3 Ekim 2014...
Hiçkimsenin kuşkusu olmasın, dokuz aydan az bir süre sonra genel seçimler yapılacak... İktidar partisinin "seçimleri yaptırmayabileceğini" söylemek için ya psikopat olmak gerekiyor, ya nefretin tavanı delip geçmesi...
Gene hiçkimsenin kuşkusu olmasın, bu seçimi de AKP kazanacaktır.
Kimsenin de kuşkusu yoktur ayrıca. Kılıçdaroğlu'nun bile yoktur.
AKP'nin havada karada kazanacağı bir seçimi yaptırmaması, ancak kendi ipini çekmek, kendi ayağına kurşun sıkmak, Ecevit'in uyduruk diliyle "kendi kendine intihar etmek" gibi deyimlerle açıklanabilir ki, bu hatalar daha ziyade Fethullah Hocafendi gibi bazı büyüklerimizin "ameline" uygun düşüyor!...
Önemli olan, AKP'nin 2015 seçiminde "kaç koltuk çıkarabileceği" sorusudur.
276 kolay ve de garantidir, hükümet kurmak için yeterli olan bu sayıyla AKP yönetimi devam eder gider. Öyle de olacaktır.
Fakat yeni bir anayasa için 330 şarttır. Meclis başkanının oy hakkı bulunmadığına göre (ki gene bir AKP'li olacaktır), bu sayının bir-iki üstü gereklidir diyelim.
Bu açıdan, 330 ile 367'nin arasında bir fark da yoktur, çünkü anayasa, ister 330'la geçmiş olsun ister 367'yle, "her hal-ü karda" referanduma gidecektir. Referandumda da çok büyük bir ihtimalle halk tarafından onaylanacaktır.
332 milletvekiliyle AKP'nin anayasa konusunda kimseye "müdanaası" olmaz. Muhalefet derdine yanar.
Herhalde bu sefer muhalefetin anayasa girişimine geçen dönemde yaptığı gibi "komisyonda taş koymasına" izin verilmeyecek, bu tuzağa düşülmeyecek, kestirme bir yol bulunacaktır. Bir yol, tasarıyı herhangi bir yasa tasarısı gibi komisyona sokmadan genel kurula doğrudan getirmek ve oylatmaktır.
Fakat, AKP diyelim 320 koltukta kaldı...
O zaman dış destek şart olacaktır.
Ya MHP aklını başına toplar ve kerhen de olsa destek verir...
Ya da HDP.
Fakat onun da aklını başına toplaması gerekiyor.
Selahattin Demirtaş ne istiyor? Kürt vatandaşlara daha fazla hak, daha fazla özgürlük değil mi? Hatta yeni anayasa şerefine bir genel af ve "İmralı'nın" boşalması...
Bunun tek yolu yeni anayasayı desteklemektir.
Demirtaş bunu CHP'den bekliyorsa, "ben politikadan anlamıyorum, lider falan değilim, yalnızca sıradan bir kasaba avukatıyım" demiş olacaktır.
IŞİD'e karşı çıkarılan tezkereye "aman sonra PKK'ya da zarar gelebilir" diye karşı çıkmış olan Demirtaş'ın vereceği asıl büyük sınava bir yıl var. Dünkünde çaktı, bakalım seneye sınıfını geçebilecek mi?
Böyle bir durumda destek vermezse ne olur?
Hiiiç, yeni bir anayasa yapılmaz, AKP iktidara, Kürtler de ağlamaya devam ederler.
Arjantin ordusu Falkland adalarına saldırdığı zaman, İngiliz muhalefet lideri Michael Foot, Başbakan Thatcher'a laf atarak "Demir Leydi'nin hangi madenden yapılmış olduğunu göreceğiz" demişti...
Biz de Selo'yu görelim bakalım.
Sabah
Hiçkimsenin kuşkusu olmasın, dokuz aydan az bir süre sonra genel seçimler yapılacak... İktidar partisinin "seçimleri yaptırmayabileceğini" söylemek için ya psikopat olmak gerekiyor, ya nefretin tavanı delip geçmesi...
Gene hiçkimsenin kuşkusu olmasın, bu seçimi de AKP kazanacaktır.
Kimsenin de kuşkusu yoktur ayrıca. Kılıçdaroğlu'nun bile yoktur.
AKP'nin havada karada kazanacağı bir seçimi yaptırmaması, ancak kendi ipini çekmek, kendi ayağına kurşun sıkmak, Ecevit'in uyduruk diliyle "kendi kendine intihar etmek" gibi deyimlerle açıklanabilir ki, bu hatalar daha ziyade Fethullah Hocafendi gibi bazı büyüklerimizin "ameline" uygun düşüyor!...
Önemli olan, AKP'nin 2015 seçiminde "kaç koltuk çıkarabileceği" sorusudur.
276 kolay ve de garantidir, hükümet kurmak için yeterli olan bu sayıyla AKP yönetimi devam eder gider. Öyle de olacaktır.
Fakat yeni bir anayasa için 330 şarttır. Meclis başkanının oy hakkı bulunmadığına göre (ki gene bir AKP'li olacaktır), bu sayının bir-iki üstü gereklidir diyelim.
Bu açıdan, 330 ile 367'nin arasında bir fark da yoktur, çünkü anayasa, ister 330'la geçmiş olsun ister 367'yle, "her hal-ü karda" referanduma gidecektir. Referandumda da çok büyük bir ihtimalle halk tarafından onaylanacaktır.
332 milletvekiliyle AKP'nin anayasa konusunda kimseye "müdanaası" olmaz. Muhalefet derdine yanar.
Herhalde bu sefer muhalefetin anayasa girişimine geçen dönemde yaptığı gibi "komisyonda taş koymasına" izin verilmeyecek, bu tuzağa düşülmeyecek, kestirme bir yol bulunacaktır. Bir yol, tasarıyı herhangi bir yasa tasarısı gibi komisyona sokmadan genel kurula doğrudan getirmek ve oylatmaktır.
Fakat, AKP diyelim 320 koltukta kaldı...
O zaman dış destek şart olacaktır.
Ya MHP aklını başına toplar ve kerhen de olsa destek verir...
Ya da HDP.
Fakat onun da aklını başına toplaması gerekiyor.
Selahattin Demirtaş ne istiyor? Kürt vatandaşlara daha fazla hak, daha fazla özgürlük değil mi? Hatta yeni anayasa şerefine bir genel af ve "İmralı'nın" boşalması...
Bunun tek yolu yeni anayasayı desteklemektir.
Demirtaş bunu CHP'den bekliyorsa, "ben politikadan anlamıyorum, lider falan değilim, yalnızca sıradan bir kasaba avukatıyım" demiş olacaktır.
IŞİD'e karşı çıkarılan tezkereye "aman sonra PKK'ya da zarar gelebilir" diye karşı çıkmış olan Demirtaş'ın vereceği asıl büyük sınava bir yıl var. Dünkünde çaktı, bakalım seneye sınıfını geçebilecek mi?
Böyle bir durumda destek vermezse ne olur?
Hiiiç, yeni bir anayasa yapılmaz, AKP iktidara, Kürtler de ağlamaya devam ederler.
Arjantin ordusu Falkland adalarına saldırdığı zaman, İngiliz muhalefet lideri Michael Foot, Başbakan Thatcher'a laf atarak "Demir Leydi'nin hangi madenden yapılmış olduğunu göreceğiz" demişti...
Biz de Selo'yu görelim bakalım.
Sabah
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.