GÜNCEL

Ergün Diler : Eksen farkı

Tarih
01 Ocak 2020
İzlenme
2101 Kişi
HERKESE huzurlu nice yıllar...
2019 acısıyla tatlısıyla geride kaldı. Çok şey yaşandı. Unutmak istediğimiz çok şey var. Hatırlamak istediğimiz de... İnşallah 2020 ile birlikte acının, gözyaşının olmadığı bir dünyaya yelken açarız... İyiliğin, güzelliğin gölgesinde sağlıkla mutlulukla yaşarız...
Bunlar herkesin katılacağı dileklerim... Peki gerçekte ne olacak? Neler hesaplanıyor?
Nereye gidiyoruz?
Gelin 2020'nin ilk gününde bunu tartışalım... Aslında GİZLİ pek bir şey yoktur! Bakmasını ve not etmesini biliyorsanız atlayacağınız çok şey olmaz... Sanırım 2017'nin MART'ıydı. O zaman İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANI olan Boris Johnson Antalya'ya geldi. TATLI DİL KONFERANSI için... Orada söyledikleri inanılmazdı! Her şeyi ama her şeyi açıklıyordu... "Benim de Avrupa Birliği'nden çıkmayı istememin nedenlerinden birisi, İngiltere'nin, dış politikamızın ufuklarını genişletmesini ve Türkiye dahil tüm dünyadaki dostlarımızla bağlarımızı güçlendirmesini istememdi. Bu bizim 'Küresel Britanya' dediğimiz şeyin esasını oluşturmaktadır. Daha fazla faal ve ilişki içinde olacağız. Türkiye, İngiltere'nin vazgeçilmez bir ortağı olmaya devam edecek. Karşı karşıya olduğumuz en ciddi sorunların bazılarının ön saflarında siz varsınız..." Bu sözler medya önünde konuşulan en NET ifadelerdi.
Johnson'un şeffaf tavrı buna izin veriyordu... İŞTE BU CÜMLELER IŞIĞINDA GELİŞMELERE BAKINCA dünyada ne olup bittiğini çok rahat anlayabilirdiniz... Açalım biraz daha...
Boris Johnson, Rothschild ailesinin en sağlam üyelerinden biridir. Trump'la yakınlığı da AİLENİN gücünü, kurmayı düşlediği dünyayı işaret etmektedir...
Hatırlayın Trump, Başbakan olan Johnson'u büyük bir övgüyle kutlamıştı. İngiltere BREXIT ile AVRUPA ile yollarını ayırıyor, başka ittifaklar kuruyordu. ÇİNRUSYA- TÜRKİYE burada olmazsa olmazdı! OYUN KURUCU AKIL JACOB ROTHSCHILD ortaya çıkıyor ve yaklaşık bir yıl önce şunu söylüyordu: İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel finans sistemi tehlikede...
Bretton Woods anlaşması ile kurulan sistem Amerika Birleşik Devletleri'nin kontrolündeydi.
BÜYÜK SAVAŞ sonrası kurulmuştu. Jacob Rothschild aslında bu devrin sona erdiğini duyuruyordu. ABD'nin egemenliğinin sonuna gelindi mesajı veriyordu... Mesele bu yeni dönemin nasıl olacağıydı! Ve bu yeni dönem için kimler kılıç çekmişti...
Türkiye, AK PARTİ iktidara geldikten sonra pek çok operasyona uğradı. Saymakla bitmez. GEZİ OLAYLARI, 17- 25 OPERASYONLARI, 7
ŞUBAT MİT KRİZİ, OSLO'NUN SIZDIRILMASI, REİNA BASKINI, HAVALİMANI SALDIRISI, BEŞİKTAŞ PATLAMASI, RUS UÇAĞININ
VURULMASI, ULUDERE OLAYI, KARLOV SUİKASTI gibi pek çok şey yaşandı... Tabi kavganın tavan yaptığı nokta 15 TEMMUZ KALKIŞMASIYDI...
Bunların temelinde iki gücün çekişmesi yatmaktaydı... ESKİ ve YENİ para diye tanımlanan güçler kapışıyordu... Bir yanda Rothschildler diğer yanda ise Rockefeller ve yanındaki aileler...
Bu iki merkezin kavgası YENİ DÜNYAYI şekillendireceği gibi TÜRKİYE'nin yönünü de belirliyordu...
AK PARTİ, ANGLO SAKSON ekolüne yani başlangıçta Londra'ya yakındı. AK Parti içinde Londra ile iyi ilişkiler içinde çok isim vardı.
Hamleler gelince Rockefeller modeline yanaştı. Bu doğaldı.
Çünkü her iktidar bir ekol içinde huzurlu mutlu yaşamak isterdi.
Siyaset, AK PARTİ öncesindeki dönemlerde de bu eksenlerde nefes bulurdu... Ancak Rockefeller yani DERİN AMERİKA operasyonları hızlandırıp ajandasını uygulamaya geçirmek isteyince 15 TEMMUZ'a kadar sürüklenen bir tablo ortaya çıktı... Hedef her saldırıda aynıydı:
TÜRKİYE'Yİ KONTROL ETMEK!
Türkiye büyük kırılmayı yani 15 TEMMUZ'u yaşayınca ipler koptu... BİLİNMESİ gereken de bu!
O zaman DIŞİŞLERİ BAKANI OLAN JOHNSON'un 2017'deki sözlerini de böyle okumak gerekmekte... Yani KALKIŞMA'dan bir yıl sonra dengelerin nasıl değiştiğini anlatmakta... Hatta KALKIŞMADAN bir süre sonra BM için New York'a gidildiğinde TÜRK HEYETİ Rothshild'in de olduğu masada ANKARA'nın yeni yönü açıklamıştı... Toplantı WASHINGTON'a doğrudan mesajdı. Ve bu New York'tan veriliyordu... İPLER KOPMUŞTU yani...
Dengeler değişince Türkiye haklı olarak yeni denge içinde kalmak zorundaydı. Issız bir adada yaşamıyorduk sonuçta... Londra ilk akla gelen güçlü tercihti.
Öyle de oldu. Karşı taraftaki ROCKEFELLER ve DERİN ABD'nin saldırılarından ancak ve ancak güçlü bir ittifakla yara bere almadan çıkılabilirdi. Bunun için kilometre yapılacaktı, yapıldı da... Hatta EKONOMİK saldırıları püskürtmek isteyen Türkiye, Berat Bey'in girişimiyle McKinsey'i Türkiye'ye davet edecekti. İçerisi karıştı. Olamadı. Karşı blok değişik gerekçelerle geldi, kapıya dayandı.
İşlem tamamlandı. AK Parti içinden de farklı sesler yükselince vazgeçildi... ASLINDA o türbülans şu an için önemli başkentlerin pek çoğunda yaşanmakta. Türkiye de bunu yaşadı ve yaşıyor. Belki de yaşayacak...
boris johnson ile ilgili görsel sonucu"İşte bu denklemden bakınca içerisini de dışarısını da çok net anlama şansımız olur...
Boris Johnson'un daha BAŞBAKAN olmadan önce söylediği yeni DENKLEM aynı zamanda İPEK YOLU'nun tanımı ve ruhuydu. Bu AKDENİZ'i, LİBYA'yı, SURİYE'yi, petrol paylaşımını, Irak'ı ve Müslüman dünyasını kapsıyordu... Cebelitarık'tan Orta Asya'ya kadar uzanan bir eksendi bu! TÜRKİYE'SİZ TÜRK'SÜZ olmazdı bu!
Bu nedenle DERİN AMERİKA ile DERİN NATO Türkiye'yi hedefe koyuyor, Buckingham ile yan yana olmasına rıza göstermiyordu...
Yaşananların merkezinde bu vardı!
DERİN NATO ve DERİN ABD tarafına VATİKAN'ı da koyduğunuz zaman Türkiye'nin nasıl bir basınçla karşılaştığını görebiliyordunuz...
Durum böyle olunca roller keskinleşince haliyle içeride de AK PARTİ'ye tavır alanlar, cephe açanlar olacaktı. KAVGA BÜYÜKTÜ çünkü... Bu pencereyi kullandığınız zaman da ortaya şu çıkmaktaydı... CHP, Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ PARTİ, Meral Akşener, SAADET PARTİSİ, Temel Karamollaoğlu, HDP, Selahattin Demirtaş, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan siyasi olarak aynı ekseni temsil etmekteydi... Ve bu tercihleri ve getirdiği gerilimi LİBYA'ya asker yollarken de Doğu Akdeniz'de parselleme yaparken de Kanal İstanbul'a kazma vurulurken de yerli oto için düğmeye basılırken de görecektik... ANKARA saldırılar karşısında DEVLETİ Londra'nın kurmak istediği sistemde başrol oyuncusu olarak konumlamak isterken diğer siyasi hareketler buna itiraz etmekteydi...
KAVGA buydu...

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER