GÜNCEL

Tamer Korkmaz : Terör Partisi, sırıtıyor!

Tarih
14 Ekim 2015
İzlenme
2230 Kişi

14 Ekim 2015

Hepimizi can evinden vuran terör saldırısının ardından olay yerine gidip karanfil bırakan HDP heyetinin “neşeli” tavırları neyin nesidir? Bir yandan “Yoldaşlarımızı kaybettik” diyerek üzüntüsünü beyan eden Demirtaş'ın aynı meydanda tebessüm eden yüzüyle dolaşması “Bu, neyin sevincidir?” diye sordurttu!
Sırrı Süreyya Önder, Figen Yüksekdağ ve Ertuğrul Kürkçü'nün gülücüklerini de sualimize ekleyelim. Bu milli yas gününde “mutluluk” pozlarının sebebi “En az yüzde iki oy ceptedir!” düşüncesi midir? Canlı bomba eliyle icra edilen terör saldırısında hayatını kaybeden 97 masum vatandaşımızın kanlarını OY'a tahvil etme çabası/süfliliği kelimenin tam manasıyla “sırıtıyor!”
*
PKK, 20 Temmuz'daki Suruç katliamıyla birlikte malum süreci sona erdirip terör eylemlerine yeniden başladı ve çok ağır kayıplar verdi. Şimdiye kadar görülmemiş bir yenilgiyi yaşıyor.
HDP, parçası olduğu terör örgütünün candan destekçisi sıfatıyla PKK terörizmine kol kanat gerdi. Bu durumun, başta emanet oylar olmak üzere HDP'nin 1 Kasım'daki oylarını “aşağıya çekeceği” çok geçmeden anlaşıldı. Van mitingine sadece yüz elli kişinin katıldığını, saymıyorum bile…
Bu arada, PKK'nın 7 Haziran sonrası stratejisi çöktü. Sözde “özerklik” girişimleri berhava oldu. Cizre'yi “kurtarılmış bölge!” yapmayı amaçlayan saldırıları un ufak edildi. Terör örgütü, bölge halkından beklediği desteği bulamadı.
*
Mister Demirtaş, “canlı bombaların patladığı” alanda mikrofonu eline alıp “ufaktan bir miting” yaptı ve 1 Kasım seçimi için oy istedi! Gladyo'sal misyonu gereği “Saray”ı hedef yaptı! Yas tutması gereken zamanda, sahne aldı! Maskesi bir kere daha düştü.
“Canlı bomba, kimler için patlatıldı?” sorusunun cevabı, işbu sahnede saklıdır.
*
5 Haziran'da HDP'nin Diyarbakır mitinginde patlayan bomba ile 20 Temmuz'da Suruç'taki canlı bombayı; Ankara'daki saldırıyla aynı çerçevede değerlendirmek gerekiyor. “Kontra” bir terör üçlemesidir. Üçünün hedefi ortaktır.
Diyarbakır'daki patlamanın arkasından PKK çıktı, oysa IŞİD denmişti. Suruç'taki eylem için çoğunlukla IŞİD işaretlendi. Canlı bombanın kimliği, olaydan 14 saat sonra HDP'liler tarafından Emniyet'e teslim edildi, kafalar karıştı! Suruç patlamasının IŞID maskeli bir PKK'lının işi olabileceği hususu ise, Bergama'daki bir PKK'lı provokatörün üzerinden çıkan IŞİD kimliği ile akıllara gelmişti! PKK veya IŞİD: İki terör örgütü arasındaki “dar alanda kısa paslaşmalar” kadraja girmiş durumda!
*
Ankara'daki saldırı, Terör Partisi HDP'yi “mağdur” göstermeye ayarlı “kontra” bir terör eylemidir.
1 Kasım öncesinde; özelde “HDP'nin oylarını sağlama almayı, saflarını sıklaştırmayı” genelde “AKP karşıtı cepheyi” genişletmeyi hedeflemiştir.
Bir diğer yandan da, işbu canlı bomba üzerinden Ankara'ya “Suriye'ye karışma!” mesajı verilmiştir!
Canlı bomba kullanan terör örgütleri denildiğinde; IŞİD, DHKP-C ve PKK akla geliyor. 22 Mayıs 2007 tarihinde, Ankara Ulus'taki Anafartalar Caddesi'nde 8 vatandaşımızın hayatını kaybettiği terör saldırısını PKK'lı canlı bomba gerçekleştirmişti.
20 Eylül 2011'de Ankara'nın göbeğinde yani Kızılay'a açılan Kumrular Sokak'taki bombalı eylemin arkasından PKK'nın TAK kanadı çıkmıştı. TAK, Mossad'la bağlantılıydı. O hadisede, Paralel Yapı'nın bombacıyı himaye ettiği gerçeği bugüne kadar gizli kaldı.
“Kaos'tan fal tutan” ve Bağımsız Türkiye'yi hedef alan “kontra” terör eylemleri için, CIA ile Mossad'ın; PKK'ya, DHKP-C'ye veya IŞİD'e “sipariş vermişliği” sır değildir.
Mister Demirtaş'ın, Kobani Kalkışması'nın hemen öncesinde yaptığı Washington ziyaretinde Türkiye'nin adını ezberlediği “eski kaşar” CIA ajanı ile “derin temaslarda” bulunduğu biliniyor. Kobani eylemlerinde katledilen 51 vatandaşımızın dökülen kanlarından HDP'nin eş genel başkanı mesuldur.
HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun dün bir açıklama yaparak sokağı işaretlemesi ve “Gelin hep birlikte hayatı durduralım” çağrısı yapması Terör Partisi'nin muhtemel bir “kaos” için çaba göstereceğinin işaretidir. Tam da burada, Demirtaş'ın Suruç'taki saldırıyı müteakip “Silahlanın!” yollu çıkışını hatırlayalım!
*
Ankara'daki patlamadan sadece dakikalar sonra, ortada hiçbir kanıt yokken; terör eylemini düzenleyen adres olarak, DİSK'in tereddütsüz olarak “polislerimizi” Demirtaş'ın da kafadan “devleti” suçlaması…
Tam da, bu iftirayı atanların…
Saldırının arkasındaki organizasyonun ya da güç odağının “bir parçası veya yandaşı” olduklarını göstermeye yetiyor!
Güvenlik güçlerini, hükümeti veya Saray'ı suçlayanların ortak özelliği, PKK terör örgütüne “kusursuz bir destek” veriyor olmalarıdır!
*
Mister Demirtaş, Türkiye'deki Gladio'nun siyasi maskeli bir piyonu olarak tüm hücreleriyle terörizmi benimsemiş bir PKK'lıdır ve de “barış” sözcüğünü her sarf ettiğinde “şiddeti, terörü” çağırmaktadır!

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER