SİYASET

Serdar Arseven : Sağlam dur Devlet Bahçeli!

Tarih
13 Nisan 2016
İzlenme
3512 Kişi

Elimde paralel yapının gerçek yüzünü ortaya koyan nefis belgeler var.

Tam mânâsıyla bir “Siyonist Örgüt.”

Adeta...

“Bizden olmayan eşektir!” diyorlar, “Üstün ırk” teorisi, muharref Tevrat’tan mülhem!

Bir Siyonist’e asla güvenemezsiniz!

Bugün İsrail ile “alttan alta” çok kapsamlı görüşmeler yapılıyor.

Ülkeler arasında daimi dostluk ve daimi düşmanlık olabilemez, bunu biliriz, sürekli yüksek ateşle de yaşanmaz, bu da malûm...

Hükümet, bugünlerde İsrail ile aramızdaki yüksek ateşi düşürmek istiyor...

Makûl karşılanabilir.

Tabii, bu yolun tuzaklarla dolu olduğunu da gözden uzak tutmamak lazım.

“Bir defa daha kandırılmaya” tahammülümüz yok, bu da böyle biline.

Ben son yıllarda yaşadıklarımıza bakınca, arka plandaki İsrail’i rahatlıkla görebiliyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımızın da “üst akıl” olarak işaret ettiği düpedüz İsrail idi, ne zaman ki “Van Minut”u çekti o günden bu yana hedefe yerleştirildi.

Paralel yapı kendiliğinden harekete geçmiş değil.

Birden bire ilham gelmedi locaefendilerine, oraya gelip giden karanlık tipler emretti ve beddualar peşi sıra geldi.

Tezgah çok büyük; taaa “Baykal’a kaset olayı”ndan alın isterseniz...

Bu kaset olayı neydi öyle?

Niçindi?

Ne yapmak istiyorlardı?

Eşzamanlı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun parlatılması, Gandi, Dandi mevzuları filan...

Sonra...

HDP-CHP ittifakı falan!..

Sonra...

Mezhebi var, mezhepçisi var...

Bir düşün, bugünleri düşün...

Ve arada “MHP’ye kaset tezgahını!”

Neler oluyor?

Devlet Bahçeli’nin kimi sorumlu davranışları olmasaydı ve dahi, neler olurdu?

Kafayı işlet vatandaş!

Ve görevini yap devlet!..

Devlet isen, beni işletmiyorsan, beni avutmuyorsan, gereğini yap!..

Becer şu işi!..

Ey ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı...

Ey diğer birimleriyle devletim benim:

Bu kaset işleri ne vakit çözülecek?

Devlet Bahçeli, “kaset”ler patladığında “Okyanus Ötesi”ne işaret etmişti.

Bu iş ne oldu?

Ey muhterem Devlet Bahçeli, bu konunun üzerine gitmeyecek misiniz?

Ve diğerleri; adamlar ne yapsın, kasetlik olmuşlar, bir daha gündeme gelse ailelerinin kalan huzurları da kaçacak!

Bu paralelciler öyle yerlerden yakalıyor ki adamı o kadar olur.

Tamam, uçkuruna dikkat edeceksin de, “özel hayat” devletin koruması altında değil mi?

Birinin evine, gittiği yerlere cihaz yerleştirip rezil rüsva etmek, hukuka uygun mu?

Değil.

İslam’a uygun mu?

Asla!..

Peki...

Ne olacak bu işler?

Eşref Bitlis’i katlediyorlar, fail yok.

Cinayet ortada, maktul de öyle, katil gizli!

Özdemir Sabancı cinayetinin kirli tetikçileri ile uğraşıyoruz; peki tetiği çektiren kim...

Biliyor muyuz?

Biz vaktinde manşetten duyurduk, ama ilgilenen kim!..

Gel de dokun tekelci sermayeye!..

Koca partinin genel başkan hariç bütün divan üyelerine kaset konuluyor.

Bir partinin yönetimi kasetle devriliyor.

Bir genel başkan kalıyor; önce “Okyanus Ötesi”ni işaret ediyor, sonra ne oluyorsa oluyor sesi kesiliyor.

Sonra ne oluyorsa oluyor, meselelerin arka plânını çok iyi bildiği halde 17-25 Aralık darbecilerine destek veriyor.

Sonra ne oluyorsa oluyor, Cumhurbaşkanı’na karşı kurulan “paralel ittifak”ta başı çekiyor.

Sonra ne oluyorsa oluyor, “Saray edebiyatı” yapıyor.

Ve sonra...

“Darbe” kendi kapısına da dayanınca “Paralelciler bize aday soktu” diyor!

E, tabii yaparlar.

Herkes biz mi?

Ben mi veya başkasını katmayayım; nem varsa dilimde kalemimde var.

Tezgah kurmam, pislik yapmam, kasede almam, iyiyken öğrendiğimi kötü olunca paylaşmam!..

Şimdi...

Durum ne?

Bahçeli’yi yemek istiyorlar!..

Bahçeli’nin işi bitti, buna karar verdiler.

Cezalandırıyorlar, PKK ile koalisyon kurmadığı için!..

Cezalandırıyorlar, oyunlara daha fazla alet olmadığı için!..

Biz ne yapacağız?

Yapmamız gerekeni...

Ben ya da, ben yapacağım, elbette yapmamı gerekeni.

Benimle çalışan, çalışmış olan, birazcık olsun tanımış olan, birazcık olsun izan sahibi olan kim varsa bilir ki, ben yamuk yapmam.

Yani bilerek yamuk yapmam.

Şimdi...

Devlet Bahçeli’yi gereğinde yerden yere vurmuş olan ben...

Bendeniz, bir paralel komployla karşı karşıya kalmış olduğu için...

Bir hakkı teslim için...

“Devlet Bahçeli’ye sahip çıkıyorum.”

Kimseden çekinmeyin Sayın Bahçeli...

Ellerindeki malzeme ne kadar güçlü olursa olsun, sizi ne kadar etkileyecek olursa olsun her gün öleceğinize bir kez ölün.

Bir kez “Hodri meydan” deyin.

Ben grup toplantınızda olacağım kısmetse...

Size destek için.

Ben bana yakışanı yaparım.

Siz de size yakışanı yapın.

Ve paralel ile mücadelemize “aktif” destek verin.

Vatan için, bayrak için...

Devlet için!..

EMİN PAZARCI’DAN YERLİ VE MİLLİ KAMPANYA

Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Emin Pazarcı, twitter üzerinden sesleniyor;

“Şehit cenazelerinde çan sesi duymak istemiyoruz. Kaldırılmalı o cenaze marşı. Chopin’in çan sesleri ile başlayan Cenaze Marşı şehitlerimizin manevi şahsiyetlerine saygısızlıktır!”

Altına imza:

Serdar Arseven! 

YeniAkit
12 Nisan 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER