Yok...

Hayır...

Başka bir şey bu...

Yalanda ısrarın da bir sınırı vardı.

Kalmadı.

Hem organize...

Hem senkronize...

Gezi ayaklanmasından aylar önce başlayan “yoklama” faaliyetlerini hatırlatıyor.

Yeni bir “KAOS” için yoklama yapılıyor.

Başka izahı yok.

***

Karşımızda düğmelerine basılmış robotlar var. Hedefe kilitlendikleri her hallerinden belli. Bunlara “psikolojik harekat unsurları” mı diyelim yoksa “adanmış ruhlar” mı? Kadrolu ajanlar, her oltaya gelen sazanlar, ısrarla yalan yazanlar, kılcallara sızanlar...Kimi ararsan hepsi bir arada...

***

Bunlar için meselenin ne olduğu da önemli değil.

Dün şu...

Bugün DEPREM...

Yarın başka bir şey...

Fark etmeyecek.

Yalanlarına, iftiralarına devam edecekler, fitne yayacaklar, fesat üretecekler.

***

“İmamoğlu AFAD toplantısına davet edilmedi” dediler, yalan çıktı.

“Marmara Denizi’nde gözlem istasyonu yok, araştırmalara kaynak ayrılmıyor” iddiasını ortaya attılar. Hem Kandilli Rasathanesi hem de TÜBİTAK’ın net açıklamalarıyla rezil oldular.

“İstanbul’daki toplanma alanlarının sayısı sadece 77” diye uydurdular. Yandaşı oldukları CHP’li ilçe belediyelerinin açıkladığı rakamlar bile bu yalanı çürütmeye yetti. Ve bütün bunlara rağmen yalanlarından vazgeçmediler, geri adım atmadılar, özür dilemediler.

***

Bu kaos torbacılarının etkisi altında kalan kitlelerin durumu da vahim.

“Bağımlı” gibiler.

“Yalan hapı” aldıkça rahatlamalar...

Gerçekle karşılaşınca titreyip terlemeler...

Ama inatla, ısrarla, her ne pahasına olursa olsun o yalana sarılmalar...

***

Evet, başka bir şey bu...

yazının devamı