Fransa Devlet Başkanı'nın SDGPYD- YPG'ye sahip çıkması bizi şaşırttı. Ankara bu derecede ileri bir hamle beklemiyordu. Arada çok iyi giden bir ritim vardı. Macron bunu bozdu. SDG'yi sarayında ağırladı. Aslında şaşılacak bir şey yoktu. Fransızlar çok öteden beri PKK ile yan yanaydı. Bu kartı kullanmak niyetleri hep vardı. Bayan Mitterand'ı hatırlayın.
Kürtler'i sevdikleri için değil çıkarları için gelirlerdi. Barzani'nin referandum gecesini hatırlayın! Etrafında ÜNLÜ FRANSIZLAR vardı. Hemen arkasında sırtını sıvazlıyorlardı. Bu böyleydi. Yeni olan bir şey yoktu. Sadece PAYLAŞIM büyük bir hızla tamamlanmak isteniyordu...
Açalım biraz daha...
Çok kez yazdık. Amerika Birleşik Devletleri içinde bir kavga var. İçlerindeki denge en hassas dönemden geçmekte.
Bu olurken SÜPER GÜÇ tanımından uzak kalmamak için de hamle yapabilmekteler. İçlerindeki KAVGANIN nedeni kendileriyle ilgili gibi görünse de asıl merkez ORTADOĞU-AFRİKA-AKDENİZ'di!
Buralarda kim hangi gücü elinde bulunduracaktı. Kavganın nedeni buydu! Yani iki Washington'ın karşı karşıya gelmesi de Yeni Dünya Düzeni için Ortadoğu, Afrika, Asya ve Akdeniz'deki anlaşmazlıktı. Buralarda SON nokta konulamadığı için tansiyon yükseliyordu! Washington'ın yerleşik düzenini temsil eden silah lobisi, Pentagon'la birlikte tek söz sahibi olmak istedi. Ancak Londra akımı da ABD'de hep büyük güç olarak kaldığı için çatışma başladı. Çünkü Londra, ABD'deki gücünü sadece lobilerden almıyordu. Ortadoğu, Afrika ve Asya'daki gücü, Washington'a entegre ediyordu.
BEYAZ SARAY'a güç naklediyordu yani! Ayrıca bu üç bölgedeki güç, Londra'ya Avrupa'nın anahtarını sunuyordu.
Donald Trump Hillary'yi geçerek Beyaz Saray'a geldi oturdu. Geride kalan 1 yılda sözünü ettiğimiz kavga ile geçti. Ancak ne PENTAGON ne de LONDRA zafer elde edebildi. İbre iki güçten birine kaymayınca doğal olarak ANLAŞMA ZORUNLULUK OLDU! SİLAH LOBİSİYLE yani PENTAGON'la LONDRA , AKDENİZ KONUSUNDA ANLAŞTI. Geçen günde yazmaya çalıştığım gibi bu anlaşmanın gereği olarak FRANSA'nın KUZEY AFRİKA'DAN GÖNDERİLMESİ GEREKİYORDU... Kavga eden iki güç bu konuda anlaştı ve Fransa'yı dışladılar... Paris'in yapacak çok şeyi yoktu... Dikkatlice baktığımız zaman Amerika Birleşik Devletleri ile İngiltere'nin AKDENİZ'i baştan başa çevrelediğini görürüz! Fransa tabii koşa koşa kapıya gitmedi! AFRİKA'nın ORTA KESİMİNİ BIRAKMAMAK ŞARTIYLA BOYUN EĞDİ! Şartlar olgunlaşınca Kuzey Afrika'dan çıkmaya başladı...
Çıktı ama ne yapacaktı?
İşte tam bu evrede SDG devreye girdi!
SDG'nin Fransa kontrolünde olduğunu anlatmıştık. Güçlüydüler! Tekrar kontrol Fransa'ya geçti... SDG'den önce, buradaki kontrolü tamamen ele almadan, Fransa AFRİKA'da kalmak için girişimlerde bulundu. İşte o anlarda ABD gücünü gösterdi! SDG DEFALAR CA ABD UÇAKLARI TARAFINDAN BOMBALANDI! Her defasında "PAR DON" denildi. Mesaj açıktı:
AFRİKA'DAN ÇIK! Terör olaylarını saymıyorum bile...
Her saldırıdan sonra, "Yanlışlıkla vurduk" açıklamasını yapan Pentagon, gücünü Fransa üzerinde gösterdi.
Aynı güç gösterisini aynı günlerde Rusya üzerinde de yapan ABD, bunun karşılığında Kuzey Afrika'nın tapusunu aldı. Şimdi herkesin merak ettiği bir soru var. PENTAGON SURİYE'DEN ÇIKACAK MI?
Buna herkes değişik cevaplar verebilir. Ama ABD'nin buralardan gitmesi, uzun yıllardır işlettiği planları çöpe atması demektir ki bu zor! ABD şekil değiştirse de kimlik değiştirse de buralardan çıkmaz... Siz "ABD BAŞKANI TRUMP ACİL ŞEKİLDE BOŞALTACAĞIZ" açıklamasıyla cevap verebilirsiniz. Haklısınız da...
Göreceksiniz böyle bir şey olmayacak.
ÇIKMAYI BIRAKIN AKSİNE İŞLER YAPACAKLAR! "ABD, Akdeniz'i çevrelerken, Suriye'den çıkar mı?" sorusunun cevabı "ÇIKAR " değil çünkü!
ABD şimdi Rusya'nın üslerinin bulunduğu Tartus ve çevresini tamamen Akdeniz'e entegre etmek için adımlarını atacak. ABD ve İngiltere'nin yaptığı anlaşmadan sonra, Rusya'ya karşı başlatılan diplomatik operasyonların merkezinde bu plan da var. İşaretlere bakılınca BÜYÜK ANLAŞMA gereği RUSYA çok yalnız bırakılacak.
Öyle yalnız kalacaklar ki TARTUS'u, SURİYE'yi düşünecek zamanları ve güçleri kalmayacak... Tartus'ta ABD'ye direnmek isterse, Rusya ağır bir bedel öder. Bunu Kremlin'deki tüm stratejik güçler de biliyor, Putin de... İşler içten içe çok karışık... Dönelim MACRON'a...
Yaptığı SDG-YPG çıkışına...
Fransa'nın SDG üzerinden Suriye'de kazancı ne olacak? DOĞRU SORU BU! Öncelikli olarak Yeni İpek Yolu'nda bir durağın sahibi haline gelecekler.
Ardından bölge petrolünün dolaşımından alacağı pay da Fransa için önemli.
Suriye'de Fransa'nın bulunacağı noktalar, petrol sevkiyatı için önemli. Günlerdir yazmaya çalıştığım AJAN SERGEY SKRIPAL'in ZEHİRLENMESİ OPERASYONUNA BAKIN! Fransa, Skripal suikastından hemen sonra, ABD ve İngiltere ile birlikte ortak açıklama yaptı. Bu çok önemliydi, unutulmamalı...
Aynı şekilde, Paris'in Moskova'dan diplomatlarını çağırması, Rus diplomatların Fransa'dan gönderilmesi için adımlar atması Moskova için iyi sinyaller değildi. Fransa, 2 aydır Sputnik ve Russia Today'in (RT) resmi etkinliklere ilişkin tüm akreditasyon başvurularını reddetti. Ruslar'ın tepkileri üzerine, "Sputnik ve Russia Today'in hiçbir yetkilisini almak zorunda değiliz" dedi. NET! Ayrıca Fransa'daki birçok Rus şirketi, mercek altına alındı. Resmi açıklama yapılmasa da, soruşturmalar açılmak üzere. Eli kulağında yani...
Fransa, ABD ve İngiltere'nin Suriye teklifini kabul edip Kuzey Afrika'dan çıkarken aslında büyük bir kumar oynadı.
Çünkü Suriye, gelecekte beklenilen ticaret merkez yollarından biri olmazsa, büyük bir kayıp yaşayacak.
Elbette Afrika'daki gücünü de kaybetmemesi anlaşmanın Fransa için tek önemli maddesiydi. Şunu da unutmamak gerekir ki, Kuzey Afrika bugün Akdeniz sayesinde çok büyük stratejik bir nokta. ABD, Kuzey Afrika'da sevilmiyor. Bu gerçek. Hatta nefret derecesinde tepki var. Fas, Cezayir, Tunus, Libya Washington'la hiçbir ortaklığa yanaşmadı. Sadece Mısır, ABD ile ortaklığı kabul etti. Yeni dönemde Fas, Cezayir, Tunus ve Libya, Amerikan operasyonlarıyla karşı karşıya kalacak.
Hemen akıllara askeri operasyon gelmemeli. Sadece Libya için bu seçenek masada. Zaten vurmaya başladılar bile...
KUZEY AFRİKA için ABD MODELİ tasarlandı. Şimdi bu elbiseyi buralara giydirmek için çalışacaklar. Mesele AKDENİZ çünkü! Peki Fransa'nın hamlesi canımızı sıkar mı? EVET!
Peki Fransızlar canımızı yakabilir mi?
HAYIR! AFRİN'deki tünelleri gördük.
Mehmetçik tünel dinlemedi. Bastı geçti...
Bütün hikaye bizi AKDENİZ'den uzak tutmak. ÖYLE BİR ŞEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ. Yetmeyeceğini biliyorlar. Hem koca bir sınırımız var hem KIBRIS'ımız... Ne diyorduk? BİZ OLMADAN OLMAZ.
Hadi bizsiz oyun kurabilen varsa kursun da görelim...
Ama sonları TÜNELDE bitmesin!
Kurdukları tünellerde boğuldular da!
UNUTMAYIN TÜRK'SÜZ BURALARDA OYUN KURULAMAZ. ESKİDEN BELKİ!
ŞİMDİ ASLA!

NOT: RUSYA BÜTÜN BATILI DİPLOMATLARI KOVMA KARARI ALDI! SAVAŞ BÜYÜYOR....

Takvim
31 Mart 2018