GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Reis’e rest çekenleri gizleyen bakanlık bürokratları!

Tarih
18 Eylül 2019
İzlenme
3253 Kişi

Adli yıl açılış töreni Yargıtay’ın öncülüğünde, Külliye’de yapılacak diye, “Katılmıyoruz” diye rest çeken İzmir Barosu..

“Yargı bağımsızlığına aykırıdır” diyerek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacak adli yıl açılış törenine posta koyan İzmir Barosu..

Kendi içinde, eski yönetim-yeni yönetim kavgası olmasa..

Öğrenemeyeceğimiz yolsuzluklar afişe edilmiş..

Kim afişe etmiş?

Etmesi gerekenler değil..

Cumhurbaşkanı’na posta konulduğunda, “Siz kimsiniz, haddinizi bilin” diyerek çekilen reste, rest ile cevap vermesi gerekenler değil..

Baro’nun hadsizliğini, ellerindeki raporlarla cevaplaması gereken, “Boyunuzdan uzun işlere soyunmayın.. Sizin yargı bağımsızlığı ile ilgili açıklama yapma hakkınız olması için, önce bu yolsuzlukları izah etmeniz gerekir” demesini beklediklerimiz değil..

Baştan aşağıya usûlsüzlüklere dalmış bir baronun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacak törene, “Yargı bağımsızlığı zedelenir” mavalı ile katılmama kararı almasının arkasındaki ideolojik gerekçeleri açıklamasını beklediklerimiz değil..

Eski baro yönetimi ile, yeni baro yönetiminin arası açıkmış..

Bu sebeple, eski baro yönetimi dönemindeki usûlsüzlüklerle ilgili Adalet Bakanlığı raporunu, yeni yönetim internet sitesinde yayınlamış da.. 

Biz de haberdar olduk..

Yoksa..

Adalet Bakanlığı bu yolsuzluk raporlarını hazırlayacak..

Sümenaltı edecek..

O yolsuzlukların muhatabı olan yönetimler de, eskisi ile yenisi ile, Cumhurbaşkanına parmak sallamaya devam edecekler..

Nasıl bir ülke bu?

Söyler misiniz, nasıl bir ülke?

“Neler var” diyeceksiniz, İzmir Barosu hakkında, Adalet Bakanlığı’nın raporunda..

Neler yok ki..

ali karahasanoğlu ile ilgili görsel sonucuBen sıralayayım, siz karar verin, böyle bir baro yönetiminin, Cumhurbaşkanı’na parmak sallama cesareti nereden geliyor?

Bir avukat hakkında disiplin soruşturması açılmış..

5 Aralık 2014 tarihinde deftere kaydı yapılmış..

22 Mart 2016’da karar verilmiş..

Hani oturdukları yerden, ter ter tepinerek, “Davalar uzun sürüyor. Yargılamalar aylar, yıllar sürüyor” diyen baro başkanları var ya..

Bakın onlar, kendi üyeleri hakkında dandikten bir disiplin soruşturmasını bile,ne kadar zamanda bitiriyorlarmış: “Tam 15 ayda!”

Tek bir olayla mı sınırlı, tespitler?

Hayır..

Tek tek dosya numaraları belirtilerek raporlandırılmış, 56 dosyada disiplin soruşturmalarının iki ay ile 14 ay arasında değişik zaman dilimlerinde sonuçlandırıldığı..

Hatta..

Baroya kayıtlı üyenin disiplin suçunu örtbas etmek için..

4 Mart 2015 tarihinde açılan bir soruşturmanın, 40 günü aşan süre ile geciktirilip, 17 Nisan 2015’de Disiplin Kurulu’na sevkedildiği tespit edilmiş..

Yine 32 dosyada, otuz günden 12 güne kadar sürelerle, dosyaların keyfi olarak elde tutulduğu tutanak altına alınmış..

Adamların suçları, boylarını aşmış..

Ama kalkıyorlar, Cumhurbaşkanı’na laf yetiştirmeye kalkıyorlar..

Adalet Bakanlığı bürokratları da, “Haddinizi bilin, oturun oturduğunuz yerde” demiyor.. Diyemiyor..

Elde tutulup, çoğu zamanaşımına uğratılan avukatların disiplin dosyaları için, iki satırlık bir suç duyurusu yapmıyor..

Öyle ki bir dosya, şu an itibari ile tam bir yıldır hiçbir işlem yapılmaksızın, sümenaltı edilmiş, öylece bekletiliyormuş..

Artık, o avukat ne kadar hatırlı bir avukat ise.. Yönetim ile, hangi konularda, ne ortaklıkları var ise..

Daha onlarca tespit var; şikayetçi gariban insanlardan “İnceleme yapmamız için, 250 TL para yatırmanız gerekir” deyip, paraları alınıp, ondan sonra da disiplin dosyalarının aylarca bekletildiğine dair..

Onları geçiyoruz.. 

Baroya kayıtlı üyelerin hemen hemen yarısı, aidatlarını ödemediği halde, yönetim haklarında tek işlem yapmamış.

Devlet, bir vergi mükellefinden, tahakkuk eden alacağını tahsil etmese, “Yandaş işadamına kıyak”tan başlayan, hangi ahlaksız söylemlerle saldıranlar..

Baroya üye avukatların, üç kuruşluk aidatlarını ödememesine seyirci kalmışlar..

Sonra da, Cumhurbaşkanı’na efeleniyorlar..

Çünkü devlet, bunlara devlet olmanın gereğini yapmıyor..

“Bunlar kıldan tüyden konular” dediğinizi duyar gibiyim..

Benim için bunlar da çok önemli ama.. 

Varsayalım öyle..

6 sayfalık raporun, daha birinci sayfası yeni bitti. 

Devam ediyorum, yolsuzluk tespitlerine..

Baronun yönetimi, Supradyn All Day vitamin tablet almış, grip aşısı yaptırmış ve faturasını baroya yazdırmış..

Binlerce liralık yemek bedelleri, baro kasasından ödenmiş..

Bitti mi? Bitmedi..

Hani Ekrem İmamoğlu, araç saltanatı diye, 16 milyonluk İstanbul’un üç tane aracının mavalını okuyor ya..

8776 üyesi olan İzmir Barosu’ndaki araç yolsuzluklarına bakın.. “35 BRB 29 plakalı araca ait 30,935,08 TL, 35 BRB 23 plakalı araca ait 30.730,50 TL olmak üzere yakıt gideri 61.665,58 TL” diye başlıyor, 1.495.610TL’lik toplam harcamanın tespiti yapılıyor..

Devam ediyor rapordaki tespitler..

2016 yılında baro bütçesinin 7.525.000 TL olduğu raporda belirtiliyor, bunun 2.825.000 TL’sinin  “sair giderler” diye yazıldığı aktarılıyor.

Yine 2018 bütçesinin de 8.450.000TL olduğu, bunun 2.100.000 TL’sinin yine “sair giderler” olduğu tespiti yapılıyor ve bunun “gerçekleşmesi mümkün olmayan kalemler olduğu” vurgulanıyor..

En sonunda da, raporda da olsa müfettişler restlerini çekiyorlar:

“Bütçe tasarısının, kanunun öngördüğü amaca uygun gerçeklik ve ciddiyetle yapılmasına önem verilmesi..”

İyi de..

Müfettiş abiler..

Olay bu kadar mı?

Bu tespitlerin, kamuoyuna açıklanması gerekmez mi?

Bizim, halkın cumhurbaşkanı seçtiği kişiye saygısızlık edenlerin, hangi numaraları çevirdiğini bilme hakkımız yok mu?

Bu numaraları çevirenler için sizin suç duyurusunda bulunma zorunluluğunuz yok mu?

Tespit ettiniz, gitti..

Raporu da zaten, kapalı devre sundunuz.

Kimsenin haberi bile olmadı..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER