SİYASET

Serdar Turgut : Erdoğan korkusu ve başkanlık sistemi

Tarih
10 Ocak 2016
İzlenme
1754 Kişi

İlk önce bir tespiti yapmak gerekiyor. Bu ülkenin fikir ve yayın hayatında, medyasında ve ekonomik alanında önemli bir güç olarak bulunan (ve popüler olarak “beyaz Türk” olarak adlandırılan) kesimin içinde ciddi bir Erdoğan korkusu vardır.

Bunların düşünce sistemi ve önyargıları öylesine güçlüdür ki, ben bu kesimin içinden gelen bir insan olarak Erdoğan korkumu yenip ona çok daha gerçekçi bakmak için geçmişte uzun mücadeleler vermek zorunda kaldım.

Bu mücadeleyi bazen en yakınlarıma, arkadaşlarıma, aileme karşı bile vermem gerekti.

Onların yarattığı korku ortamı öylesine güçlüdür ki, bazı kesimler her gün bu korkudan ve onun yol açtığı Erdoğan nefretinden beslenerek yaşamaktadırlar.

Gayet tabii ki güçlü bir liderin oluştuğu her ülkede, ona karşı böyle hisler duyabilecek gruplar tabii ki olacaktır.

Ancak Türkiye’de bu kesimler, ülkenin düşünce üretme mekanizmaları içinde, yani eğitim, medya ve bilim çevrelerinde etkin olduklarından onların bu tavırları şahsi meseleleri olmaktan çıkıp hızla bir memleket meselesi haline gelmiştir.

Hem bazı çevrelerden böylesine kin ve nefretin kendisine yönelmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan da fazla tepkisel olmak zorunda kalmış, hem de ülkenin geleceği için iyi olabilecek hiçbir önerisinin gerçekten anlamlı tartışılmasının imkânı kalmamıştır.

Türkiye’nin sağlıklı bir biçimde geleceğe yürüyebilmesi için “beyaz Türk” diye adlandırılan bu kesim içinde hâkim olan Erdoğan fobisinin bir an önce aşılıp rasyonel bir düzeye, daha gerçekçi bakışa dönüşmesi gerekiyor.

Ancak bu olduktan sonra bizlerin bugün en hayati sorunlarımız üzerine gerçekçi tartışmalar açma ve geleceğe sağlam yürüme imkânımız olacaktır.

Bunun acil bir mesele olduğunu görmekle birlikte nasıl başarılacağı hakkında belirgin bir fikrim yok. Ben elimden geleni yapıyorum; beyaz Türklerin içinden gelip onları en iyi tanıyanlardan biri olmamın avantajını kullanarak Erdoğan hakkında rasyonel, daha sağlam düşünülmesi için yazar olarak uğraşıyorum.

Ama sadece bu yetmeyecek; çünkü kendimden de biliyorum, eğer tüm düşünce sistemi içindeki kin ve öfkeye yenik düşmüş kişiler bundan çıkmak için bireysel mücadele etmezlerse, önyargılarından kurtulmak için çaba göstermezlerse maalesef ülke kaybedecek.

Başkanlık sistemi üzerine yapılan saldırılara baktığımda, ülkenin maalesef bu kaybetme noktasına hızla yaklaşmakta olduğunu görüyorum.

Sözcü Gazetesi ve Halk TV gibi beyaz Türkler içinde rağbet gören yayınlar, başkanlık sistemi hakkında sürekli bir korku ortamı yaratarak meselenin rasyonel tartışılmasını engelliyorlar.

Önyargılar ve korkulardan arınmış biçimde başkanlık sistemi hakkında Erdoğan’ın dediklerine bir bakarsanız, rasyonel öneriler de bulunduğunu göreceksiniz. Sistemi beğenmeyen olabilir tabii ki, ama bunun gerekçelerini ortaya koyup tartışmak yerine sadece korkular yaratmayı tercih etmek, ülkenin geleceğiyle oynamak oluyor.

Örneğin, ben başkanlık sisteminin Türkiye için iyi olacağını düşünüyorum. Bugün korkularıyla oynanan insanlar içinde benimle aynı fikirde olanların da bulunduğunu biliyorum.

Herkes kendi önyargılarıyla, korkularıyla oynamak isteyenlere kulak tıkamalı ve başkanlık sistemi hakkındaki samimi duygularını ortaya koyup, eğer ülkenin geleceği bunu gerektiriyorsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğini açıkça vermelidir.

Habertürk
10 Ocak 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER