
Orada en üst kat 5'ti. Bu nedenle en özel misafirlerin katıldığı bütün toplantıları 5. KAT'ta yaptılar. ABD'de 90 katlı bir binanın en üst katında toplanacaklarsa bile bunu "5. Kat'ta toplanıyoruz!" diye duyururlardı... Bu patron PURO ile ALTUNİZADE 'ye gitti. Cuma günüydü.
Cuma kılmadı. Namaz sonrası yemekte birlikte oldular. ÜST KURUL'dan hangisi söyledi bilemiyorum ama PURO ile DOLAŞAN PATRON iki kasetle yola getirilmişti. Hala da yoldaydı! Hiç çıkamamıştı! 17-25'te en çok saldıranların başında o geliyordu! Ve gariptir hiç kaybetmiyordu!
O gün de bugün de...
Ama tek patron bu değildi!
Şimdi sözünü edeceğim çok daha büyüktü. TEKEL'di neredeyse kendi alanında! Dışarıda yatırımları vardı. Çok büyüktü! Babası iyi niyetle FETÖ'ye el uzatmıştı. Sonrası malum! Oğlu da kendini bu yapının içinde buldu!
Çıkmadı, çıkmayı da hiç düşünmedi!
Bağlılıkları üst düzeydeydi! Ama gazetelere ve yurt dışına götürdüğü gazetecilere bakarsanız HİÇ İLGİSİ OLMAMIŞ... YALAN! Dışarıdaki şirketlerinin birinde, en büyüğünde, FETÖ'cü dolu! Bağ ortada! Neden Ankara'ya dönmez anlamakta zorlanıyorum. Hiçbir patron dönmüyor!
Hepsi "Döndük, akıllandık, yanlış yaptık" diyor ama Pensilvanya'ya bağlı kalmaya devam ediyor... İsimlere girmeme gerek yok. Bunlar Türkiye'nin tanıdığı büyük patronlar...
Peki neden?
İşte burada devreye bizim göremediğimiz, elle tutamadığımız, karşılaşmadığımız YAHUDİ LOBİSİ devreye giriyor!
Amerika'da şu anda İsrail-ABD-Türkiye üçgenindeki ilişkileri Hakan Y. götürüyor. İşi bu! Ve son zamanlarda çok etkili... FETÖ'nün önemli isimlerinden biri... Trump'ın kabinesinde olan YAHUDİLER 'e bu kanalla ulaşılmış durumda... Pensilvanya için görüşmeler bütün hızıyla sürüyor. Yahudi lobisi hiç çekinmeden Pensilvanya'nın yanında olduğunu söylüyor.
Zaten ABD içinde FETÖ'cüleri toplayıp oralara getiren de kendileri ve CIA içindeki kollarıydı. Biz bilmiyoruz ama Amerika'ya giden FETÖ'cülerin tamamına yakını H-1B vizesi ile gider.
Profesyonellik isteyen bir vizedir bu!
Ve göçmen olarak değil oradan bir şirketin sizi çağırması, iş daveti yapması ile yakından ilgilidir. Peki FETÖ'cüleri oralara kim çağırıyordu? Neden bunlara çok ihtiyaç vardı? Orada adam mı yoktu? BİLMİYORUZ! Ama CIA talimatıyla başvuran herkes bu özel vizeyi alırdı. Beklemeden, sıkılmadan, yorulmadan! FETÖ CIA'ya veriyor, onlar da ilgili konsoloslukları uyarıyor ve çark dönmeye başlıyordu!
Mesela Gazeteci ve Yazarlar Vakfı vardı. Burada olmak için bazıları can atardı. Bu vakıf CIA tarafından kontrol edilirdi. Washington Post ve Los Angeles Times gibi gazetelerle işbirliğini yaptıran CIA'ydı! Gariptir, bu vakıf en çok TÜRKİ CUMHURİYETLER 'de güçlüydü! Ve bu ittifakın bir araya geldiği bazı toplantılar yapılıyordu! İsim vermek istemiyorum ama önemli bir çatının altında! Bilin bakalım buraları kim para ile ayakta tutuyordu!
BİZİM ÇOK YAKINDAN TANIDIĞIMIZ ünlü bir PATRON! Bu da İstanbul'dan...
İşte bu yapı, bu ittifak, TÜRKİYE'nin rotasından çıkmasını istemezdi. Çok detaya girmiyorum ama KASETLERİ bile unutmayacak kadar ayrıntılarla yürüyen KİRLİ BİR İTTİFAKA karşı Türkiye savaşıyordu! Bu koalisyon PARAYI elinde tutuyordu.
Para ile son kez gelip Erdoğan'ı tasfiye edip ülkenin kontrolünü tekrar ele geçirmek istiyordu. Daha önceki denemelerin içinde bunların pek çoğunun görünmeyen izleri vardı!
Hillary'ye destek verip Avrupa'dan kollarını uzatan ve içeridekilerle bizi boğmaya çalışan bir İTTİFAK bu! Para en iyi bildikleri iş! Buradan gelmek için uzun zamandır hazırlıkları var. Sonuç alma şansları çok yok.
Ama verebildikleri zararı verecekler.
Zaten sonuç aldıklarında her şey eskiye döner! Birkaç ailenin kazandığı bir sistem geri gelir. Erdoğan karşıtları belki kısa bir süre sevinir ama sonra başlarını taşlara vururlar!
Konuyu biraz daha açalım...
En son KATARLILAR DİGİTÜRK'ü satın aldı, futbol ihalesine de çuval dolusu para verdi! Banka da satın aldılar. Başka şeyler de... Bunu nasıl anlamalıyız?
BASİT!
Türkiye kesinlikle ve kesinlikle Amerika-Rusya dengesinin ortasında olacak. Bu net! Katar, Suudi Arabistan ve diğerleri paralarını, yatırımlarını buralara taşıyacaklar. UMUTSUZLUK ve BİLİNMEZLİK olsa kimse gelmez.
Onlar hiç! Demek ki değişen bir denge var! AVRUPA'ya yakın sermaye ya uyum sağlayacak ya da eriyecek.
Erimeden gitmeyi kafalarına koyanlar satıp DOLARA dönüyor ve paralarını dışarı çıkarıyorlar. ARAPLAR ise geliyor. Avrupa'ya güç vermek için TÜRKİYE'yi batırmaya çalışanların ittifakı bu! İçeriden dışarıdan...
Döviz hareketleri sürer mi?
Muhtemelen evet! Ama Türkiye'yi yenme şansları hiç yok! KÜRESEL DENGE buna izin vermez! Biz istesek bile... İnternete girip bir bakın bakalım, Katar-Suudi Arabistan PUTİN ile kaç kez görüşmüş! ÇOK! İran kartını oynayan SOROSÇULAR, FETÖ'cüler, HILLARYCİLER çekilince yeni denge gelecek... Bu denge gelmesin diye aradaki TÜRKİYE'yi düşürmek isteyeceklerdir. Bunu yazdık! Biliyoruz.
Saldırılar daha da artacak ve sürecek.
Bilelim. Korkmayalım...
550 milyonluk dev bir ekonomi olan AVRUPA saldırıyor. İçeriden de vuruyorlar.
Kolay değil hemen hepsinden kurtulmak...
Ama hepsi gerçekleşecek...
Yıkamayan her darbe ANKARA'yı güçlendirir...
Takvim
3 Aralık 2016
Devlet dahil, herkesin gözü DÖVİZ hareketlerinde.
"Dolar ne oldu?", "Euro ne kadar çıktı?" günlük hayatımızın içine giriverdi.
Eskiden olduğu gibi... Peki buradan umutsuzluk mu çıkar?
ASLA ve KAT'A!
Trump'ı getiren güç DOLAR'ı anavatanına çağırdı. Bu, dünyanın hemen hemen her yerinde DOLAR'ı yukarıya taşıdı. Değer kazanan DOLAR haliyle Türkiye'de de ilgi ile izlenmeye başlandı... DOLAR'a değer kazandıran genel bir eğilim var. Kabul! Ama bir de AVRUPA-FETÖ- İÇERİDEKİLERİN işbirliği ile hazırlanan bir kumpas da mevcut!
NİSAN ayından bu yana DOLAREURO üzerine hazırlanan bir oyun vardı. Araya 15 Temmuz'un girmesi beklendi... KALKIŞMANIN vereceği sonuca göre DÖVİZ kartı masaya getirilecekti. Getirildi de... Kim ne kadar işin içinde kestirmek kolay değil!
Ama İstanbul sermayesinin önemli isimleri hala Avrupa-FETÖ çizgisinde.
TÜSİAD BAŞKANI'nı gördünüz.
Avrupa'ya sahip çıktı! Kanun Hükmünde Kararnameler'e itiraz etti! "Olağanüstü Hal bir an önce son bulsun" dedi...
AVRUPA gibi yani! Ve AVRUPA'NIN BÜYÜK TEPKİ VERMEMESİ İÇİN DE DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKTİĞİN ÖZENLE BELİRTTİ!
Ticaretimiz Avrupa ile yoğundu!
Doğru... Boş yere gerginlik olmamalıydı!
Doğru... Ama ortada Türkiye'ye kast eden bir AVRUPA söz konusu! 15 Temmuz'da millete kurşun sıkanlar onların topraklarında! Bolluk bereket içinde... Madalyalar, törenler, seramoniler düzenleniyor! Ankara'nın gözünün içine baka baka...
İşte bu ittifak, FETÖ-AVRUPA-İÇERİDEKİLER , el birliği ile DOLARIN üzerine çıkıp tepinmeye başladılar.
Anlamakta zorlandığım, İSTANBUL'un önemli simalarının KASETLERLE ele geçirilmesine rağmen bu işbirliğinde ısrar etmeleri!
Kişilerle işim yok!
Hiç olmadı. Ama bazı isimlerin DEVLETE meydan okumasına da anlam veremiyorum.
KASETTEN dolayı korksalar da karşı tarafın önde gideni nasıl olabiliyorlar!
Hemen "Kimin kasetinden söz ediyorsunuz?" diye soracağınızı biliyorum... İsim vermek şık olmaz!
Bize yakışmaz...
1997 yılıydı. FETÖ'nün üst kurulu bu patronu gidip makamında ziyaret etti.
Patron kendi kendine 50 okul yaptırma sözü vermişti. Ancak okul işe karışınca hemen FETÖ ortaya çıktı. Patronu 5. KAT'a davet etti. 5. KAT, FETÖ'nün YAMANLAR'dan kalan deyimidir!
Orada en üst kat 5'ti. Bu nedenle en özel misafirlerin katıldığı bütün toplantıları 5. KAT'ta yaptılar. ABD'de 90 katlı bir binanın en üst katında toplanacaklarsa bile bunu "5. Kat'ta toplanıyoruz!" diye duyururlardı... Bu patron PURO ile ALTUNİZADE 'ye gitti. Cuma günüydü.
Cuma kılmadı. Namaz sonrası yemekte birlikte oldular. ÜST KURUL'dan hangisi söyledi bilemiyorum ama PURO ile DOLAŞAN PATRON iki kasetle yola getirilmişti. Hala da yoldaydı! Hiç çıkamamıştı! 17-25'te en çok saldıranların başında o geliyordu! Ve gariptir hiç kaybetmiyordu!
O gün de bugün de...
Ama tek patron bu değildi!
Şimdi sözünü edeceğim çok daha büyüktü. TEKEL'di neredeyse kendi alanında! Dışarıda yatırımları vardı. Çok büyüktü! Babası iyi niyetle FETÖ'ye el uzatmıştı. Sonrası malum! Oğlu da kendini bu yapının içinde buldu!
Çıkmadı, çıkmayı da hiç düşünmedi!
Bağlılıkları üst düzeydeydi! Ama gazetelere ve yurt dışına götürdüğü gazetecilere bakarsanız HİÇ İLGİSİ OLMAMIŞ... YALAN! Dışarıdaki şirketlerinin birinde, en büyüğünde, FETÖ'cü dolu! Bağ ortada! Neden Ankara'ya dönmez anlamakta zorlanıyorum. Hiçbir patron dönmüyor!
Hepsi "Döndük, akıllandık, yanlış yaptık" diyor ama Pensilvanya'ya bağlı kalmaya devam ediyor... İsimlere girmeme gerek yok. Bunlar Türkiye'nin tanıdığı büyük patronlar...
Peki neden?
İşte burada devreye bizim göremediğimiz, elle tutamadığımız, karşılaşmadığımız YAHUDİ LOBİSİ devreye giriyor!
Amerika'da şu anda İsrail-ABD-Türkiye üçgenindeki ilişkileri Hakan Y. götürüyor. İşi bu! Ve son zamanlarda çok etkili... FETÖ'nün önemli isimlerinden biri... Trump'ın kabinesinde olan YAHUDİLER 'e bu kanalla ulaşılmış durumda... Pensilvanya için görüşmeler bütün hızıyla sürüyor. Yahudi lobisi hiç çekinmeden Pensilvanya'nın yanında olduğunu söylüyor.
Zaten ABD içinde FETÖ'cüleri toplayıp oralara getiren de kendileri ve CIA içindeki kollarıydı. Biz bilmiyoruz ama Amerika'ya giden FETÖ'cülerin tamamına yakını H-1B vizesi ile gider.
Profesyonellik isteyen bir vizedir bu!
Ve göçmen olarak değil oradan bir şirketin sizi çağırması, iş daveti yapması ile yakından ilgilidir. Peki FETÖ'cüleri oralara kim çağırıyordu? Neden bunlara çok ihtiyaç vardı? Orada adam mı yoktu? BİLMİYORUZ! Ama CIA talimatıyla başvuran herkes bu özel vizeyi alırdı. Beklemeden, sıkılmadan, yorulmadan! FETÖ CIA'ya veriyor, onlar da ilgili konsoloslukları uyarıyor ve çark dönmeye başlıyordu!
Mesela Gazeteci ve Yazarlar Vakfı vardı. Burada olmak için bazıları can atardı. Bu vakıf CIA tarafından kontrol edilirdi. Washington Post ve Los Angeles Times gibi gazetelerle işbirliğini yaptıran CIA'ydı! Gariptir, bu vakıf en çok TÜRKİ CUMHURİYETLER 'de güçlüydü! Ve bu ittifakın bir araya geldiği bazı toplantılar yapılıyordu! İsim vermek istemiyorum ama önemli bir çatının altında! Bilin bakalım buraları kim para ile ayakta tutuyordu!
BİZİM ÇOK YAKINDAN TANIDIĞIMIZ ünlü bir PATRON! Bu da İstanbul'dan...
İşte bu yapı, bu ittifak, TÜRKİYE'nin rotasından çıkmasını istemezdi. Çok detaya girmiyorum ama KASETLERİ bile unutmayacak kadar ayrıntılarla yürüyen KİRLİ BİR İTTİFAKA karşı Türkiye savaşıyordu! Bu koalisyon PARAYI elinde tutuyordu.
Para ile son kez gelip Erdoğan'ı tasfiye edip ülkenin kontrolünü tekrar ele geçirmek istiyordu. Daha önceki denemelerin içinde bunların pek çoğunun görünmeyen izleri vardı!
Hillary'ye destek verip Avrupa'dan kollarını uzatan ve içeridekilerle bizi boğmaya çalışan bir İTTİFAK bu! Para en iyi bildikleri iş! Buradan gelmek için uzun zamandır hazırlıkları var. Sonuç alma şansları çok yok.
Ama verebildikleri zararı verecekler.
Zaten sonuç aldıklarında her şey eskiye döner! Birkaç ailenin kazandığı bir sistem geri gelir. Erdoğan karşıtları belki kısa bir süre sevinir ama sonra başlarını taşlara vururlar!
Konuyu biraz daha açalım...
En son KATARLILAR DİGİTÜRK'ü satın aldı, futbol ihalesine de çuval dolusu para verdi! Banka da satın aldılar. Başka şeyler de... Bunu nasıl anlamalıyız?
BASİT!
Türkiye kesinlikle ve kesinlikle Amerika-Rusya dengesinin ortasında olacak. Bu net! Katar, Suudi Arabistan ve diğerleri paralarını, yatırımlarını buralara taşıyacaklar. UMUTSUZLUK ve BİLİNMEZLİK olsa kimse gelmez.
Onlar hiç! Demek ki değişen bir denge var! AVRUPA'ya yakın sermaye ya uyum sağlayacak ya da eriyecek.
Erimeden gitmeyi kafalarına koyanlar satıp DOLARA dönüyor ve paralarını dışarı çıkarıyorlar. ARAPLAR ise geliyor. Avrupa'ya güç vermek için TÜRKİYE'yi batırmaya çalışanların ittifakı bu! İçeriden dışarıdan...
Döviz hareketleri sürer mi?
Muhtemelen evet! Ama Türkiye'yi yenme şansları hiç yok! KÜRESEL DENGE buna izin vermez! Biz istesek bile... İnternete girip bir bakın bakalım, Katar-Suudi Arabistan PUTİN ile kaç kez görüşmüş! ÇOK! İran kartını oynayan SOROSÇULAR, FETÖ'cüler, HILLARYCİLER çekilince yeni denge gelecek... Bu denge gelmesin diye aradaki TÜRKİYE'yi düşürmek isteyeceklerdir. Bunu yazdık! Biliyoruz.
Saldırılar daha da artacak ve sürecek.
Bilelim. Korkmayalım...
550 milyonluk dev bir ekonomi olan AVRUPA saldırıyor. İçeriden de vuruyorlar.
Kolay değil hemen hepsinden kurtulmak...
Ama hepsi gerçekleşecek...
Yıkamayan her darbe ANKARA'yı güçlendirir...
Takvim
3 Aralık 2016
- YORUMLAR
-
Gerçek şu ki
04 Aralık 2016Devlet herşeylerine el koysun tekmeyi vursun kıçlarına dışarı gitsinler. Yıllardır bu ülkenin ve bu insanların kanını emdiler.Artık izin vermesin devlet.Tankın altına yatan insanı değil de faizci zenginleri mi destekleyecek devlet! Artık vatandaşı koruyup kollamalı devlet.Fakir vatandaşı korumalısınız.Yoksa Allah hepinizi azaba uğratmaya kadirdir. -
yaşar inan
04 Aralık 2016avrupa saldırmış yok cıaymış yok fetöymüş yok efendim 5. katmış uydurellezi fihim muhtelifun. sen bana son 15 yılda tüm parçalarını yan sanayii olarak imal eden türkiyede ba parçaları bir arabaya takabilldin mii şimdi ağustos böceği gibi yatıp. katardan para gelecek diye fal açarsın. katar 4 milyarlık finansbankı 1.25 milyara götürdü. döördün biri eder. sana da bu kafayla kalsa kalsa üçün biri derim
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.