Fikri takipteyiz: ABD’nin Ankara elçiliğine yönelik silahlı saldırı düzenleyenlerin FETÖ bağlantıları deşifre oldu. Saldırganlardan birinin patronu olan şahsın Ankara’daki eski ABD elçisi John Bass ile çektirdiği fotoğraf da ortaya çıktı. Neticede, “ters manyel” yaptırtan bir hadise daha kayıtlara geçti.

Bu sütunda 21 Ağustos 2018’te çıkan yazıda şu satırlar okunuyordu:

“Tam da şu sıra, ABD’nin Ankara büyükelçiliğine sabaha karşı bir aracın içinden birkaç el ateş edilmesi olayına da dikkat etmek gerekiyor. Bu provokasyonu gerçekleştirenler muhakkak bulunmalıdır!

Ters manyel hadiseleri o kadar çok yaşadık ki; aman dikkat: Böyle bir ortamda duvara dayanmış, çıkmazdaki ABD’nin elini kuvvetlendirmek isteyenler mi var?!”

*

ABD’nin elini kuvvetlendirmek isteyenlerin arkasından FETÖ çıktı: Ajan Brunson gündemi sırasında “birkaç el silah atışı sayesinde mağdur ABD” algısına oynadıkları belli oldu.

Papaz kılıklı Ajan Brunson’ı kurtarma lobisinin içerideki işbirlikçi elemanları hayal kırıklığı yaşıyor…

Hani “Komplo teorisiydi?” Taha’giller Familyası’nın gıkı çıkmıyor!

*

Sırası gelmişken, hatırlatalım…

1 Şubat 2013 tarihinde ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinde kendisini patlatan “Canlı Bomba” tam teşekküllü bir Gladio örgütü olan DHKP-C’nin teröristi çıkmıştı!

Görüntüde saldırıya uğrayan ve mağdur pozları takınan ABD idi: Saldırıda hayatını kaybeden güvenlik görevlisi ise bir Türk’tü! Bu kontra saldırı, Gezi Kalkışması’ndan dört ay önce gerçekleştirilmişti…

DHKP-C’li militanlara Gezi’de sahne aldırıldı; Ankara ve İstanbul’da onlarca CIA ajanının Gezi Kalkışması’nda sahada yer aldığı saptandı!

ETKİ AJANLIĞI, İŞTE BÖYLE BİR ŞEY…

Medyamızdaki Brunson’ı Kurtarma Lobisi “Türkiye ev hapsindeki Papaz konusunda bir yol bulmaya çalışıyor. Bir bakıyorsunuz gizli bir el papazla ilgili olarak gizli tanığın son gizli marifetlerini sızdırıyor” diye zırlıyor!

Sam Amca’ları için “çok özel görev” yapan işte bu etki ajanları; Papaz dedikleri Brunson’ın “ajanlık marifetlerine, faaliyetlerine” gözlerini tamamen kapatmış vaziyetteler!

Dahası, gizli tanığın CIA ajanını deşifre etmesinden çok rahatsızlar!

Bunların “yol bulmak” diye gösterdiği “tek yol” nedir?

Darbe kalkışması öncesinde ve 15 Temmuz gecesi FETÖ ile işbirliği içindeki Papaz kamuflajlı CIA Ajanı’nın “serbest bırakılmasıdır!”

-Ancak, o vakit rahatlayacaklar!

ENTERESAN BİR HABER

Satır aralarında kalan 15 Ağustos 2018 tarihli bir haberi tam da burada not edelim: FETÖ soruşturması kapsamında bir yıldır tutuklu bulunan Enver Altaylı ile ilgili bir haber…

“Deutsche Welle Türkçe’nin aktardığına göre, Alman haber ajansı DPA’ya konuşan Enver Altaylı’nın kızı Zehra Der, Alman hükümetinin babası ve Türkiye’de tutuklu tüm Alman vatandaşları için Ankara’ya baskı yapmaya devam etmesini umduğunu söyledi…”

CIA’in Türkiye Masası’nda 1959-1971 yıllarında görev yapan Ruzi Nazar’ın talebesi olan Enver Altaylı’nın “Alman vatandaşı” olmasından dolayı “kurtarılması” talep ediliyor!

Haberde “Zehra Der’in; Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın, Türkiye’nin Andrew Craig Brunson’ın yanı sıra Alman vatandaşlarını da serbest bırakması gerektiğini söylemesinden memnuniyet duyduğu” da dile getiriliyordu.

KALDIKLARI YERDEN DEVAM

Fikri takiple başladık, fikri takiple bitirelim…

Washington ağzıyla konuşan Heiko Maas, 14 Ağustos’ta “Türkiye’deki ekonomik sorunların bitirilmesi için, Ankara rahip Brunson’ı serbest bırakmalıdır” demişti…

Geçen hafta Ankara ziyaretinde Türkiye ile alakalı “pek olumlu” laflar sarf eden Maas’ın ikiyüzlülüğü paçalarından dökülüyor!

Alman Dışişleri Bakanı’nın Ankara’daki bu sözlerinden sadece birkaç gün sonra Düsseldorf kentinde düzenlenen PKK’lıların mitinginde Türkiye aleyhinde sloganlar atıldı ve “Öcalan’ın serbest bırakılması” istendi…

On bin PKK’lının terör mitingine Alman polisi eşlik etti!

Alman devleti hem PKK terör örgütünü hem de FETÖ’yü himaye etmeye özen gösteriyor...

“Düzenbaz” Heiko Maas aktörlük; Başbakanı “Sahtekâr” Angela Merkel de aktrist’lik yapmaya devam ediyor!

yazının kaynağı