4 Mart 2015

Merhum Necmettin Erbakan Hocamız, vefatının dördüncü yılında çok büyük merasimlerle anılıyor.

Müthiş bir ilgi var; düne kadar ona olmadık iftiralarda bulunanlar, hakaretler savuranlar bile, “kıymetini bilemedik!” modunda.

•

Ben, 12 Eylül 80 darbesi olduğunda 15 yaşındaydım.

O günlerde siyasete ilgi çok fazlaydı.

Ben, 11 yaşındayken, 12 yaşındayken, en küçük partiler dâhil, hepsinin kaç vekili, kaç senatörü var bilirdim.

Rahmetli Erbakan Hoca ile Süleyman Demirel’in, Ecevit ile Süleyman Demirel’in atışmalarını çok yakından takip ederdim.

İletişim imkânları bugünküyle kıyas kabul etmeyecek kadar dardı, bilgiye ulaşmak çok zordu ama bir şekilde hepsini bilirdim.

O günlerde Rahmetli Erbakan Hoca hakkında bin türlü yalan savrulurdu...

Aynı namazı birkaç yerde kılarmış ki oy gelsin; böylesine abuk sabuk laflar...

Ben de çevremin yalanlarından etkilenirdim.

Aradan yıllar geçti, Yüce Rabbim güzel duygular nasip etti, Rahmetli Erbakan Hoca’yı daha başka gözle, daha yakından takip etme imkânını buldum...

Sonra sonra, Ankara Temsilcisi olunca gözlemlerim daha yakından, daha verimli olmaya başladı.

Bugün...

Vefatının üzerinden dört yıl geçmişken...

Bakıyorum, 12 Eylül 80 öncesinde çekiştiği “lider”lerden hiçbiri “pek” gündemde değil.

Geçtiğimiz günlerde Ecevit hayranı bir zat ile konuşuyorduk...

Laf, Ecevit’in ülkeye “ne kazandırdığına”, “nereye hangi çiviyi çaktığına” gelince...

Sadece “Köy Kent Projesi”nden bahsedebildi...

Üzerine gittik...

“Tamam o da gerçekleşmedi ama Rahmetli Ecevit’in bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadığını söylemek de haksızlık olur!” dedi.

“Ne kazandırdı?” diye sorduk...

Cevap veremedi.

Konuyu Rahmetli Erbakan’ın icraatlarına getirdik...

Ecevit hayranı adamcağız, “Erbakan başkaydı, elbette onunla kıyaslanamaz!” itirafında bulundu.

Bugün, Bülent Ecevit’in herhangi bir konudaki “tartışmasız” başarısından bahsedebilen bile yok, anma törenlerine CHP’liler bile rağbet etmiyor.

Süleyman Demirel’in sağda solda çakılı birkaç çivisi var ama kazandırdıkları sebep olduğu tahribatın yanında solda sıfır kalır.

Süleyman Demirel bizden evvel vefat edecek olursa, “Eski Başbakan ve Eski Cumhurbaşkanı” olarak büyük törenler yapıldığını görürüz...

Bunlar “devlet töreni” niteliğinde olacak daha çok.

“Millet merasimi” niteliği pek olmayacak.

Merhum Özal, “millet merasimi”yle gitmişti...

Onu da hayırla yâd ediyoruz...

Rahmetli Erbakan Hoca’ya bu aziz milletin gösterdiği ilgi bambaşka...

Yeni Akit’in dünkü sayısında da çok güzel bir şekilde ifade edildiği gibi, “Erbakan  Sevgisi Salonlara Sığmıyor.”

Bu neden böyle?..

Rahmetli Erbakan Hoca, değeri her geçen daha çok anlaşılan büyük “Dâvâ Adamlarından”dır...

“Hakiki Mürşid”...

Bir “Çile” adamıdır.

 “Sağlam Vatansever”...

“Sağlam Müslüman”dır.

MORALİNİ BOZMAZ, PROGRAMINI AKSATMAZDI!

Bu “çile” yüklü “Dâvâ Âdamı”na, özellikle “moralinin çok bozuk olmasını beklediğim” günlerde yakın durmaya çalıştım...

Fırsat buldukça, meselesinin bu tarafını gözlemlemeye gayret ettim.

Yani...

Bizim moralimiz biraz bozulunca dağılıyoruz...

Hocamız, nasıl bir ruh halindedir acaba, temposu  olumsuzluklardan nasıl etkilenmiştir?..

Her seferinde şunu gördüm ki, yaşadığı sıkıntı ne kadar yoğun olursa olsun, programını aksatmıyor...

İşlerini çok büyük bir özenle, müthiş bir presle ve vaktinde bitiriyor.

Günlük gelişmelerden, yoğun haber kampanyalarından fazla etkilenmediğini de gördüm Merhum Erbakan’ın...

Mesela...

O “Ergenekon Furyası”nın hâkim olduğu günlerde...

Demişti ki, “Ergenekon Dâvâsı’nın senaryosunu görmek lâzım. Birilerinin Ergenekon diyerek, bazı olumsuz simaları öne çıkartarak, milli güçleri devletten nasıl tasfiye ettiğini görmek lâzım.”

Bugün bütün boyutları ile görülebilen “Paralel Yapı” gerçeğine O, “Ergenekon Dâvâsı” gündemi sallıyorken vâkıftı...

KAYMAK CENNET’TE YENİR!

Bir yazımda aktarmıştım, tekrar etmekte fayda görüyorum...

Bir gün kendisine, “Hocam, işin kaymağını hep başkaları yiyor!” dendiğinde...

“Evlât!” diyerek gözlerini kilitlemişti:

“Kaymak dünyada yenmez, kaymak Cennet’te yenir!”

Allah rahmet eylesin. 

YeniAkit