BAŞLIĞA bakıp da bunu acılı, bunalımlı bir anda topluma yeni bir gaz verme, moral aşılama girişimi olduğunu sanmayın. Bu olursa sevinirim, ama amacım katiyen bu değil. Etrafa gazla vermek yerine ben bu gibi durumlarda soğukkanlı tahlil yapılmasından yanayım.

Bu zorlu süreçten beynimi zorlayarak geçtikten sonra vardığım sonuç şudur: Terörist ne kadar acı verirse versin, ne kadar kan dökerse döksün, varacağı hiçbir yer yoktur. Yenilmeye çoktan başlamıştır ve Ankara eyleminden sonra bu yenilgi hızı artarak sürecektir. Bu dönemde olayların tırmandırılması tesadüfi değildir; çünkü bunlar yakında öleceğini öğrenmiş nihilist bir insanın, “Madem ben ölece- ğim, herkes de benimle ölsün” diyerek girişebileceği eylemlere benzemektedir.

Bu sonuca varırken yürüttüğüm aklı da sizlerle paylaşmalıyım.

1- Artık Kürt vatandaşlarımız ile PKK terör örgütü tamamen birbirlerinden ayrışmışlardır. Kürt vatandaşlarımız, PKK terör örgütünün provokasyonlarına gelmemektedirler ve onlar tek doğru ihtimalin, Türk ve Kürt’ün birlikte kardeşlik içinde yaşayacağı demokratik bir Türkiye’de olduğunu görmüşlerdir.

2- Devlet de bu gerçeği görmüş ve terörle mücadele kavramını baştan aşağıya değiştirerek deyim yerindeyse modernleştirmiş, demokratik bir ülkeye yakışır hale getirmiştir. Güneydoğu’da şehirlerde yapılan operasyonlara bakmanız bile, bu yeni kavramı görmenize yetebilir. Asker ve polislerimiz, en zorlu şartlar altında, çatışmaların en sıcak olduğu anlarda, şehitler verildiği günlerde bile Kürt vatandaşlarımızı tehlikeye atabilecek bir hareket yapmamışlar, hatta yaşlıların ve çocukların sağlıklı bir şekilde çatışma alanı dışına çıkarılmasını sağlamışlardır. Bu çatışmalarda Kürtlere tek zararı PKK terör örgütü vermiştir. Asker ve polis, sivil vatandaşları sevgiyle korurken teröriste de gerekeni yapmıştır. İleride bizim gibi teröre karşı savaşan diğer demokrasilerde bu operasyonlar, “Demokratik bir toplumda teröriste karşı nasıl operasyon yapılmalı?” diye ders olarak bile okutulacak.

3- Zaten bir süredir terör örgütüyle arasına duvar çekmekte olan Kürt vatandaşlarımızın son operasyonlardan sonra bu duvarı çekme hızları artmıştır.

4- Türkler ise ne kadar provoke edilirse edilsinler, ne kadar canları yanarsa yansın, Kürt kardeşlerine, komşularına, akrabalarına karşı kötü duygular beslemiyorlar. En koyu milliyetçimizde de durum böyle, en liberal olanında da.

5- Devlet şimdi operasyonlarda mağdur olan Kürt vatandaşlara yönelik onarım ve yeniden inşa süreçlerine girerek güvenlerini daha da sağlamlaştırıp uzun vadeli ve kalıcı hale getiriyor.

Anlayacağınız, teröristin kanla dolmuş, bu yüzden körelmiş, sıfırlanmış beyni bu tür eylemlerle ne amaçlıyorsa bunun olamayacağı o kadar açık ve net ki.

Türkiye’mizde “Yıkılmadık ayaktayız” direnci zaten var. Türk-Kürt birlikte İstiklal Savaşı’nı da bu direncimiz ve gücümüz sayesinde kazandık, bu Cumhuriyet’i kurduk, şimdi de kardeşlik içinde kurduklarımızın yıkılmasına izin vermeyeceğiz. Bunun işaretleri her gün veriliyor ve işte bu nedenle terörist aslında yeniliyor.

Habertürk
17 Mart 2016