- “Başörtülü / Başı kapalı ayrımı yok” diye inletiliyor meydanlar. Ne güzel!
*
- Söze başlarken muhakkak “Allah’ın izniyle” deniyor. Ne harika!
*
- “İsteyene istediği kadar din dersi, istemeyene zorla din dersi yok” deniyor. Ne muhteşem!
*
- Din görevlilerinin özlük hakları asla ihmal edilmiyor. Ne şahane!
*
- “Ezan bağımsızlığımızın da sembolüdür” deniyor. Ne anlamlı!
*
- Camiler uğrak yeri oluyor, alınlar secdeye değiyor. Ne iyi!
*
- En büyük vurgu, geleneksel değerlere yapılıyor. Ne mutlu!
*
Şimdi bazı dindarlar...
“Güzel, harika, muhteşem, şahane, anlamlı, iyi falan da... Bakalım bunları yapanlar samimi mi?” diye sorabilirler.
*
Bu soruya iki hadisle cevap verelim:
*
- BİRİNCİ HADİS: Bir sahabe, savaşta “la ilahe illallah” dediği halde birisini öldürmüştü. Peygamberimiz buna çok kızdı ve o sahabeyi azarladı. Sahabe, “Ama o korkusundan böyle söyledi” deyince Peygamberimiz, “Kalbini yarıp baktın mı? Sen kıyamette bunun hesabını nasıl vereceksin” dedi ve öfkeli bir halde bunu o kadar çok tekrarladı ki... Sahabe, “Keşke şu ana kadar Müslüman olmamış olsaydım” diye temennide bulundu.
yazının devamı
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.