GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Erdoğan/dindar karşıtı, müftülükte eğitim vermeye kalkarsa!

Tarih
11 Haziran 2022
İzlenme
1659 Kişi

“Rakıları doldurun, buzlar tamamsa yeniden başlıyoruz!”

14 Mayıs’ta bu paylaşımı yapmış, avukatımız Cemile Karaboğa.

Ama ne Şanlıurfa Valiliği..

Ne Şanlıurfa Müftülüğü..

Ne Aile Bakanlığı..

Baroyu saymayacağım.. Onlar zaten avukat ile aynı kafadalar..

Ama Şarlıurfa’daki muhafazakar avukatları saymam gerekir..

“Bu avukat hanımdan, çocuklarımızın, müftülük çalışanlarının öğreneceği ne olabilir ki?” dememişler..

8 Haziran’da, müftülüğe davet edilip..

Veya, barodan bir avukat istenilmesiyle yetinilip..

“Kimi yolluyorsunuz? ‘Rakıları hazırlayın’ diyen birisi lütfen olmasın. Sonra sizin medyanız bizi eleştirir, ‘Sosyal medyada ‘Akşam rakı içelim’ diyen avukatı, ders vermesi için müftülüğe çağırdılar’ derler..” sorgulamasını da yapmayıp..

Gelen avukatı karşılayıp, almışlar salona..

Kıyafeti şöyle imiş, müftülük çalışanı birisi avukat hanımın eteğinin boyunu ima ederek  “Kürsünün arkasında anlat, biz din adamıyız” demiş, ayrı konu..

Baro da, bu çıkış sonrasında “İnsanların yaşam tarzına ve kıyafetine açıkça müdahale taşıyan bu saldırıyı kınıyor, bu zihniyete karşı meslektaşımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz” diye açıklama yapmış ayrı konu..

Tartışmaya bu açıdan girmemize gerek yok, kimsenin evindeki kıyafetine, sokaktaki kıyafetine, bürodaki kıyafetine bir şey denildiği yok..

Müftülük bir etkinlik düzenlemiş..

Sen de baro adına gelip, çocukları, din adamlarını bilgilendirmek istemişsin..

Kıyafetinle tartışma çıkartma yerine..

Bildiklerini anlatıp gitsen ya..

Ama biz, olayın o yanlarını es geçelim..

Kafasının içindekilere bir bakalım, müftülükte çocuklara ve din adamlarına eğitim vermeye kalkan avukatın..

Müftülüğün düzenlediği etkinlikte eğitim vermeden üç hafta önce, “Rakıları doldurun, buzlar tamamsa yeniden başlıyoruz!” diye arkadaşlarına seslenen bir kişiden, ne eğitimi bekliyoruz?

İki gün öncesinde, “Hayatımda ilk kez, düştüğümde orada olmayan birine düştüğümden daha çok yanıyorum.. Ne garip...” diye sızlanan birisinden, kime ne fayda gelebileceğini düşünüyoruz?

Dinleyenlerden birisi, “Çok biliyorsan, kendi sorunlarını çöz, sonra bizi eğitmeye gelirsin” dese, ne cevap verir, avukatımız?

Kafasının karışıklığını hatırlattım diye..

Her konuda kafasının karışık olduğunu sanmayın..

Teröristler konusunda kafası net..

6 Mayıs yıldönümü vesilesiyle, Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının cezaevi fotoğraflarını yayınlayıp, bir başka rakıcı Can Yücel’in şiirini alıntılamış:

“En uzun koşuysa elbet

Türkiye’de de Devrim

O, onun en güzel yüz metresini koştu

En sekmez luverin namlusundan fırlayarak ...”

Şiirdeki “Anam avradım olsun” sözünün, İstanbul Sözleşmesi çerçevesindeki yerini sorsam..

Cemile Hanım beş saat konferansı da bize verecektir ama..

Mevzu terörist Deniz Gezmiş’e hayranlık sergilemek ise..

İstanbul Sözleşmesi’ni de unuturlar.. Toplumsal cinsiyet kavramını da..

Çözdünüz değil mi, müftülükte, eğitim verdirilmek istenen avukat hanımın felsefesini..

Siyasi görüşünü..

Yapmak istediğini.. Savunduklarını..

Yok canım, niyet falan okumuyorum..

Cemile Hanım, düşüncelerini kendisi ifşa ediyor zaten:

Ramazan Bayramı’nda şu paylaşımı yapıyor: “Bayramın ilk günü erkek tarafına gidilir’ciler, haremlik selamlık sofralarda bayram yemeği yiyenler, kadınları mutfakta istifleyip çay servisine çıkaranlar...”

Kadını işte çalıştırıp, bir de fazladan evde çalıştıranlara yazıklar olsun..

O noktada eyvallah..

Ama dert “haremlik-selamlık” noktasından kafa çıkartmak..

Sana ne, başkalarının aile ziyaretlerinde ne yaptıklarından?

Eteğinin boyuna karışılmasına karşı çıkıyorsun..

Peki başkalarının haremlik-selamlık görüşmesinden sana ne?

Sana kimse, “Haremlik-selamlık görüşeceksin” diyor mu? Diyebilir mi?

Sen ister karma görüş, ister başka türlü görüş..

Ama üyesi olduğun baro, “Yaşam tarzına müdahale” diye seni savunuyor ya..

Azıcık dürüstlüğünüz var ise..

Başkalarının da yaşam tarzına saygılı olsanız ya..

Sizinki yaşam tarzı..

Anlatacaklarınız için yarım saat hazırlık yapmayıp, ama kıyafetinizi bir saat ayna karşısında dizayn edip, sonra da müftülüğe gelip anlatacaklarınızdan çok, kıyafetinize bakılmasına, en azından bu noktada bir tartışma yaşanmasına sebep olduğunuzda, “Yaşam tarzımıza karışılıyor” deyin..

Ama siz..

Başkalarının bayram ziyaretinde kadın-erkek mi, yoksa ayrı ayrı mı bayramlaştıkları üzerinden, yaşam tarzlarına laf atın..

Ne güzel dünya bu?

Solcu olmak varmış, bu dünyada..

Hep bana, hep bana..

Tahmin ettiğiniz gibi, avukatımız Gezi isyanının da ölümüne destekçilerinden.

Geziciler bir savcı şehit etmiş..

İki polisin ölümüne sebep olmuşlar..

Olsun, Gezi’cilere ölümüne sahip çıkacaklar..

Gezi’den dolayı tutuklananlara sahip çıkacaklar ki.. Yeni Gezi’ler için, halka cesaret aşılasınlar..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER