PKK terör örgütünün temelleri, elebaşı Abdullah Öcalan’ın da aralarında bulunduğu çekirdek kadronun 21 Mart 1973 tarihinde Ankara yakınlarında Çubuk Barajı’nda gerçekleştirdikleri toplantıyla atıldı.

“Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği (ADYÖD)” adıyla örgütlenen kadro legal alanda faaliyetlerine son vererek, 1976 yılında Ankara Dikmen Toplantısıyla “Kürdistan Savaşçıları” adını alarak silahlı terör faaliyetlerine başlama kararı aldı.

Örgüt, Öcalan ve 21 kurucu üyenin katılımı ile 27 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesi Fis (Ziyaret) Köyü’nde “kuruluş kongresi” ile PKK adını aldı.

KÜRTLERİ KATLEDEREK İŞE BAŞLADI

Terör örgütü PKK, silahlı eylemlerine sözde haklarını savunduğu Kürtleri katlederek başladı. Kurulduğu ilk yıllarda kendisine rakip gördüğü bölgedeki silahsız Kürt hareketleri “Kawa, Özgürlük Yolu, DDKD, Rizgari, Beş Parçacılar, KUK ve Tekoşin”e karşı saldırılar düzenledi. 30 Temmuz 1979’da Adalet Partisi Milletvekili Mehmet Celal Bucak’ı evinde öldürerek bir bildiriyle partileştiğini duyurdu.

1984 ŞEMDİNLİ ERUH BASKINI

15 Ağustos 1984 tarihinde ilk büyük ölçekli saldırılarını gerçekleştirerek Eruh baskınında bir erimizi şehit etti, altı er ve üç sivili yaralandı. Şemdinli baskınında ise bir subay, bir astsubay ve bir er yaralandı. 27 Kasım 2022 PKK terör örgütünün kuruluşunun tam 45’inci yılıydı. 1984’teki ilk büyük eyleminden bu yana da tam 38 yıl geçti.

15 BİN ŞEHİT, 1.8 TRİLYON DOLAR MALİYET

Ve Türkiye olarak neredeyse 40 yıldan beri PKK terörü ile uğraşıyoruz. 15 binden sivil ve resmi görevli şehidimiz var. Ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı maliyeti ise 1.8 trilyon dolar olarak hesaplanıyor.

EMPERYALİSTLERİN TETİKÇİSİ

Bugün başta Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa ülkelerinin tetikçiliğini yapan bu sorunu çözemiyoruz.

En önemli sebebi İran, Suriye, Rusya, Yunanistan gibi komşu ülkeler dahil Türkiye düşmanı ABD ve Avrupa ülkelerinin verdiği destekse, ikinci en önemli sebebi ise 1990’dan beri Türkiye içinde varlığını sürdüren siyasi ayağı.

PKK TERÖRÜNÜN SİYASİ SÖZCÜLERİ

PKK terör örgütünün siyasi alandaki faaliyeti 1990’da, elebaşı Öcalan’ın verdiği talimatla başladı. 1990’da Halkın Emek Partisi (HEP) ile başlayan siyasi alandaki faaliyeti; Demokrasi Partisi (DEP), ÖZDEP, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve son olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile yoluna devam ediyor.

Anayasa Mahkemesi hemen hemen aynı gerekçelerle kapatmasına rağmen PKK siyasi alanda bir yenisini kurarak yoluna devam etti. Bugün de HDP hakkında kapatma davası Anayasa Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.

PKK terör örgütü ile ilişkisini reddetmeyen, her fırsatta elebaşı için kampanyalar yapan, bağlılık konusunda yemin ettikleri Anayasa’ya bağlı kalmayan, son olarak PKK’lıların ortaya attığı, TSK’nın kimyasal silah kullandığı yalanına ortak olan HDP tüm bunlara rağmen, terör örgütünün sözcülüğünü yapmaktan vazgeçmiyor.

TERÖR SÖZCÜSÜNE HAZİNE YARDIMI

Öte yandan yıllardır yasa gereği Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’nden milyonlarca lira maddi yardım almaya devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti güvenlik güçleri bir yandan terörle mücadele ediyor diğer yandan terör örgütünün siyasi kolu HDP’ye Hazine’den yardımda bulunuyor. Kanuna göre son milletvekili genel seçimlerine katılma hakkı tanınan ve ülke barajını aşan siyasi partilere her yıl Hazine’den ödenmek üzere devlet yardımı yapılıyor. Hazine yardımı yerel seçimlerin olduğu yıllarda normal tutarın 2 katı, milletvekili seçimi yıllarında ise 3 katına çıkıyor

Bu kapsamda PKK’nın siyasi ayağı HDP’ye 2023 yılı bütçesinden toplam 539.5 milyon TL Hazine yardımı yapılacak.

yazının devamı