GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Solcuların açlık grevine bakın: Yemek yok, vitamin-limonata var!

Tarih
03 Eylül 2017
İzlenme
1440 Kişi
Bugüne kadar en az 5-6 defa teşebbüs ettim..

Öğretmen olduğuna bakmadan..

Üniversitede araştırma görevlisi olduğuna bakmadan..

Nerede solak bir gösteri veya solcuların düzenlediği miting varsa oraya koşan Semih Özakça ile Nuriye Gülmen’in açlık grevini..

“Bu nasıl açlık grevi.. Bu kaçıncı, ‘Öldü ölüyor’ haberi.. Bu kaçıncı, ‘Elleri tutmuyor, gözleri görmüyor, kulakları duymuyor’ haberi..” diyerek, eleştiri getirecek iken..

Her seferinde..

Bu iki kişi eylemlerinde haksız da olsalar.. Bir öğretmen ile bir araştırma görevlisi... O sokak senin, bu sokak benim, her gün mitinglerde, gösterilerde dolaşmaları yanlış da olsa.. Örgütlerle bu kadar içiçe olmaları kabul edilemez de olsa..

Açlık grevine soyunmaları konusunda kendilerine yüzde bir bile haklılık payı vermiyor isem de..

İki genç insanın sağlıklarını tehlikeye atma noktasında onları üzecek, onları tahrik edecek bir yazı yazmayı, yanlış bulduğum için, elim yazmaya varmadı..

Açlık eylemine yönelik eleştirilerin, Boğaz Köprüsü’ne çıkan ve “İntihar edeceğim” diyen kişiye, “Atlasana lan” diye bağırma etkisi göstermesinden endişe ettim..

“İnsanların sağlıkları ile ilgili bir konuda daha hassas olmalıyız.. Bu konuyu tartışma konusu ve gereksiz eleştiri konusu yapmamalıyız” düşüncesi ile..

Yazacaklarımı hep erteledim. 

Hep “Daha sonra bakarız” ile kendi kendimi oyaladım.

Ama artık cılkı çıktı..

Kimse kusura bakmasın.

Kimse iyiniyetimizi istismar etmesin..

Bulmuşlar iki tane (affedersiniz) kobay..

O iki insanın üzerinden, terör örgütlerinin propagandasını yapmak için..

Ellerindeki medya gücünü de kullanarak..

“Açlık grevinde 10. gün.. Açlık grevinde 20. gün.. Açlık grevinde 30. gün” diye kronoloji tutturuyorlar..

Açlık grevinin 51. gününde verdikleri haber şöyle:

“Dr. Benan Koyuncu ‘Semih Özakça açlık grevinin 51. gününde 16 kg kilo kaybı yaşadı. 51’inci günden sonrası hergün çok kritik’ diye konuştu.”

Ben şahsım adına..

O günlerde bu haberi okuduğumda..

Bir doktorun ağzından bu sözleri işittiğimde..

“Acaba?” demiştim..

“Acaba ölüme mi gidiyorlar?..”

Zaten bu endişe sebebi ile..

Girişte bahsettiğim üzere, konuyu yazmaktan kaçındım..

Ama.. Aradan 12 gün geçti..

Bir haber daha:

“63 gündür açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’da Wernicke-Korsakoff Sendromu’nun öncü belirtileri görüldü.”

Bir ay daha geçti.. 

92. günde yapılan haber şöyle:

“Bağışıklık sistemleri çöktü. Kalp yetmezliğine doğru gidiş başladı. Semih’in de kol ve bacaklarında ağrı başladı. Bağışıklık sistemleri zaten sıkıntılıydı, daha da kötü olacak. Protein yıkımları var. Bağışıklık sisteminin çökme nedeni de o. Kalp hücrelerine kadar ilerlediğinde kalp yetmezliği olacak.”

6 gün sonraki haber şöyle:

“İki eğitimci 98 gündür açlık grevinde.

Avukat Engin Gökoğlu: Unutkanlık arttı.. ikisinin de durumu kritik.”

100. gündeyiz..

“Sezen Aksu sosyal medyadan sesleniyor: Açlık grevlerinde 100. gün. Yani tıbben ölümcül sürecin başlangıcı. Yaşamı savunmak için sayılı son günler..”

“Son günler” ikazı yapılmasının üzerinden, koca iki hafta daha geçmiştir. Yayınlanan haber şöyle:

“İki eğitimci grevin 114’üncü gününde. Nuriye Gülmen, kendisini ziyaret eden Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran aracılığıyla mesaj gönderdi:‘Kaslarımla birlikte adaletin de eridiğini görüyorum.’ Dört baro başkanıyla birlikte cezaevine giden Canduran, Gülmen’in sağlık durumuyla ilgili olarak,‘Artık boyunlukla oturabiliyor. Kollarını kullanamadığını, kalem tutamadığını söylüyor.’ bilgisini verdi.”

4 gün sonraki haber:

“Semih, böbreklerinde ağrılar olduğunu söyledi. Saçları ve vücudundaki tüyler dökülmeye başlamış. Boynunda çok ağrı var. Kas ağrıları da yoğunlaşmış.”

140. güne geldik:

“Safra kesesinde çamurlaşma oluyor. Kronik ishal nedeniyle sıvı kaybetti, bacaklarında kuvvet kaybı olduğu için çok çabuk yoruluyor, sürekli kas ağrısı hissediyor. Dil ve ağız içlerinde yaralar oluştu..”

Aynı gün, solakların adli tıpçısı Uzman Doktor Şebnem Korur Fincancı’dan da görüş alınıyor: “Organlar ve dokular küçülüyor. Böylelikle bulaşıcı hastalıklara açık oluyorlar, bağışıklık sistemi zarar görmüş oluyor. Daha önceki olgulara baktığımızda açlık grevlerinde bulaşıcı hastalıklarla ilgili ölümler görüyoruz. Beyin dokusunda değişimler ve kasla ilgili sorunlar ortaya çıkabiliyor!”

Ve dün..

178. gün..

Verilen haberlerde durumun daha da kritik hale geldiği belirtiliyor..

Ama, ağızlarındaki baklayı da çıkarıyorlar..

Başka gazete verse, “Yok canım” dersiniz.

Cumhuriyet’ten aldım:

“Tek gıda vitamin” diye ara başlık atmışlar..

 Altında da devam ediyorlar:

“Nuriye Gülmen ile Semih Özakça; su, sıcak su, tuz, şeker, B1 vitamini, bitki çayı ve limonata alıyor.”

Haydaaa..

178 gündür biz sanıyoruz ki, bu ikili açlık grevinde.

Yemek yemiyorlar..

Birazcık su ile durumu idare ediyorlar..

Ama kendilerinin yaptığı açıklamaya göre..

Vitamin bile alıyorlarmış!

Eeee.

Açlık grevi nerde?

“Aç kalsınlar” diye söylemiyorum.

Benim inancıma göre, açlık grevi haram..

Allah’ın emanet ettiği can, hiçbir şekilde tehlikeye atılamaz.

Ama..

Lütfen insanları da aldatmayın..

Taa 3 ay önce.. “Durumları kritik” diyerek, hem de doktorlara.. Hem de baro başkanlarına açıklama yaptırın..

Aradan koca koca 70 gün, 80 gün, 90 gün geçsin..

Onlara bir zarar gelmesini istediğimden değil..

Ama halkın aptal yerine koyulmak istendiğine kızdığım için söylüyorum..

Hâlâ 30. gündeki söylemleri tekrarla, “Durum kritik” açıklamalarına devam edin..

Daha önemlisi..

Satır aralarında yaptıkları açıklamalardan öğrendiğimize göre..

Bire bir onlardan aktarayım.. 

İfade aynen şu: “Son iki gündür kendisine dört gazete veriliyor. Bu nedenle dışarıdan daha çok haber alıyor!”

Aaaa.. Bir de, günde “dört gazete” birden mi okuyorlar!

Pes doğrusu..

Dünkü haberlerinde bir çağrı vardı..

“Bayram, onlar için de bayram olsun..”

Ben de katılıyorum, bu çağrıya..

Bırakın vitamin alıp, açlık grevi yapmayı..

Bırakın limonata içip, “Açlık grevindeyim” demeyi..

Halkı aldatmayın.. Gençleri istismar etmeyin..

Akit
3 Eylül 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Hakan Tamgüç

    08 Eylül 2017
    0 0
    Helal olsun sana,adamsın adam
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER