EKONOMİ

Okan Müderrisoğlu : Cumhurbaşkanı... Faiz... Kur... Piyasalarla iletişimin dili...

Tarih
30 Mayıs 2018
İzlenme
2035 Kişi

Türkiye ekonomisi bugün ulaştığı noktada, karşı karşıya bırakıldığı tabloyu hak etmiyor.
İşte bu nedenledir ki anlık kur ve 
faiz türbülansı üzerinden ekonomiyi okumak yanıltıcı olur. Yani seçimleri etkileyecek şekilde ekonomiye operasyon çekildiği doğrudur. Bununla birlikte ekonomide her türlü tezgâhı bozacak akılla hareket etmek de mümkündür.
Ve seçim ortamında ekonomi sahipsiz değildir.
Daha önce de işaret ettiğim gibi... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerçekçi bir lider. Bazı durumlarda içine sinmese de şartların gerektirdiği esnek kararları alabiliyor. Bununla birlikte sistemik eleştirilerini de sürdürüyor.
Halihazırda yaşadıklarımızın bir özeti de bu.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, millette doğrudan karşılığı olduğuna göre şu sorunun cevabını birlikte bulalım:
"Ülkesi için hayatını ortaya koyan bir devlet adamı, kritik ve tarihi önemde seçime giderken ekonomide kendi ayağına kurşun sıkar mı?" Tabii ki hayır.
Yani... Erdoğan, finans sistemindeki adaletsizlikleri ve geniş kitlelerin aleyhine işleyen düzeni sorgularken, cari gelişmeleri göz ardı ediyor değil. Aksine büyük oyunu da oyun kurucuları da arkasındaki hesapları da bildiğini hissettiriyor.

***

Merkez Bankası'nın son bir haftada aldığı kararlara; daha doğrusu faiz düzeltmelerinegelince... Para politikasında sadeleştirme hamlesi uzun süredir bekleniyordu.
Banka yönetiminin, faiz artışına gidilmeden önce, yılbaşında bu tarz bir düzenleme yapma niyeti de vardı ve zamanlama meselesi idi. Lakin olup bitenler herkesin gözünün önünde cereyan ettiği için bu aşamada altını çizerek ifade edebilirim ki... Merkez 
Bankası'nın, AK Parti seçim beyannamesine yansıdığı gibi politika araçlarını ve kullanımını kendisi belirlemesi ne kadar gerekli ve önemli ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile senkronizasyonu da o kadar önemlidir. Banka yönetiminin; sadece eli değil gövdesi de taşın altında olan Cumhurbaşkanı'nın hassasiyetlerini gözetmesi kadar doğal bir durum olamaz. Nihayet, meydan meydan dolaşıp oy isteyen, tek bir seçmeni ikna etmek için ter döken ciddi bir liderlik söz konusu. Ancak bu demek değildir ki Cumhurbaşkanı dışındaki aktörler Banka'ya istikamet çizme yetkisine sahiptir.
Cumhurbaşkanı'nın görüşleri nettir ve aracıya ihtiyacı yoktur.
Merkez Bankası yöneticileri de belli testlerden geçmiş, işi bilen kurmaylardır. Burada duyarlılık gerektiren tek husus Cumhurbaşkanı ile tesis edilecek iletişimin dili ve sürekliliği ile piyasaların bu yeni duruma uyumundan ibarettir.

***

Türkiye ekonomi yönetiminde, fırsatların ve sorunların farkında olan bir ekip vardır. Gerekenleri yapma iradesi de tecrübesi de Cumhurbaşkanı'nda ve AK Parti'de mevcuttur.
Cumhurbaşkanı ile AK Parti'nin oy ağırlığını farklılaştırmak ise tehlikelidir.
Seçmeni bu yönde manipüle edenlerin hedefi, 
Külliye ile Meclis arasında dengeleme değil, fren mekanizması kurulmasıdır. İcraatlarda hesap verebilirliğin peşinde koştuğunu iddia edenlerin bile icraatların hızının kesilmesine ilişkin ajandaları olduğu ayan beyan ortadadır.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Ndr

    30 Mayıs 2018
    0 0
    Fren demesen iyiydi Sayın Müderrisoğlu...Çünkü fren iyi bir şeydir.Freni tutmamak felaket sonuçlar doğurabilir. Lakin takoz diyebilirdin. Çünkü fren gerektiğinde dengelemeyi ve durmayı, takoz ise engellemeyi çağrıştırır.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER