GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : O doktorlara ‘onur ödülü’ yalanları için mi?

Tarih
18 Kasım 2015
İzlenme
1316 Kişi

18 Kasım 2015

Türk Tabipler Birliği..

Devlete resmen meydan okuyor.

Kanunlara “Zırt Erenköy” diyor..

Mahkemelere “Caart kabakağat” diyor..

Kısa süre önce mahkum olan iki doktora..

Henüz cezaları kesinleşmemiş olsa da..

Sırf mahkeme tarafından cezalandırıldıkları için..

“Onur ödülü” veriyor!

Ne yapmışlar da “onur ödülü” alıyorlar?

En başta yalan söylemişler..

Doktorluk..

Ve yalan..

Kutsal bir mesleği, beş paralık edecek bir densizlik..

Üstünü örteceklerine..

“Bir yanlışlık olmuş, özür dileriz” diyeceklerine..

Üstüne üstüne geliyorlar..

Hodri meydan o zaman.

Buyrun, yalanlarınızı yüzünüze vuralım.

Doktorlar niçin ceza almışlardı?..

Dolmabahçe Camii’nin içinde, Gezi isyancısı kişilere tıbbi müdahalede bulundukları için.

Doktorlarımız ne diyorlar?

Kendilerini nasıl savunuyorlar?

Büyük bir başarı sağlamışlar gibi, onur ödülü verilenlerden Sercan Yüksel anlatıyor: “Nöbetten çıktım.. Akşam üzeri üzerimde doktor kıyafetiyle Cihangir’deki evime gitmek için dolmuşa bindim. O sırada olaylar yaşandığı için Gümüşsuyu’ndan dolmuştan indim. İnönü Stadı’nın orada gazlı müdahaleden dolayı havada gaz yoğunluğu oldukça yüksekti, ben de etkilendim.”

Sonrasında da, doktor refleksi ile, cami içindeki yaralılara müdahale ettiğini anlatıyor, doktorumuz..

Yalanların neresinden başlayalım?

Yalanın bini bir para..

Biz maddeler halinde sıralayalım..

1) Doktor önlüğü ile, nöbetten çıkıp, taksiye bindiğini söylüyor, doktorumuz.

Ben, doğma büyüme İstanbulluyum. 

Bahsettiği İstanbul Üniversitesi Hastanesi’ni de.. Gümüşsuyu’nu da çok iyi bilirim..

Bu mekanlarda birisi beyaz önlük ile taksiye binsin..

Taksi şoförü onu, istediği yere değil, direkt Bakırköy Akıl Hastanesi’ne götürür..

Denemesi bedava..

Türk Tabipler Birliği’nde bunu denemek isteyen doktor varsa.. Buluşup, deneyelim..

2) Doktorumuz kendisi anlatıyor..

“1 Haziran’dan 2 Haziran’a kadar nöbetteydim” diyor.. 

Büyük ihtimalle, asgarisinden 10 saatlik.. Belki de 14 saatlik uzun süreli bir nöbet..

Bu uzun nöbetten sonra, bir doktorun, evinde dinlenmeye giderken.. Bir de kendi beyanına göre, polisin gazını da üstüne yemiş iken.. 

Yani kendisi tam bir doktorluk vukuat haline gelmiş iken..

Cami içindeki yaralılara müdahale edecek hali kalmış mıdır?

“Eve giderken, doktor refleksi ile camiye gittim” beyanı, azıcık bir doğruluk taşıyabilir mi?

3) Doktorumuz, cami içinde, acil yaralılara müdahale ettiğini söylüyor.. Hangi tıbbi malzeme ile bu müdahaleyi yapmış? 

Bu doktor kardeşimiz, benim hakim olduğum bir mahkemede bu ifadeyi verseydi.. Kendisine sorardım...

“Çok mu Türk filmi izledin?”

Öyle ya..

Türk filmlerinde olur..

Yaşlı tonton doktor amca.. Zengin ailenin hanımı için.. Veya zengin ailenin küçük çocuğu için.. Çantası ile eve gelir, muayenesini yapar ya.. 

Bu doktorumuz da anlaşılan..

Ya çantası ile dolaşıyor.

Ya da, kaynağı belirsiz malzeme ile, yaralılara müdahale ediyor..

İkisi de mümkün değil.. 

Bir doktor.. Şişenin içinde ne olduğunu bilmeden.. Sargı bezinin hangi ortamda saklandığını bilmeden.. Diğer tıbbi malzemelerin nereden geldiğini bilmeden.. O malzemelerle bir yaralıya müdahalede edebilir mi?

Neresinden bakarsanız bakınız.

Palavra.. Yalan... Doktorluk mesleği ile hiç bağdaşmayan, doktorluğun onuruna yakışmayan ifadeler..

4) Aynı doktorumuz..

Mahkemeye verdiği ifadede, bir de şöyle çıkışmış: “Biz ağır kanamalı insanlara müdahale etmeseydik çok fazla ölüm olabilirdi, açık kırığı olanlara müdahale etmeseydik uzuv kayıpları olabilirdi, solunum sıkıntısı çekenlere müdahale etmeseydik solunum yetmezliğinden ölebilirlerdi!”

Atma bre Sercan..

Din kardeşiyiz..

“Ağır kanamalı insanlar”mış..

Sen halüsinasyon falan mı gördün?..

Ağır kanamalı hastayı.. 

Sen beyaz önlüğün ile..

Tesadüfen gittiğin camide bulup da.. 

Ne ile o ağır kanamayı durdurdun?

Baştan aşağıya..

Savunulması mümkün olmayan..

Dinleyenleri kahkahalarla güldüren savunmalar..

Ve bu savunmalarla..

Aslında doktorluk mesleğinin de itibarına zarar veren bu doktora..

Ve yanında..

Benzer yalanlarla kendisini savunan diğer ikinci bir doktora..

Türk Tabipler Birliği, “onur ödülü” veriyor..

Ne diyelim?

“Onur ölçü”nüz bu ise.. 

“Yalan” ise..

Hayırlı uğurlu olsun!

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER