“Selâmetlerini”  Sayın Erdoğan’ın alaşağı edilmesinde gören kişiler ve gruplar, Sayın Temel Karamollaoğlu’nun ne kadar “Bilge” bir Devlet Adamı olduğunu anlata anlata bitiremiyorlar…

Hele, “kaynak kodları ve niyeti”malûm bir televizyon kanalına konuk iken, gelen mesajlar arasından öyleleri seçildi ki…

Sevginin, muhabbetin bu kadarına “pes” dersiniz!..

Bir dakika, one minute;

Sayın Karamollaoğlu’na “kardeşlik hukuku” ile bağlı olan bendeniz, meziyetlerini teslim ediyorum da…

Rahmetli Erbakan Hoca’yı boncuk boncuk terleten zihniyetteki bu, “aniden gelişen Temel Karamollaoğlu sevgisi” de nedir böyle?..

Sebebi nedir?..

Milli Görüş’ü, Saadet Partisi’ni, Rahmetli Erbakan Hoca’yı, Sayın Karamollaoğlu’nu, bu Camia’daki diğer kardeşlerini çok seven…

Bu sevgisini de, “nice bedel ödeyerek” gösteren bir vatan evlâdı olarak, hangi duygular içinde olduğumu, kadim okuyucularım rahatlıkla tahmin edecektir!..

Rahmetli Erbakan Hoca ve aralarında Sayın Karamollaoğlu’nun da bulunduğu dâvâ arkadaşları, “Bosna Cihadı” için toplanan paraları (hâşâ) “iç etmekle”suçlanırken…

Şer odakları tarafından hedef gösterilmeyi göze alarak “gerçekleri” ortaya koyan bendeniz…

Yükselişlerini Rahmetli Erbakan Hoca’ya borçlu nice “muhafazakâr tip”in, “Hırsızlık iftiralarına destek verdiği” bir vasatta…

Gerçekleri belge belge ortaya koyan bendeniz…

Şimdilerde…

Rahmetli Erbakan Hoca  ve Dâvâ Arkadaşlarını “Bosna Hırsızlığı”ndan mahkum ettirmek isteyen zihniyetin mezkur “övgülerini” izliyorum, iyi mi!..

Öte yandan…

Rahmetli Erbakan ve Dâvâ Arkadaşları, “Kayıp Trilyon Dâvâsı”nda “ketempereye” getirilmeye çalışılırken de…

Bendeniz, sürekli olarak “Milli Görüş’ün Hukukçuları”yla temas halinde…

“İftiraları temizlemeye” uğraşır idim…

Ekran tartışmalarında hep Rahmetli Hoca’yı öne sürerek yüklenirlerdi bana…

 Milli Görüş’ün (hâşâ) hırsızlıklarını örtmeye çalıştığımı öne sürecek kadar ileri giderlerdi!..

Milli Görüş, öyle bir zihniyeti temsil edermiş ki…

Bunlar…

Yerel yönetimleri ele geçirdiklerinde ilk iş olarak, otobüslerdeki “mini etekli”bayanların bacaklarına jilet atmışlar!..

Bunlar…

Seçimleri “hakkıyla” değil, “oy hırsızlığı” ile kazanmışlar…

O kadar ki…

Bazı erkeklere, çarşaf giydirmek suretiyle “mükerrer oy” kullandırtmışlar!..

Oy çalarak, “milli irade”yi gasp etmişler!..

“Bosna Hırsızı Erbakan”, “Trilyon Hırsızı Erbakan”, “Oy Hırsızı” Erbakan!..

Onlar böyle iftira yağdırdıkça bizler küplere biner, çıldıracak noktaya gelirdik!..

Neler dediler neler;

Rahmetli Erbakan Hoca, defalarca “ikindi namazı” kılarmış ki, buradan oy gele!..

Temel Bey de…

“Sivas Katili” idi bunlara göre, “İnsan yaktıran bir câni” idi!..

Sivas olaylarının arkasındaki “derin tezgâhı” ortaya koymak için hiç abartmıyorum, “1000’e yakın” haber ve yazıya imza atan bendeniz…

Sayın Karamollaoğlu’nun bir “câni” değil de, “Saygın, şefkatli, merhametli, dürüst” bir Millet Adamı olduğunu anlatmak için çırpınan bendeniz…

Şimdilerde neler izliyorum böyle!..

“DESTEK VERECEKSEN, TAM VER!..”

Malûm; Sayın Karamollaoğlu’ndan Sayın Erdoğan’ı devirebilmek için “istifade etmeye” çalışıyorlar!..

Ah şu politika!..

Ben Sayın Karamollaoğlu’nu severim…

Saygı duyarım…

Sayın Karamollaoğlu’na, “bugün kendisini övenler” tarafından iftiralarla hedef gösterildiği günlerde “çekinmeden” destek veren bir vatan evlâdı olarak…

Devletin herhangi bir makamına gelmesine ters bakmam, itimatsızlık etmem…

Lâkin, bugünlerde “Milli Görüş Düşmanları” Sayın Karamollaoğlu’nu “arzu ettikleri” noktaya getirebilmek için “ilkesizliğin” dibine vurmuş durumdalar…

Hani…

Deseler ki,

“Ortak Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Karamollaoğlu’dur!..”

Bunda karşı çıkılacak bir taraf yok…

“Demek ki pişman olmuşlar, artık güveniyorlar ve bundan dolayı da yüzde yüz destek veriyorlar!” deriz ve SP Lideri’ne “Hayırlı olsun” dileğinde bulunuruz!..

Saadet Partisi Genel Başkanı’nın “Ortak Cumhurbaşkanı” adayı olması da hoşumuza gider.

Erbakan Hoca’nın “iki talebesi” arasında geçecek bir mücadele…

Hoca’nın “Atatürk yaşasaydı çoktan Refah Partili olmuştu!” tespiti de yerli yerine oturmuş olur böylece!..

 Sayın Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığına aday olur mu, olmalı mı?

Takdirlerine kalmıştır…

Lâkin…

Şunu söyleyebiliriz:

Sayın Karamollaoğlu’nu gerçekten de seviyor, sayıyor ve “Özlenen Lider” olarak görüyorlarsa…

“Samimiyseler” yani…

Yapmaları gereken bellidir:

Öyle ikinci tur hesaplarına filan girmeksizin…

Demeliler ki;

“Sayın Karamollaoğlu, sizi ‘Erdoğan’ı devirme plânında basit bir unsur olarak’ görmüyoruz!..

Size güvenimiz tamdır!..

Bundan dolayı da, ‘Ortak Cumhurbaşkanı Adayı’ olarak sizi göstermeyi teklif ediyoruz…

Bir aday Recep Tayyip Erdoğan olsun, diğer aday da ‘Siz’ olunuz lütfen…

Hep birlikte size oy verelim ve Cumhurbaşkanlığına taşıyalım!..”

Güven duymak böyle olur!..

Destek vermek böyle olur!..

Öyle…

“Erdoğan’ı devirme yolunda katalizör ol!” teklifinde bulunmak olmaz!..

 “Milli Görüş Ruhu” böyle bir teklifin muhatabı olamaz!..

Acaba…

Ortak aday olarak “Temel Karamollaoğlu” üzerinde ittifak ederler mi?

Ederlerse ne âlâ, “tutarlı” davranmış olurlar!..

Etmezlerse…

Bu, “devirme koalisyonu” olur…

Sayın Abdullah Gül’ü “Saadet’in Cumhurbaşkanı Adayı” yapma “fikri” de bunun gibi bir şeydir…

Aziz Milletimiz bunlara itibar etmez…

Milli Görüş Camiası da “Gezi Bileşenleri”nin oyununda bir “unsur” olmayı kabul etmez!

Hepsi birleşip…

“Biz aday çıkartmıyoruz. Tek Adayımız Temel Karamollaoğlu!” derlerse…

Söz, itiraz etmeyeceğim!

Yok…

“Temel Karamollaoğlu’nu tabanımıza kabul ettiremeyiz!” derlerse…

‘Saadet Camiası’na…

Çok ayıp etmiş olurlar!..

Milat
6 Mart 2018