Yıllardır FETÖ’nün yalanlarını anlatıyorum. Kullandığı en büyük silahın yalan olduğunu, kılıktan kılığa girdiğini,

FETÖ’nün kendisinden başka her şey haline dönüştüğünü, elebaşı Gülen’in “Hava gibi olacaksınız, sizin varlığınızı bilecekler, soluyacaklar ama yakalayamayacaklar” diyerek örgütü kurduğunu...

En son 15 Temmuz 2016’da “Atatürkçü” kılığına büründüler ve Atatürk’ün sözünden yola çıkıp “yurtta sulh konseyi” kurarak darbe tezgâhladılar.

Her dönemde yalanlarıyla kandıracakları ve kullanacakları birilerini buldular.

15 Temmuz’dan sonra da renk değiştirerek aynı şeyi yaptılar.

Kamuoyunda kanaat önderliği yapan bazı siyasetçiler ve gazeteciler FETÖ’nün bu yüzünü umursamadılar, görmek istemediler.

ŞEYTANIN İŞLERİ

Aslında biliyorlardı!

Çünkü iktidardan kurtulmanın yola şeytanla işbirliği yapmaksa ona da hazırdılar. Elbette, şeytan da boş durur mu? Hemen yeni görüntülerle ortaya çıktı. “Muhalifim” diyen ne kadar gazeteci, siyasetçi varsa çoğunu aldattı, kimileriyle de işbirliği yaptı, onları kullandı. Onlar şeytanı kullandıklarını zannederken, şeytan onları kullandı. Yalnız kullanmakla kalmadı, yalanlarla ruhlarına da girerek onları şeytanlaştırdı.

UYARDIM, UYARDIM...

Böyle olmasın, şeytanın oyuncağı olmasınlar diye iki yıl önce bir kitap yazdım.  Adı: ‘Şeytanın Kara Kutusu’ (Destek Yayınları 2018)

Tek amacım vardı: Uyarmak...

2007’de öldürülen gazeteci Hrant Dink cinayetinden sonra yazdığım ‘Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları’, ‘Ergenekon Belgelerinde Fetullah Gülen ve Cemaat’ kitaplarım gibi... Tek derdim, masum bir insanı katledecek kadar gözü dönmüş bu şeytani yapılanmaya karşı dikkat çekmekti.

‘Şeytanın Kara Kutusu’ kitabımın amacı da benzerdi. O yüzden kitabı okumasalar bile sadece arka kapağına yazdığım şu satırlara göz atsalar, belki uyanırlar diye umuyordum:

“Emniyet Mahrem Yapılanması Raporu ilk defa bu kitapla gün yüzüne çıkıyor. Raporu okuduğunuzda ve örgütün yeni ‘renklendirme’ stratejisini öğrendiğinizde tehdidin hâlâ devam ettiğini ve ne kadar dehşet verici olduğunu göreceksiniz. Şeytani örgüt FETÖ, tekrar ele geçirmek istediği devlete karşı savaşmak için ‘renklendirme’ stratejisine geçti. İlim Yayma Cemiyeti, Milli Görüş, MHP, BBP, CHP, AKP ve SP yanında Nakşi, Kadiri, Halveti, Nur cemaatleri; Erenköy, Çarşamba, İslamoğlu gibi tarikatlara sızıyor, toplumsal örgütlenmelerin içinde, medyayı, gazetecileri, siyasetçileri parmağında oynatıyor. FETÖ’nün tüm bu planları, örgütün ‘Emniyet Mahrem Yapılanması’ arşivinden çıktı; yani şeytanın kara kutusu açıldı.”

HER RENK ŞEYTAN

Tüm belgeler, FETÖ’nün Emniyet Mahrem Yapılanması arşivinden çıkmıştı. Pensilvanya’ya örgüt elebaşına gönderilen raporlar ve planlar da içindeydi. Ve örgüt, “renklendirme” adını verdiği stratejiyle legal illegal tüm sivil toplum kuruluşlarına, dernek ve vakıflara, partilere sızma kararı almıştı. AKP’li, CHP’li, MHP’li, HDP’li, tarikatçı, Atatürkçü, solcu, sağcı, muhalif kılığına bürünen FETÖ’cülerin siyasette ve medyada gazetecileri parmağında oynattığını örnekleriyle açıkladım.

Ve o kitapta bir sosyal medya hesabından bahsettim: @kacsaatolduson.

Kitabımda yer vermiştim, FETÖ elebaşına gönderilen bir raporda örgütün sosyal medyadaki yapılanması şöyle anlatılıyordu:

SOSYAL MEDYA

Efendim birim olarak hesaplarımız genelde muhalif olarak sol ve ülkücü hesaplardan oluşmaktadır. Ayrıca aktrol hesaplarımızda genel hesaplarımızın yüzde 30’unu oluşturmaktadır.”

İşte o “muhalif” görünümlü hesaplardan birisi de @kacsaatolduson idi.

Ve profil resmi olarak da Atatürk’ün vefatını gösteren 9’u 5 geçe durmuş bir saat kullanıyordu.

Yazdığım kitapta yer alan raporda bu hesabın etkinliği konusunda FETÖ’cüler şunları yazmıştı:

“Aktrol olup da tweet atan hâkimin ortaya çıkarılması hadisesi ve CHP Genel Başkan Yardımcısı’na bildirilmesi (Kaçsaatoldu yaptı).”

MİDE BULANDIRICI İLİŞKİLER

Köşemde yazdım, Twitter hesabımda anlattım. Ama olmadı, 1 milyona yakın takipçiyi arkasına taktı ve inanılmaz yalanlarına, algı operasyonlarına alet etti. Nihayet o hesabı en etkili şekilde kullanan ve daha önce de Emniyet mahrem imamı olarak FETÖ örgütü yöneticiliğinden tutuklanan Hüseyin Yılmaz isimli şahıs Gaziantep’te yakalandı. 34 sayfayı bulan ifadesinde, hesabı nasıl açtığını, örgütün talimatıyla hangi mesajları yazdığını, kimlerle, hangi siyasetçilerle, medyacılarla işbirliği yaptığını tek tek anlattı.