GÜNCEL

Tamer Korkmaz : Darbeci ‘Yurtta Sulh’ Konseyi, laikliğe vurgu yapmıştı!

Tarih
26 Aralık 2017
İzlenme
1503 Kişi
 Washington Portakalı Cumhuriyet “Genelkurmay laikliği sildi” diye manşet attı: “Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Kubilay anmasında ne laiklik vurgusu var, ne de Cumhuriyet” diye feveran ediyorlardı…

Kubilay’ın seksen yedi yıl önce katledildiği hadiseyi; “Orgeneral Akar’ın, ‘menfur saldırı’ ve ‘ibretlik olay’ diye tanımlamakla yetinmesinden” dolayı bozuk çalıyorlardı.

Ezcümle, bir kere daha “laiklik elden gitmişti!”

*

Paris’teki Charlie Yürüyüşü’nün ertesi günü birinci sayfasından mizanpajın diliyle ‘Haç Çıkaran’ Batı Putçusu Cumhuriyet’ten bahsediyoruz…

Sam Amca’sının Cumhuriyet’inin, FETÖ işbirlikçisi olduğu da defalarca ispatlandı.

15 Temmuz gecesi Hulusi Akar’ı tutuklayıp boğazını kemerle sıkan Pensilvanya’nın Darbecileri; “Yurtta Sulh Konseyi” adına TRT’de korsan bildiri okutturmuşlardı:

O bildiride “laikliğe/laik düzene” vurgu yaptıklarını; Cumhuriyet gazetesinin manşeti vesilesiyle, bir kere daha hatırlıyoruz!

FETÖ Cuntası’nın, NATO/ABD’nin namı hesabına ve de “laikliğe bağlılığını” ilan ederek kalkıştığı darbenin berhava olması; Cumhuriyet’i ne denli büyük bir “hayal kırıklığına” uğratmış, görüyorsunuz!

Cumhuriyet gazetesi, 28 Şubat döneminin özlemiyle yaşıyor.

“SINIFTA NAMAZ” SÖZCÜ’DE MANŞET!

28 Şubat Davası’nın, geçen haftaki duruşmasında; Cumhuriyet Savcısı, aralarında İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir’in de bulunduğu 60 cuntacı için “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istedi.

Savcının mütalaasını açıklandığı gün, Sözcü gazetesi şu manşetle çıktı:

“Devlet ilkokulunda bunu da yaptılar: Sınıfta Namaz”

İsrail’in Sözcü’sü, fotoğrafın eşliğinde “Laik eğitimin nasıl dincileştirildiği ve nereye gittiği açıkça görülüyor” diyordu!

Sözcü de, en az Cumhuriyet kadar 28 Şubat sürecini özlüyor.

YİRMİ YIL ÖNCEKİ MANŞETLER

28 Şubat sürecinde; Sözcü yoktu, ama o gazetenin öncülü sayılan “Gözcü”vardı…

28 Şubat’taki MGK toplantısından birkaç gün sonra (5 Mart 1997) Hürriyet, Milliyet, Radikal, Gözcü, Sabah beşlisi “Ürperten İrtica Yemini”manşetini attılar.

28 Şubat sürecinin “en meşhur asparagası” MGK’da Güven Erkayatarafından masaya getirilen “fabrikasyon rapordan” üretilmiş bir manşetti!

Böyle bir ‘Kuran Kursu Andı’ yoktu…

Hiçbir zaman da olmamıştı…

“Mevzubahis olan laiklik adına faşizm” ise; ne gam!

Beş gazete birden, kesin ifadelerle olmayan Ürperten Yemin’in “kurgusal metnini” yayınlamıştı!

“Gazeteci” İlhami Soysal’ın 1966’da Akşam gazetesi için kaleme aldığı bu uydurma metin, 1997’nin Türkiye’si için güncellenip “laiklik kapsamında” sahne alıvermişti!

Unutmadan…

5 Mart 1997 tarihli o tıpkıbasım manşetin, Sabah’ta yayınlanan versiyonunda; Saygı(sız) Öztürk’ün imzası vardı…

Yani? 28 Şubat’tan yirmi yıl sonra 21 Aralık 2017’de “Sınıfta Namaz” manşetini atan Sözcü’nün yazarından söz ediyoruz!

KOVBOY

Yedi yıl önce rahmetli olan gazeteci Ahmet Vardar, 28 Şubat döneminde Sabah’ta yaşanan ibretlik bir sahneyi 2008 yılında şu sözler anlatmıştır:

“Sincan’da tanklar yürütülmüştü. 28 Şubat’ın en hararetli günleriydi. Zafer Mutlu Ankara’dan geldi…

‘Komutanlar bana çok yakında darbe olacak’ dediler. Hangi tank nerede duracak, onu bile gösterdiler. Bugün yarın darbe olacak. Hükümeti devirmek lazım! Hemen saldırıya geçelim!’ diye konuştu.”

Zafer Mutlu, Sabah’taki yıllarının ardından Yurttaş Doğan’ın kanatları altında konuşlandı…

Mister Doğan mı; 28 Şubat’ın medya ayağındaki bir numaralı patrondur.

*

28 Şubat’tan bir hafta evvelinde ise (21 Şubat 1997) Çevik Bir, Washington’da dönemin CIA Başkanı George Tenet ile gizli bir görüşme yaptı!

“Şahane tesadüf!” bu ya…

Tam da o günlerde, Türkiye’den bir grup meşhur işadamı Washington’daydı! Bu ünlülerin başını “Mister Simit” çekiyordu!

                                                                                       *

Amerikancı Hürriyet’in önceki günkü ilk sayfasında Mister Simit’in “Kovboy” kıyafetli resmini görünce “İştetam da budur!” dedim…

Kendi adını taşıyan müzenin 23. yılını kutluyormuş da; bazı eserlerin önünde o döneme ait kıyafetleri giyerek poz vermiş!

“Kimin kovboyu?” diye sormaya gerek var mı?

-Adı üzerinde: “Kovboy!”

Yenişafak
26 Aralık 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER