GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Bunlardan hesap sormazsanız, böyle tepenize çıkarlar!

Tarih
05 Mayıs 2024
İzlenme
1163 Kişi

Danıştay üyesi olarak görev yaptığı dönemde, birkaç defa radarıma takılmıştı..

Danıştay’da kameraların çalışmadığı bir dönemde, 2. Daireye yönelik saldırı ve işlenen cinayet tarihinde, Danıştay Genel Sekreterliği görevinde bulunuyordu.

Cinayet öncesinde kamera niye bozulmuştu? 

Danıştay’da bir üyeyi öldüren katilin, hem de Danıştay binası önünde kimlerle görüşmesi gizlenmişti?

Üstü örtülen gerçekler, bugün dahi çözülemedi.

Ama onlar Adalet Bakanı Cemil Çiçek’i, cami avlusunda, cenaze namazı öncesinde kovalatacak tahrikleri yaptılar.

Hemen ismini verelim ve bugün niye gündememize aldık, onu hatırlatalım..

Babadan oğula/kıza, kayınbabadan geline/damada makamların geçtiği eski Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi de, Suna Türkoğlu..

Kayınpederi Süleyman Türkoğlu, Danıştay’da daire, hatta kısa bir süreliğine Danıştay Başkanlığı yapmış bir isim..

Hanımefendi de, paraşütle Danıştay’da çalışmaya başlayanlardan..

Birazcık nefesleneyim, sonra burdan devam edeceğim..

Suna hanım niye bugün gündemimize geldi?

Dünkü Cumhuriyet gazetesinde, Suna hanım, “Danıştay emekli üyesi” sıfatı ile bir köşe yazısı kaleme almış.

Hukukçuyuz ya.

Dönemin Danıştay Başkanı Çörtoğlu: Konuşmayacağım - Hukuki HaberAblamızdan bir bilgi aktarımı kazancımız olur diye, satır satır okudum..

Bu ne kin, bu ne nefret, bu ne düşmanlık..

Hukukçu değil, politikacının dibi.

Ki, hakimlik yaparken de, aynı mantıkla hareket ettiğinden hiç kuşkum yok..

Diyor ki Suna hanım:

“Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs 2023’te yapılan genel seçim ve cumhurbaşkanı seçimleri ile 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler (..) değerlendirme altına alınmaya çalışılırken sanki çok zorunlu, çok gerekli ve çok acilmiş gibi karşımıza ‘anayasa değişikliği’ tartışmaları çıktı.”

1982 anayasası yapıldığı günden bu yana değiştirilmesi tartışılır da, bir hakim emeklisi, bunu bilmez mi?

AP’sinden Anavatan’ına..

RP’sinden DYP’sine..

CHP’sine..

Her partinin seçmene vaadidir, “Sıfırdan yeni bir anayasa!”

Bunu herkes bilir.. 

Yıllardır bilirler, bilirler de.. Şimdi işlerine gelmiyor..

Çünkü, bu solcular, darbeci anayasadan yanadırlar..

Seçim öncesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan  defalarca söyledi, “Yeni anayasa yapmaya hazır mısınız” çağrısı yaptı.

Ama o tarihlerde hanımefendi kış uykusundan uyanamamış olmalı..

Haberi olmamış...

Şimdi diyor ki:

“Halkın çok büyük bir kısmının açlık ve yoksulluk sınırlarının altında yaşam mücadelesi vermeye çalıştığı; ..” 

Siz anladınız kafayı..

Klasik solcu vıdıvıdısı..

Danıştay emekli üyesi ama.. 

Maaşı garibanların emekli maaşını üçe dörde katlar ama.. 

Seçkin zümreden olduğunu anlatmadan, dar gelirliler üzerinden, kendisine alan açmaya çalışıyor..

Ve derdini anlatmaya başlıyor, Suna hanım:

“Bu milletin anayasasıyla bir derdi yokken, kimlerin derdine derman olmak için anayasa değişikliği isteniyor?”

Senin derdin olmayabilir Suna hanım..

Bizim var.

Bizim darbecilerle, darbecilerin yaptığı anayasa ile derdimiz var..

Sen darbecilerle kol kola olabilirsin.

Hukukçu olmana rağmen, darbe anayasasının avukatlığına da soyunabilirsin..

Ama bırak da, biz de göğsümüzü gere gere, “Darbecilerin anayasasına hayır” diyebilelim..

“Halk kabul etmezse, zaten değişmez. Ama halk kabul ederse, size ne oluyor ki, itiraz ediyorsunuz” diye soralım...

“Sizin anayasayı değiştirtmemek için direnciniz nereden kaynaklanıyor” diye sorumuza devam edelim..

Samimiyetle söylemem gerekirse, Suna hanımı bu kadar önemsememin sebebi, dünkü yazısındaki şu kritik cümle:

“Atanmayan öğretmenlerin Ankara Ulus Meydanı’nda ‘Cumhuriyetin 100. yılında mülakatsız 68 bin atama’ istekleriyle toplandıkları günümüzde anayasanın hangi maddesi bu olumsuzluklara neden oldu da acilen değiştirilmesi gerekiyor?”

Bu cümleyi sen mi kurdun Suna hanım?

Gerçekten sen mi yazdın, bu yazıyı..

“80 yıllık Türkiye tarihinde atanan öğretmen sayısının iki mislini, 22 yılda atayan Ak Parti iktidarına bu sözleri hangi cesaretle ediyorsun” demeyeceğim..

Çünkü senin gerçekte imza attığın skandal, bunun çok ötesinde..

“Mülakatsız atama” istiyorsun..

İstiyorsun da..

Suna abla, sen Danıştay’a nasıl girdin?

Bir anlat da bilelim..

Çok istisnai bir hukukçu olmalısın ki..

Yarım asra yakın meslek hayatında, Ankara dışında hakimlik yapmamışsın..

1978’de Danıştay yardımcılığına paraşütle gelmişsin..

Ardından darbeciler döneminde, tetkik hakimi olmuşsun..

Yine Ankara’dasın..

2002’de, Adalet Bakanlığı müsteşar yardımcılığı görevine gitmişsin diyeceğim de.. 

O da Ankara’da..

Bir yıl olmadan hooop paraşütle Danıştay üyeliği..

Yazılı sınavdan geçtin mi geçmedin mi, onu da bilmiyorum.

 Sen nasıl Danıştay üyesi oldun Suna abla..

Öğretmen atama sayısını üçe katlayan AK Parti’ye kılçık atıyorsun ya, “mülakatsız şu kadar atama yap” diyorsun ya..

Ben de merak ediyorum, Suna abla, kayınpeder kontenjanından Danıştay üyeliğine konduğu gibi..

Öğretmenlerin de şu veya bu kontenjandan atanmasını mı istiyor acaba?

Tekrar soralım Suna hanıma..

Siz Danıştay üyesi nasıl oldunuz?..

Kimin sayesinde oldunuz? Tüm meslek hayatınızı Ankara’da başlayıp bitirmenizin sırrı nedir?

Sakın bana, “Kayınpederim Süleyman Türkoğlu’nun hiçbir dahli yoktur” deme..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Hacı Güven

    08 Mayıs 2024
    0 0
    Teşekkürler, Bu yazından/çalışmandan dolayı ALLAH CC razı olsun ! Böyle CAHİLLERİ ( ASRIN) HALKA ANLATMAK VE TANITMAK ÖNEMLİ BİR ADIM , RABBIMIZ yâr ve yardimcimiz olsun inşaAllah 🤲☝ Şahsi düşüncemdir !
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER