SİYASET

Abdulkadir Selvi : Erdoğan’ın seçim stratejisi ve yeni sistem

Tarih
07 Kasım 2018
İzlenme
1720 Kişi

 “SANA dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” misali, dün Meclis’e tepeden baktım.

Neden dün? Çünkü salı günü olması nedeniyle 4 partinin de grup toplantısı vardı.

Devlet Bahçeli, MHP grubunda kürsüdeydi. Kulisi MHP’liler, Meclis’in bahçesini ise İYİ Partililer doldurmuştu. AK Parti grubunun olduğu tarafta ise iğne atsan yere düşmezdi. Cumhurbaşkanı’nın gelişi yaklaştıkça kalabalık artmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da uzun bir aradan sonra Meclis’teydi. KADEM yöneticileriyle birlikte Cumhurbaşkanı’nı karşılamak üzere protokol kapısına yürüdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelmesiyle birlikte meydan miting alanına dönüştü. Erdoğan gruba doğru yürürken fırsatını bulan belediye başkan aday adayları öne fırlayıp kendini tanıtmaya çalıştı. Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Cumhurbaşkanı’nın grup konuşmasını salonda izledi ancak milletvekilleri kendisine yer vermek istemesine rağmen ayakta durmayı tercih etti.

Meclis’te salonlara, kulislere sığmayıp bahçeye taşan kalabalığın nedeni ise belediye başkan aday adaylarıydı. Cumhurbaşkanı 
Erdoğan’ın grup konuşmasını biraz da bu gözle izledim. Erdoğan seçim startını verdi. Seçim kampanyasını ise bir kez daha Kılıçdaroğlu üzerine kuracak. Böylece seçimleri AK Parti ve CHP yarışına çevirecek. Muhalefet lideri olarak sadece Kılıçdaroğlu’nu hedef alacak. Böylece miting meydanlarından bolca “Bay Kemal” sesleri yükselecek. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Meral Akşener’i değil, Muharrem İnce’yi hedef almıştı. Böylece muhalif oylar İnce’de toplanırken muhafazakâr seçmende CHP karşıtlığının oluşmasını sağlamıştı. CHP Lideri’nin de bu durumdan rahatsız olduğunu sanmıyorum. Bir tek hakaret ettiği için tazminat ödemeye mahkûm oluyor.

Cumhurbaşkanı sadece seçim stratejisinin ipuçlarını vermedi. Aynı zamanda AK Parti açısından bir çıta ortaya koydu. “Hedefimiz mahalli seçimlerin tümünün üzerinde bir oy oranına ulaşmak” dedi.

BİNALİ YILDIRIM SORUSU NASIL GELDİ?

AK Parti 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde yüzde 45.5 oy almıştı. Erdoğan onun bir tık üstünü işaret etti. Erdoğan konuşmasını tamamladı, kulise çıktı. Cumhurbaşkanlığı muhabirleri ise bir köşeye mevzilenmişlerdi. Erdoğan’a iyi sorular sorarak haberi söküp aldılar. O sorulardan biri, Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığıydı. Soru “Sayın Meclis Başkanı’nın ismi geçiyor. Sizin de gönlünüzdeki isim Binali Yıldırım mı, bir karar verildi mi?” diye gelince Erdoğan, “Sizin bu gönlünüzden geçenleri temenni ediyorum ki takvim içerisinde gideririz. Biraz sabırlı olmakta fayda var” diye karşılık verdi. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasından sonra kulis karıştı. Kimi bu sözleri Binali Yıldırım için yeşil ışık olarak yorumladı, kimi kinayeli bir cevap olarak gördü. Ben işin içinden çıkamadım. Takdir sizin.

Ama Erdoğan’ın bir soruya verdiği yanıt daha vardı. “Bakanlardan belediye başkanı olabilir mi?” sorusuna Erdoğan, “Darda, zorda kaldık mı niye olmasın”karşılığını verdi. Erdoğan kazanacak aday konusunda kararlı. Kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Kazanacağını gördüğü anda bakan, genel başkan yardımcısı dinlemeyip sahaya sürecek.

ERDOĞAN YENİ SİSTEMİ DENEDİ

Kimsenin de Erdoğan’a söyleyecek bir sözü olmaz. Çünkü Cumhurbaşkanı herkesten daha çok çalışıyor. Erdoğan önceki gün AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’ndaydı. İlçe başkanlarıyla telekonferans yöntemiyle yerel seçim çalışması yaptı. Bu toplantının perde arkasına baktım. “Sadece seçim çalışması değil, aynı zamanda İstanbul teşkilatına moral toplantısıydı”dediler. Cumhurbaşkanı, İstanbul seçiminin önemine değinen bir konuşma yapmış. “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır, İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder diyoruz. İstanbul çok önemli. İstanbul şaha kalkarsa Türkiye şaha kalkar. Onun için çok çalışın” demiş.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER