İngiltere'deki referandumda, AB'den çıkma kararı alınmasının ardından Avrupalı liderlerden sert açıklamalar ardı ardına geliyor.

'AVRUPA VE İNGİLTERE İÇİN ÜZÜCÜ BİR GÜN'

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier gelişmeyi,"Avrupa ve İngiltere için üzücü bir gün, gerçekten hayal kırıklığı" diye tanımladı.

3. ÜLKE MUAMELESİ GÖRÜR

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, "Sonuca saygı duyuyoruz. Ancak İngiltere ayrılma yönünde karar verdi. İngiltere gelecekte artık 3. ülke muamelesi" görecek diye konuştu.

Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff ise çıkan sonuçtan İngiltere Başbakanı David Cameron'u sorumlu tuttu.

'KARA BİR GÜN'

Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşiller Grubu'nun Başkanı Rheinhard Bütikhofer de "23 Haziran, Avrupa tarihine çok kara bir gün olarak geçecektir" dedi.

'AB TAMAMEN YERLE BİR OLACAK DEMEK'

İngiltere’nin AB’den çıkma kararı sonrası Avrupa’nın içine düştüğü korkuyu açığa vuran en sert açıklama ise Avusturya’dan geldi. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz "AB'nin en büyük ülkelerinden biri Birlik'ten çıkıyorsa, o zaman her şey tamamen yerle bir olacak demektir" tepkisini gösterdi.

İngiltere için korkunç günlerin hızla yaklaştığının habercisi olan tehdit gibi bir açıklama ise uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P)’den geldi.

İNGİLTERE’NİN NOTU DÜŞÜRÜLECEK

S&P’nin Kıdemli Kredi Analisti Moritz Kraemer, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma kararı almasının ardından ülkenin “AAA” olan kredi notunun düşürülebileceğini bildirdi. Kraemer, “AAA reytinginin bu şartlarda savunulamaz durumda olduğunu düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.

Referandum sonucunun Brexit’i göstermeye başladığı saatlerden sonra Hong Kong borsasında HSBC hisseleri yüzde 11, Standard Chartered hisseleri ise yüzde 12 değer kaybetti.

Londra merkezli analistler, İngiltere’nin önde gelen finans kuruluşlarının da çok büyük kayıplar yaşayacağını açıklıyorlar.. Öte yandan İngiliz sterlini son 31 yılın en düşük seviyesini gördü.

KAOS YAYILMA EĞİLİMİNDE

Avrupalı liderlerin en büyük korkusu ise diğer AB ülkelerinin de İngiltere'yi örnek alma ihtimali. Çünkü İngiltere'nin ayrılma kararı domino etkisi oluşturdu. Daha ilk saatlerden itibaren AB üyesi iki ülkeden daha referandum sesleri yükseldi! İtalya, Hollanda ve Fransa'daki aşırı sağcı partilerden "AB referandumu"çağrısı geldi.

TÜRKİYE’YE 3000 YILINI GÖSTERMİŞTİ

İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, Türkiye'nin “3000 yılında belki üye olabileceğini”söylemesinden 3 hafta sonra İngiltere halkı AB'den ayrılma kararı verdi. Türkiye’ye 3000 yılını tarih olarak gösteren Cameron ise istifa edeceğini açıkladı. Şu öngörüye bakın..!

BU BİR POSTMODERN DÜNYA SAVAŞIDIR!

İngiltere'nin AB’den ayrılması demek artık “bir” ve “tek” Avrupa’dan bahsedilemeyecek demektir.. Bunun arkasından Kuzey Avrupa ülkeleri de ardı ardına AB’den kopacaklardır.. AB’nin düştüğü bu durum acaba gelişi güzel mi oluşmuştur?.. Yoksa devam etmekte olan adı konmamış ve herkesin elindeki tüm imkanları sonuna kadar kullandığı “Postmodern Dünya Savaşı”nda bu konu ilginç bir yere oturuyor mu? Ne olursa olsun. Sonuçta bu süreç, AB’nin dağılmasına hatta belirli bölgelerde çatışma ortamlarına sürüklenmesine kadar gidecektir..

ABD’Yİ DAHA KÖTÜ GÜNLER BELİYOR..

Çünkü AB ve ABD gibi kıta ve ülkelerde halkları bir arada tutan, birbirine bağlayan şey ekonomik refah ortamıdır.. Bu ekonomik refah olmadığı takdirde halkların ayrışması ve çatışması gündeme gelebilir.. Nitekim, Fransa İç İstihbarat Birimi Genel Müdürü Patrick Calvar, “Ülkenin iç savaşın eşiğinde olduğunu” söyledi. Farklı aşırı hareketlerin "çatışması" için güçlü bir risk ortamı olduğunu ifade eden Calvar, toplumsal çatışmaları alevlendirecek büyük olaylar yaşanmasından endişe duyduğunu anlattı.

Görünen o ki, yakın gelecekte ABD de bu kavga ve olumsuz gidişattan nasibini alacaktır.. Hatta gözlemcilere göre ABD’yi AB’den daha kötü günler beklemektedir...

YA TÜRKİYE…

Peki bu durumda Türkiye nasıl yol izlemelidir? Türkiye, ABD, AB ve NATO gibi ittifaklardan adım adım uzaklaşacaktır... Çok keskin ve incitici bir makas değişikliği yaşanmazsa İslam ülkeleri ile özellikle Kazakistan, Azerbaycan ile güçlü birliktelikler sağlanabilir.. İttifaklar, beraberlikler oluşturulabilir.. Allah esirgesin, her şeye rağmen “Dostlarımızı artırıp, düşmanlarımızı azaltacağız” kuru hevesiyle, yanlış, dengesiz ve ölçüsüz bir makas değişimi olursa Türkiye Doğu ile Batı’nın arasında anlamsız bir yerde de kalabilir. Bizim için bu riski de unutmayalım.

Kısacası AB dramatik bir sürece girdi. Bu gidişat sadece dramatik olarak kalmayacak. Travmatik neticeleri de olacak. Sömürgeci AB bu sürece girerken sömürgeci ABD’nin şimdiki gibi kalması beklenmemeli.. Fırtınalı günler artık ABD yolunda..

Kanal A
26 Haziran 2016