GÜNCEL

Tamer Korkmaz : Al sana, uzlaşma!

Tarih
13 Haziran 2015
İzlenme
6797 Kişi

12 Haziran 2015

Koalisyon tartışmaları sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Deniz Baykal'ın “sürpriz” görüşmesi, Bağımsız Türkiye karşıtı Baronsal
Cephe'nin kalesine orta sahadan atılan gol gibidir.
Bir anlamda “ava giderken avlandılar” diyebiliriz.

Kafalarındaki senaryoyu “Uzlaşma” başlığı altında yedirmek isteyenlere, farklı bir lisanla “Al sana, uzlaşma!” denmiş oldu.
Kaset operasyonuyla Baykal'ı indirenlerin bu görüşmeden dolayı büyük bir rahatsızlık yaşadıklarını öngörmek hiç de zor değildir. Baykal'ın CHP içindeki ağırlığını uzun bir süre sonra zirveye çıkaran bu görüşme, Kılıçdaroğlu için hiç de iyi olmadı.
CHP'li Haluk Koç, seçim sonuçlarının belli olmasının hemen ardından, Cumhurbaşkanı için “meşruiyet” tartışması açmıştı.
Baykal'ın Erdoğan'la görüşmesi CHP yönetiminin bu atağını boşa çıkarmış oldu.
Bu arada, görüşmenin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda değil de Dışişleri Konutu'nda yapılması; CHP yönetiminin Saray'ı protesto eden tavrı dikkate alındığında, Baykal'ın partisi içinden eleştiriye uğraması ihtimalini ortadan kaldırdı!
*
Seçim gecesinin atmosferini önemli ölçüde dağıtan görüşme, 1 Mart 2003 tezkeresinin reddedildiği dönemi hatırlamamıza da neden oldu.
Erdoğan ve Baykal, tezkere oylamasından bir hafta önce (22 Şubat 2003) Beylerbeyi'nde “o gün için başka müşteri alınmayan bir balık lokantasında, gözlerden uzak biçimde” buluşmuşlardı:
Baykal, Erdoğan'a “Tezkereye karşı direnin, oylarımızla sizi destekleyeceğiz” demiş; sözünü de tutmuştu.
TBMM, ABD'nin dayatmasına geçit vermemişti. Türkiye'nin yıldızının parlaması, işte bu oylamadan sonra başlamıştır.
O günlerde, Paralel Yapı mensuplarının “tezkerenin geçmesi için” AK Parti'li vekilleri markaja aldığı pek bilinmez! Tezkere reddedildiğinde, Amerikan makamları gibi Paralelleri de karalar bağlamıştı.
*
3 Kasım 2002 genel seçiminden yaklaşık dört ay sonra Erdoğan'ın siyaset yasağının kaldırılmasını sağlayan kritik adımın sahibi olan Deniz Baykal, “en yaşlı üye sıfatıyla” yeni Meclis'in ilk oturumuna başkanlık edecek.
Erdoğan-Baykal görüşmesini koalisyon eksenli bir görüşme olarak değerlendirmek yüzeysel kalacaktır. Nitekim Baykal da “Genel bir siyasi sohbet oldu. Türkiye'deki büyük projelerden tutunuz, ülkemizin iç ve dış sorunları çerçevesinde bir görüş teatisi gerçekleşti. Meclis Başkanlığı ile ilgili bir temas değildi” diyerek görüşmenin genel çerçevesinden söz etti.
*
Bu görüşme; İstanbul'un Derin Baronları'nı, Paralel Yapı'yı, Kılıçdaroğlu'nu ve HDP'yi üzmüş, germiş, bunaltmış, rahatsız etmiştir.
Mesela, HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, görüşmeye şu sözlerle bozuk çaldı: “Baykal, suyun dibindeki çıpayı gösteren bir şamandıra gibi hareket etti. Devletin bekası gündemdedir diye düşünülüyor olmalı. Ya kendisi çıktı, ya da kendisine başvuruldu.
Anladığım o ki, kendisi Türkiye'nin en önemli devlet adamıdır!”
Bu sözlerin sahibi mi; 30 Mart 1972 tarihinde Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü Kızıldere Operasyonu'ndan “hayatta kalan tek isim”dir!
Ertuğrul Kürkçü, o dönemde Eski Rejim'in kontra devrimci örgütlerinden olan Dev-Genç'in Genel Başkanı idi!
Günümüzdeki “görev” yeri, terör siyaseti uygulayan HDP'dir!
*
İçerideki Gladyo'nun “siyasi lider kıyafetli” piyonu Selahattin Demirtaş “Biz silahlı örgüt değiliz” diyor!
Demirtaş, terör örgütü PKK'nın nesi oluyor?
“Barış Güvercini” maskesi takmış Selahattin'in, emir komuta zinciri içinde bağlı olduğu Kandil'de “silahını elden bırakmayan” şu Nurettin mi, Selahattin'in abisidir!
*
Selahattin Demirtaş, MHP'yi kast ederek “Birileri HDP ile yan yana gelmeyiz, diyor. HDP ile yan yana gelmek size ancak şeref kazandırır” diye konuştu!
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın cevabı ise manidardı:
“Yılanla aynı torbaya girmeyiz!”

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • hpr

    13 Haziran 2015
    3 0
    çok gerçekçi güzel ve ezber bozan bir yazı olmuş elinize sağlık
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER