SİYASET

Serdar Arseven : Başbakan Davutoğlu’nun Grup Konuşması hakkında

Tarih
05 Mayıs 2016
İzlenme
5377 Kişi

Fitne şarlatanlarının – Sanal şarlatanların - bütün güçleriyle yüklendiği ve “çatlamayı” belirginleştirmeye gayret sarf ettiği bir süreçte son derece kritik bir konuşma yaptı Başbakan Davutoğlu.

Konuşması son derece etkiliydi, detaylarda çok sağlam mesajlar içeriyordu.

Notlarıma baktım;

“Nefsi ayaklar altına almaktan” bahsettiği bölümü kalın hatla ayırmışım.

Ve kendimce şu notu düşmüşüm:

“Nefis ayaklar altına alınır da, çare burada değil ki Sayın Başbakan.”

¥

Sayın Başbakan’ın konuşmasının başındaki “Cumhurbaşkanı” vurgusu, hareketin kurucu ve tabii Lider’ine saygı ve bağlılığı ifade ediyor.

Sonrasında, içe ve dışa mesajlar var.

Bunlar güzel...

Konuşma “dört dörtlük” de...

¥

Bir sistem bozuksa  ne yapsan olmaz; ne kadar çabalarsan çabala, günün birinde bir şeyler patlak verir.

Meselelerin ille de “nefislerle” alâkalı olması gerekmez...

Birçok etken devreye girer.

Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır, yiğitlerin yetki ve sorumluluk alanları birbirinden net bir şekilde ayrılmamışsa sıkıntı çıkması kaçınılmaz hale gelir.

Öte yandan, siyasi partiler “evliya yuvaları” değildir; hele “kitle partileri” hiç değildir!

Her “lider”in etrafında birileri yuvalanır.

Bu bir nevi “bal tutma” ameliyesidir, o balı tutan parmakların yalanması “yalaka düzeni”nin gizli vaatlerindendir!..

Kimse “Hayatta en hakiki hedefim bal tutan parmaklarımı yalamaktır!” demez.

İnsanlar yaptıklarına süslü kılıflar giydirirler genellikle.

Hangi “başkan” veya “vekil” adayına sorsan, bu işe “vatan ve millet” için soyunduğunu söyler.

Herkes fevkalade vatanseverdir lafta!

Herkes fedakârdır, cefakârdır, herkes “bu büyük dâvâ” için büyük fedakârlıklarda bulunmuştur, değerlendirilmesi gereken bir kıymettir, bu ülkeye büyük hizmetlerde bulunabilecek seçkin insandır.

Her aday bunu söyler...

Sonra bakarsınız Ankara’ya gelmiş ya da başkan filan olmuş ama memleket meselesi için kıl kıpırdattığı yok.

Aynı adamın “şahsi çıkarlarına” dokun bak ne oluyor, o uyuşuk adam nasıl da aslan kesiliyor!

Genelleme yapmayalım, istisnalar müstesna ama sokaktaki vatandaşlardan hangisine sorsan bu söylediklerimin altına imza atar, ya da o kadar iddialı olmayalım, yüzde 99’u imza atar!..

¥

Peki neden böyle?

Genellikle niçin yamuluyoruz?

Sistem yamuksa arkadaş, yamuk insana alan açar.

Ya da insanı yamultur.

Çürük temel üzerine bina yap da gör ne oluyor?

Marmara Depremi’nin vurduğu Sakarya’da ne binalar gördük, yerin dibine geçmiş ama dağılmamış...

Malzeme sağlam ama zemin çürük, mevzu buymuş!..

¥

“Parlamenter Sistem”in iyi işlediği yerler var ama Türkiye için değil bu.

Bizim yapımıza uymuyor, olmuyor da olmuyor.

Boşuna uğraşma, bir delikten yüz kere geçmemişse, yüz birincisinde de geçmez.

Matkap uçlarını birbiri ardına kırarsın.

Yapılması gereken “uç” değiştirmek değildir!..

Yapılması gereken “sistemi” değiştirmektir!..

¥

Sorun uçlarda değil, sistemde!..

Bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanı ile hiçbir başbakanın arası iyi olmadı.

Atatürk-İnönü kavgasından başlayın bugünlere gelin.

Arada ne kavgalar, ne kavgalar...

Sayın Gül ile Sayın Erdoğan belli konularda anlaşabiliyorlardı, Sayın Gül hükümet icraatlarına takoz olmadı ama yine de birtakım sıkıntılar meydana geldi.

Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu, özellikle “dış politika” alanında “kader birliği” yapmış devlet ve millet adamları.

Dış politikamızın son yıllardaki artıları da eksileri de, eşit oranlarda ikisinin hanelerinde.

Aralarındaki “Kardeşlik Hukuku” bağı güçlü ama bozuk sistemin kopartamayacağı bağ yok!..

Onun için, meseleyi daha fazla uzatmadan, “Yeni Anayasa” treninin gazına yüklenmek lazım.

Başkanlık sistemi, Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi...

Öyle bir düzen olsun ki, yetki kimde ise sorumluluk da onda olsun.

“Davul-Tokmak” sahipliği alanındaki bilindik çelişki yaşanmasın.

¥

Sayın Erdoğan’ın liderliği, bugüne kadarki seçim zaferlerinin hiç tartışmasız en büyük müsebbibi.

Lâkin o da hastalanmaz, ölmez değil.

Allah uzun ve sağlıklı ömürler versin, her fâni gibi onun da bir vadesi var.

Bunun için, sistem, bir an evvel sistem!..

Yoksa...

Baksanıza nasıl gözünü dikmiş ülkeme bakıyor, tek dişi kalmış soysuz canavar!..

YeniAkit
4 Mayıs 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER