SİYASET

Yücel Koç : Erdoğan’ın adaylığı tartışması niye alevlendi?

Tarih
10 Şubat 2022
İzlenme
756 Kişi

Seçimin erkene alınacağını savunanların en büyük dayanağı buydu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “yeniden aday olabilir-olamaz” tartışmalarının önüne geçmek için sandığı 2022 sonbaharında getireceğini iddia ediyorlardı.

Onlara göre, dönemi tamamlamadan erken seçime gidilirse, bu yönde yapılabilecek şaibelerin önüne geçiliyordu.

Bu senaryoyu kulislerde iktidara yakın isimlerden de işitirken, son bir yıldır “Erken seçim” diye tutturan muhalefetin -üstelik geçmişte pek çok defa “Sistem değişmiş olsa da birbirinin devamı 3. dönem olacak. O sebeple yeniden aday olamaz” iddiasını gündeme getirmelerine rağmen- bu defa bu konuya hiç değinmemeleri dikkatimizi çekiyordu.

Açıkça söylemek gerekirse, AK Parti içindeki bir kesimde son dönem “Konu Anayasa Mahkemesi’ne taşınır ve ‘aday olamaz’ kararı çıkarsa Bahçeli tutumunu değiştirir mi?” endişesi görülüyordu.

İşte bu kafa bulanıklığını gidermek için midir, yoksa karşı mahallede sessizce bir başka hazırlığın yapıldığını gördüğünden midir bilinmez, MHP Lideri Devlet Bahçeli’den sürpriz bir açıklama geldi.

            ***

Partisinin Kızılcahamam Kampında milletvekilleri ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya gelen Bahçeli, “Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı’dır ve tekrar aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır” dedi.

2007 yılında Abdullah Gül’ün aday olduğu cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan ve MHP’nin desteğiyle aşılan 367 krizini hatırlattı.

Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve buna benzer isimlerin, Başkanlık sistemine geçişi dikkate almayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. defa aday olamayacağı iddiasıyla ortaya çıkmaları durumunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmekten yine kaçınmayacaklarını ilan etti.

Bir hukuki değişiklik yapmak gerekiyorsa, bunu desteklemekten çekinmeyeceklerini söyledi.

Devamındaki şu vurgu da önemliydi;

“Cumhurbaşkanı’nın en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız. Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, Sayın Erdoğan’ın önünü keseceğini zannetmesin, ham hayal peşinde koşmasın.”

Bunlar durduk yerde söylenecek laflar değildi.

Sayın Bahçeli, belli ki sessizce o günün gelmesini bekleyen muhalefetin bir hamlesini erken patlattı ve karşı tarafı hazırlıksız yakaladı.

Nitekim bunu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu açık etti.

Önce “Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasına itirazımız olmaz” açıklaması yaptı.

Sabih Kanadoğlu’nun yeniden piyasaya çıkıp, Erdoğan’ın referanduma gitmeden normal süreçte aday olamayacağını, referandumun da gündemde olmadığını söylemesiyle birlikte Kılıçdaroğlu da çark etti.

CHP Genel Başkanı, “Eğer seçim normal zamanında yapılırsa Erdoğan üçüncü kez aday olamaz. Benim kastım Meclis’in erken seçim kararı alması hâlinde Erdoğan’ın üçüncü defa adaylığına engel olmadığıdır” diye sözlerini tevil etti.

Oysa kastının bu olmadığı çok belliydi, çünkü adama sorarlar “Madem öyle şimdiye kadar bunu niye hiç dillendirmedin?” diye.

            ***

Bahçeli’nin çıkışından bu yana önce TBMM Başkanı Mustafa Şentop, ardından pek çok AK Partili hukukçu, “İkinci dönem mi, üçüncü dönem mi?” tartışmasının yersiz olduğunu ve Erdoğan’ın yeni sistemde ikinci defa aday olmasının önünde hiçbir engel bulunmadığını dillendiriyor.

Gelin görün ki, burası Türkiye.

367 krizini hatırlayacak olursak, o gün de Sabih Kanadoğlu’nun çıkışı için benzer açıklamalar yapılmış, ancak Yüksek Mahkeme o güne kadar aranmayan şartı AK Parti’nin önüne koyuvermişti.

O günün mağduru Abdullah Gül’ün, kendisine bunu reva gören CHP ve vesayet sistemiyle bugün aynı çizgide ilerleyip, kendisini bütün engelleri aşarak Çankaya’ya taşıyan Erdoğan ve Bahçeli’ye koltuktan inince hasım kesilmesi bir başka yazı konusu.

Lakin şu var ki, Devlet Bahçeli bu tartışmayı bugünden boşuna başlatmamıştır.

“Cumhurbaşkanı’nın en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız” sözü de yabana atılmamalı.

Şayet seçim, zamanında yapılacaksa -ki bütün hazırlıklar bunu gösteriyor- önümüzdeki sürecin en önemli gündemi muhtemelen bu mesele olacak.

Buradan, geçen sene “Erdoğan aday olmazsa ikinci isim kim olur?” senaryosu gereğince, akla ilk gelecek isimlerin hedefe konulup itibarsızlaştırılmaya çalışılmasını da anlamış oluyoruz.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER