GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : “Dershanelerinizi basarız, ararız, götürürüz, tevkif ederiz!”

Tarih
10 Eylül 2018
İzlenme
1345 Kişi

Yeni Asya grubunun önemli isimlerinden Mehmet Kutlular anlatıyor:

“Bekir Ağabeyin yazıhanesinde telefonla bile değil, ikili-üçlü konuşmalarımızı dahi bana emniyette soru olarak yönelttiler. Bu olay dinlendiğimizi açıkça göstermekteydi. 1971’den sonra, sanırım 1973-74 olabilir, Ankara büromuzda böcek (dinleme cihazı) bulduk. (..) Cihazı getirip bana teslim ettiler.”

Kutlular sonrasını da şöyle anlatıyor:

“Meselenin üstüne gidecektik. Arkadaşları tehdit etmişler, ‘Bakın böyle, şöyle yaparsanız; biz de sizin bütün dershanelerinizi basarız, ararız, götürürüz, tevkif ederiz’ diye.”

Bu şantajı bir yere not edin..

Şunun için not edin..

Yeni Asya grubunun bugün savrulduğu noktada, acaba kendilerine benzer bir tehdit, FETÖ’den gelmiş midir?

Böyle bir tehdit sebebi ile mi, bir gün DYP’li, bir gün DP’li, bir gün İyi Partili olmaktadırlar?.. Tabandaki saf insanları, partiler arasında böylesine kuralsız şekilde dolaştırıp, ‘Erdoğan olmasın da, kim olursa olsun’ noktasında politika üretmelerine ne sebeb olmaktadır?

Kutlular’ın aktardığı bu tehdit cümlesinin not edilmesinin, bir başka faydası da şu:

Her grup (cemaat) için, bu tür baskılar söz konusu olabilir.. 

Bir grubun, bir dindar cemaatin, ayet ve hadislere aykırı zik-zaklar çizdiğini gördüğümüz an.. Yönetimindeki insanlara, sorduğumuz sorulara dine uygun cevaplar alamadığımız an.. Aklımıza, hep bu şantaj-tehdit olayları gelsin..

O güne kadar bize öğretilen dinin kurallarına uygun, tatminkar cevap alabiliyorsak, ne âlâ..

Konuyu sulandırıcı.. Topu taca atan.. Önceden öğrendiğimiz temel ilkelere aykırı cevap alıyorsak, aklımıza Kutlular’ın grubunun başından geçen o tehdit gelsin..

“Muhatabımız olan grup, acaba böyle bir tehdit altında mı, bu zik-zaklı tavrı sergiliyor” ihtimali gözümüzün önünde canlansın..

Bu notu verdikten sonra, Kutlular’ın açıklamalarına devam edelim:

“Bizi tehdit ediyorlar, diye, Ankaralılar beni sıkıştırdılar. Ben de cihazın bende olduğunu söyleyin dedim, onlara. (..) USA imalatı cihazı Cevdet Beye götürdüm, korktu ve ‘Mehmet Bey! Beni bu işe, lütfen karıştırmayın. Bu istihbaratın meselesi’ dedi. Ben makamını hatırlatarak çekinmesini gerektirecek bir husus olmadığını anlatmaya çalıştıysam da, cihazı teslim almaya cesaret edemedi. İhtilâlci grubun, istihbaratın içinde olan kişilerden, emekli albay başka bir Çağlar vardı: Turan Çağlar. Orhan Kiverlioğlu’nun tanıdığı idi. İstanbul’da olup biteni o adamdan edinen Orhan Kiverlioğlu, değişik mahfillerden Ankara’ya, Süleyman Beye (Demirel) götürüyordu. Kiverlioğlu bu meseleyi bildiği için ‘Turan’a verelim bunu. İstihbarat onu tanır, bilir’ dedi.”

İsimleri not edin.. İlgililerini not edin..

Bırakın bürokratları.. Ölümüne destek verilen Süleyman Demirel’in dahi, Yeni Asya grubuna o tarihteki mesafeli tutumunu not edin..

Devlet kadrolarındaki isimlerin, cemaatlerle ilişkileri hakkında bu notları aldıktan sonra..

Kutlular’ın aktarımını okumaya devam edelim:

“Bize, ‘Bakın zaten böyle bir olay var. Siz vatanperver insanlarsınız. Şimdi gürültü çıkar. Lütfen siz bunu neşriyata sokmayın. Devlettir bu; gayet tabiî sizin gibi bir cemaati de takip edecek. Bunu başka türlü değerlendirmeyin. Gelin bunun üzerinde fazla durmayın’ dediler. Cihazı Turan Çağlar’a teslim ettim.”

Devletin içine çöreklenebilen grupların, suç niteliğinde bir şey bulabilirlerse, onun şantajını yapacaklarını..

Bulamadıklarında ise..

İşi “Siz vatanperver insanlarsınız” moduna taşıma adetlerini..

Yine not ediverin..

Hemen bir tespit yapayım..

Devlet, cemaatleri takip edemez mi?

Eder.

Ama böyle..

Dinleme cihazı, takip edilen grup tarafından bulunduğunda, onları tehdit etmez.. “O cihaz devletin. Biz sizi legal olarak dinliyorduk.. Cihazımızı verin. Yetkili makamların kararları da budur..” derler.. 

Demelidirler..

Yapılan dinlemeler illegal ki..

Dinleme cihazını almak için, devletin resmi yetkilileri dil döküyor..

Sonra ne oluyor?

 Ankara’dan istihbaratın adamları geliyor.. Kutlular’a, “Görüşmek istiyoruz” diyorlar.. 

“Bizim cihazımız varmış sizde, onu almaya geldik” diyorlar..

Sonunda, Kutlular görevlilere diyor ki: “Turan Çağlar’a verdim. Gidin ondan alın!” 

Yine Kutlular’ın hatırlattığı üzere, Turan Çağlar’ın Amerika hesabına casusluk yaptığı iddiası ile daha sonra tutuklanan bir kişi olduğunu, hatta Mamak’taki askerî hapishanede intihar ettiğini belirtelim..

Şimdi işe bakınız..

İş içinde iş..

İstihbarat, ABD üretimi cihazla takip yapıyor..

Takipte kullanılan cihaz, takiptekiler tarafından bulunuyor. Devlete verilmek istenirken, kimse sorumluluk almak istemiyor. Cemaatin içinden insanlar, bula bula, kendilerine yakın bir isim buluyor, devlete teslim eder gibi, dinleme cihazını ona teslim ediyorlar..

İstihbarat elemanları, kendilerine zimmetli cihazın, o kişiye verilmesini gayet normal bir olay olarak görüp, bir tutanak bile tutmadan işi kapatıyorlar.

Amaaaa.

Devletin içinden gibi görülen cihazın teslim edildiği kişi, ABD casusu çıkıyor.. 

Bununla da olay bitmiyor..

Kişi cezaevinde, intihar ediyor! (Şöyle de düşünebilirsiniz: Konuşmaması için intihar etmiş gösteriliyor!)

Mehmet Kutlular’ın başından geçenler, acaba kendisinin son dönem rahatsızlığı sırasında, Yeni Asya gazetesinin yönetimini ele geçirenlerin başından geçmiş midir?

Bu sefer dinleyenler, Kutlular’dakinin yaşadığının aksine.. Bazı suç niteliğinde eylemlerin delillerini elde etmişler midir? O delillerle Yeni Asya grubunu, kendilerine rehin almışlar mıdır?

Ve bugün Yeni Asya grubunun, Said-i Nursi’nin “Siyasetten uzağım” tavrına rağmen, nice siyasetçiden çok daha kirli siyasi tartışmalara girmesinin sebebi, o dinlemelerle elde edilen deliller aracılığı ile yapılan şantajlardan mı kaynaklıdır?

Ben sordum..

Cevabı, muhataplarına düşer..

Sadece Yeni Asya’ya değil..

Benzer şekilde, tanınmayan bir kimliğe bürünen tüm cemaatlere düşer!

yazının kaynağı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • HAK DAVA

    10 Eylül 2018
    1 0
    KARDEŞİM BU YENİ ASYA YAHUDİ KOMİTESİ KAFİR PİÇLERİNİN CEMAAT FELAN DEĞİLLER YAHUDİLERDEN PARA ALIP CEMAATİ SATIP CEMİYET YAPTILAR GÖTLERİNEDE YAŞ DEĞSE TAYYİP ERDOĞAN BECERDİ DİYECEK MODDALAR BUNLAR DOMUZLAR VE KAFİRLER SÜRÜSÜ BU DOMUZLARDA AMERİKANIN TASMALI KÖPEKLERİ 1 DOLARLIK BU DOMUZLARIN FETÖ DOMUZUNDAN ZERRE KADAR FARKLARI YOK SÖYLEDİLERİDE YAPTIKLARIDA HEP İFTİRA VE YALAN DAHA ŞİMDİYE KADAR İDDALARININ HİÇ BİRİSİNİDE İSPAT EDEMEDİLER.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER