SİYASET

Ahmet Kekeç : Erdoğan’ın muhtar arkadaşları

Tarih
31 Ağustos 2015
İzlenme
2258 Kişi

31 Ağustos 2015

Erdoğan niye böyle yapıyor? Niye Kemal Kılıçdaroğlu’na hükümeti kurma görevi vermiyor? “O bana hakaret etti. Ben de ona görev vermiyorum” diyebilir mi? 

Bunlar, sorular...

Bu soruları sorabilirsiniz. Tatmin edici cevaplar bekleyebilirsiniz. Kılıçdaroğlu’nun, CHP’li bir koalisyon seçeneği üretemeyeceğini, (MHP’nin tutumu nedeniyle) bütün yolların tüketilmiş olduğunu bile bile, ısrarla sorunuzun peşine düşebilirsiniz... Bu “ısrar”ınızın altında “Erdoğan’a çakmak” gibi kutsal bir niyet bulunsa da, mütemadiyen aynı soruları tekrarlayıp durabilirsiniz.

Peki, niye insanları tahkir ediyorsunuz kardeşim?

Niye “yüreğinizi soğutma”nın yolu olarak, seçilmiş en alt düzeydeki yöneticilerle (bir sosyal “tabaka”yla), seçilmiş en üst düzeydeki yöneticiler arasında kültürel benzerlik, kafa ortaklığı, gusto beraberliği arıyorsunuz?

Niye “Erdoğan’ın muhtar arkadaşları” gibi, niyetinizi ve tıynetinizi “peşinen” ele veren nitelemelerle haklılığınızın altını boşaltıyorsunuz?“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na hükümeti kurma görevini vermedi, yanlış yaptı. Aynı zamanda suç işledi.” cümlesi meramınızı anlatmaya yetmiyor mu? (Ki, Erdoğan’ın görevi vermemekle doğru bir iş yaptığını siz de çok iyi biliyorsunuz. Kılıçdaroğlu’nun şıpın işi bir hükümet kuramayacağını da çok iyi biliyorsunuz.)

Ne söylemiş oluyorsunuz, “Erdoğan’ın muhtar arkadaşları” derken?

Muhtarları mı aşağılıyorsunuz?

Erdoğan’ı mı aşağılıyorsunuz?

Ha, Beştepe’deki “muhtarlar buluşması”nı da eleştirebilirsiniz.

Bu buluşma eleştirilebilir... “Yararlı” olmadığı söylenebilir... Sık sık tekrarlanan bu buluşmaların, ev sahipliği yapan kişiye katkı sağlamadığı ileri sürülebilir. Buluşmalardan doğru dürüst bir fikir çıkmadığı/çıkmayacağı, dolayısıyla tekrarlanmasının gerekmediği önerilebilir... Ama “Sık sık toplanıyorlar. Erdoğan’ı uslu uslu dinliyorlar. Karşılıklı şerefyab oluyorlar. Allah bozmasın, aralarında güzel bir uyum var!” bir eleştiri cümlesi değil. 

İroni yapıyorsunuz aklınız sıra...

İroni yapmakla, “pislik yapmak” arasında, enikonu bir fark var.

Nerede ironi yaptığınızı, nerede “pisliğe” yeltendiğinizi, hem sözcüklere yüklediğiniz anlam, hem vurgularınız, hem de sinik ve kinik halleriniz ele verir.

Siz pislik yapıyorsunuz.

İroni (temellük ettiğiniz “ironi dili”) bir maske görevi görmüyor burada.

Maskesiz, temelsiz, ruhsuz bir suretle “kabak gibi” ortadasınız.

Erdoğan’a çakacaksanız, lafı gevelemeyin...

Diyeceklerinizi, dosdoğru deyin...

Seçilmişliğinizi, seçkinliğinizi, “sınıf”ça üstünlüğünüzü, ötekine laf sokma ayrıcalığınızı, liyakatinizi, ehliyetinizi göstermek için de, başka insanların “aşağılık” (!) konumlarını, aidiyetlerini, mesleklerini, hangi tabakadan geldiklerini hatırlatmak gibi, “çürümüş seçkinciliklere” meyletmeyin. Birazcık delikanlı olun...

Evet, Erdoğan’ın muhtar arkadaşları var.

Evet, sık sık Beştepe’de bir araya geliyorlar ve fikir alışverişinde bulunuyorlar.

Evet, karşılıklı şerefyab oluyorlar.

Ne olmuş yani?

Elinde binlerce insanın kanı bulunan, “bir sağdan bir soldan astığını” söyleyerek cinayette bile adaleti gözettiğini söyleyen Evren’e, aidiyetini, kökenini, sınıfını (sizin sınıftandı çünkü) hatırlatmadınız. Eleştirilerinizin limitini, kullana kullana suyunu çıkardığınız “netekim” sözcüğü oluşturuyordu... Bu sözcüğü, seçkinliğine halel getirdiği için yakıştıramıyordunuz Evren’e... Cinayet işleyerek kötü yapıyordu ama “netekim”diyerek, kötü olan durumu daha da kötü hale getiriyordu... Aynı şekilde, burnunu Çankaya’dan dışarı çıkarmayan, halkla (Meclis’le) kavga ederek devleti vatandaşın tasallutundan kurtaran Sezer’in davranışlarında da bir anomali aramadınız... Seçkin bir bürokrat olduğu ve gericilikle savaştığı için ekstradan paye verdiniz... Sezer, halkla buluşmak gibi süfli işler yapmazdı... Laikti, çağdaştı, yüzü Batı’ya dönüktü.

Erdoğan’ın muhtar arkadaşları var diye mi bütün mesele?

Meseleniz bu mu artık?

HAMİŞ: Bu yazı, Taraf yazarı Murat Belge’ye gider. Başka da bir yere gitmez.

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER