GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Sedef Kabaş kimdir?

Tarih
24 Ocak 2022
İzlenme
1157 Kişi

Sedef Kabaş kimdir sorusu, tüm medyanın ortak konusu..

Hemen tüm televizyonlar, tüm internet siteleri, birbirinin kopyası aynı başlıkla, kendilerine göre tanıtımlar yapmışlar, Sedef Kabaş hakkında.

Aslında Sedef Kabaş bu kadar konuşulması gereken önemli bir isim değil. 

Bana sorarsanız, profesyonel bir oyuncu.

Polis aracından inerken, elleri serbest ve önde olduğu halde, kameraları görür görmez, bir saniye içinde nasıl büyük bir ustalıkla ellerini arkaya götürüp, iki bayan polisin arasında, sanki elleri arkadan kelepçeli imiş gibi görüntü verdiğini, net olarak izlemişsinizdir.

Hayatı, işte bu, Sedef Kabaş’ın.

Olayları sürekli başka türlü gösteren..

A’yı Z olarak.. Z’yi A olarak gösterme operasyonlarının ismi, Sedef Kabaş.

Eli kelepçeli değil iken.

Kelepçeli gibi gösterme, hatta arkadan kelepçelenmiş gibi algı oluşturma operasyonlarının mimarı Sedef.

Hepsi bu mu?

Değil..

Yaptığı hakaret ne kadar iğrenç, ne kadar çirkin olsa da..

Şahsi kanaatim, tutuklanmaması.

Ama o aynı kanaatte değil.

Bırakın hakaretleri, sıradan eleştirilerin bile özgürlük olarak düşünülmemesinden yana.. Düşüncesini açıklayan gazetecilerin hapis cezası ile müeyyidelendirilmesinden yana..

Gazetecilerin cezaevine atılmasından yana..

“Hoop Ali Bey. Nereden çıkarttın bunları” diye sormayın, lütfen..

Yaşamamış olsam..

Böyle bir isnadı, niye yapayım?

Bizzat yaşadım..

Tarih 2015.

Fetö’cü hakim ve savcılar, henüz yargıdan tasfiye edilmemişler.

Sedef Kabaş da, FETÖ’nün yargıdaki hakimiyetini iyi biliyor olmalı ki..

O tarihte İstanbul Başsavcısı’nı, hem de FETÖ’cülerin kumpasına karşı direndiği için, hedef tahtasına koyuyor.. “FETÖ’cülere sahip çıkayım, onlar zaten beni korur” diye düşünüp, FETÖ’cülerin bir kumpasını boşa çıkaran savcıyı, “unutmayacağız” diye kendince tehdit ediyor..

Sedef Kabaş, İstanbul Başsavcısı hakkında, “Unutmayacağız” derken..

Aslında o tarihte HSYK’daki Fetö’cü üyelere güveniyordu. Yargıdaki Fetö’cü 4.200 hakim ve savcıya güveniyordu.

“Nasıl olsa bana bir şey yapamazlar. FETÖ’cü hakim ve savcılar, beni korurlar” diye düşünüp, yargıdaki 1/3 oranında da olsalar, kilit noktalarda bulundukları için etkileri 2/3 gibi hissedilen Fetö’cülere karşı mücadele başlatan başsavcıyı hedef tahtasına koyuyordu..

Diyebilirsiniz ki, “Düşünce özgürlüğü var. Başsavcıyı sevmek zorunda mı?”

Bu karşı çıkış, iyiniyetli değil ama.

Bir saniyeliğine kabul edelim.

O tarihte ben de, Fetö’cü hakim-savcılara karşı mücadele başlatan başsavcıya tehdit sallayan Sedef Kabaş hakkında bir yazı kaleme aldım.

Sedef Kabaş, başsavcıya tehdit savuruyor..

“Düşünce özgürlüğü” diyor..

Ben de kendi düşünce özgürlüğümü kalkınıyorum, Sedef Kabaş eleştirisini kaleme alıyorum..

Buna da özgürlük olarak bakılması gerekmez miydi?

Öyle mi baktı, Sedef Kabaş?

Hayır..

Benim yazım sebebi ile.. Beni.. Yetmemiş, gazetenin imtiyaz sahibini..

Yetmemiş, Genel Yayın Koordinatörümüz rahmetli Hasan Karakaya ağabeyi, yetmemiş; bir de haber müdürümüz Kenan Kıran’ı şüpheli göstermiş.

Hatta bir de okuyucu yorumundan dolayı, tanımadığım birisini de şüpheli göstermiş..

Yani benim yazım sebebi ile, nereden baksanız, elinden gelse, tüm gazetenin künyesindeki isimleri cezaevine tıktıracak..

Despotluk bu seviyede. Ceberrutluk bu düzeyde.. 

Öyle sıradan bir soruşturma da istemiyor, hanımefendi.

Kendisi aristokrat ya..

Soruşturmanın, kendi yüksek seviyesine uygun olarak, özel adli kolluk tarafından yapılmasını talep ediyor..

Dilekçenin orijinalini görmek isteyenler, https://www.yeniakit.com.tr/haber/nereden-nereye-sedef-kabas-akit-yazarini-iceri-attiracakti-kendisi-kodesi-boyladi-1619955.html linkinden okuyabilirler..

Peki benim cezalandırılmamı isteyen Sedef Kabaş hakkında, benim ifadelerim ne idi?

Kendisinin yaptığı gibi, direkt bir hakaret, direkt bir tahkir edici ifade söz konusuydu muydu?

Buyurun kısa alıntılar vereyim:

“Twitter’ın kahraman yaptığı bir “konu mankeni” daha karşımızda..

Zaman gazetesi birinci sayfasında.

Samanyoluhaber ana haberinde..

Diğer televizyonlar, ‘Gazeteci Sedef aşağı.. Gazeteci Sedef yukarı’ diye onlarca haber..”

O tarihte Fetö’cü medya Sedef Kabaş’a sahip çıkıyormuş.

Bugün de CHP medyası. 

Siz takdir edin, dönüşümü. Veya dönüşüm de demeyelim.. CHP medyasının FETÖ’nün yerine nasıl geçtiğini görmüş olalım.

Yazım şöyle devam ediyor: “Kimmiş, Sedef abla?.. 17 Aralık’a verilen takipsizliğe itiraz ediyor ama..

Kendisi; yolsuzluğun kralını, 2 katrilyon lirayı hazineden hortumlayıp kasasına aktararak gerçekleştiren Cavit Çağlar’ın, NTV’sinde program yapan bir bayan..

Çağlar hazineyi soyuyor. Bu hanım abla da, Emin Çölaşan’ın da haftalık programa çıktığı NTV’de, farklı programlarla, halkın dikkatini, o aylarda soygunlardan başka yerlere çekiyor..”

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER