GÜNCEL

Murat Bardakçı : İlber Hoca’nın el ve etek öpme fotoromanı

Tarih
30 Temmuz 2019
İzlenme
5418 Kişi

Geçen gün sosyal medyada “İlber Hoca el öptü” diye yorumlanan birkaç saniyelik görüntüler yeraldı ve olay oldu!

Kolay mı, koskoca Prof. İlber Ortaylı karşısına gelen zâtı görünce oturduğu yerden bir anda fırlıyor ve o zâtın eline sarılıp öpüveriyordu…

Ama, ortada öyle el öpme falan yoktu, İlber Hoca ile muhatabı eski İstanbul’da, özellikle de Mevlevîler arasında hayli yaygın olan ve “görüşmek” denen şekilde selâmlaşıyorlardı!

“Görüşmek”, “musafaha”nın, yani temeli sünnete dayanan selâmlaşmanın  Mevlevîler’e mahsus şeklidir, sağ eller başparmaklar yukarıya dikilmiş olarak tutulur ve görüşenler birbirlerinin ellerini tutup aynı anda öperler.

Ellerin bu şekilde öpülmesi söylediğim gibi selâmlaşmadır; görüşmede yaş, makam vesaire farkı bulunmadığı gibi bu işin eli öpme ile de alâkası yoktur, eski tekkelerden bugünlere kadar gelen bir şehir geleneğidir.

İlber Hoca sosyal medyada dolaşan görüntülerde işte bunu yapıyordu ama o görüntüleri internete koyanlar “görüşme”yi ve “musafaha”yı nereden bilsinler? “İşe bak lan! İlber Hoca adamın elini öpüyor!” diye hayrete düşmüş olacaklar ki görüntüyü sosyal medyada yayınlamışlar ve dünya kadar sazan da “İlber Hoca el öpüyor” diye yazmış da yazmışlar!

El öpme bahsinin bu kadar alâka çekmesi üzerine, ahkâm kesme meraklılarına sermaye olması  maksadıyla ve yine İlber Hoca ile alâkalı üç fotoğraf yayınlıyorum:

murat bardakçı ile ilgili görsel sonucu

BALTACI’NIN KATERİNASI’NIN TORUNU

İlk fotoğrafta, İlber Hoca’yı bir hanımın elini öperken görüyorsunuz…

Elini öptüren hanım Rusya’ya asırlarca hükmeden Romanof Hanedanı’nın şu andaki “reisesi”, yani Rusya’da bugün Cumhuriyet değil de imparatorluk mevcut bulunsa “Çariçe Maria” unvânı ile tahtta oturacak olan Büyük Düşes Maria Vladimirovna Romanova!

Biz, bu taçsız imparatoriçenin büyük büyük büyük nenesini çok iyi biliriz! Hani 1711’deki Prut Savaşı sırasında bizim Baltacı Mehmed Paşa ile aralarında birşeylerin geçtiği yolunda dedikoduların çıktığı Rusya İmparatoriçesi meşhur Katerina var ya, hanımefendi işte o Katerina’nın torununun torununun torunu olur; büyük büyük büyük dedesi de bizde “Deli Petro” diye bilinen meşhur Büyük Peter’dir!

Rus tahtının vârisi Büyük Düşes Maria bundan birkaç sene önce İstanbul’a geldiğinde Topkapı Sarayı’nı ziyaret etmiş, o sırada sarayın başında olan İlber Hoca prensesi kapılarda şânına lâyık biçimde karşılamış ve protokolün gerektirdiği şekilde de elini öpmüştü…

Ama “elini öptü” dedi isem, asîl hatunun elini kapıp şappadanak öptüğünü, hattâ bir de alnına koyduğunu zannetmeyin! Bu işe her ne kadar “öpmek” denilse de usul başkadır, el öyle dudaklara değdirilmez; erkek öne doğru yarım eğilerek hanımın elini alır, onun vücudu ile 90 derecelik bir açı teşkil edecek şekilde yukarıya kaldırır, başını daha da eğip dudaklarına götürür gibi yapar ama temas ettirmeden bırakır!

Baltacı ile adı çıkan meşhur Katerina’nın torununun torununun torunu olan taçsız İmparatoriçe’nin İlber Hoca’nın bu asîl ve de nazik hareketinden ne kadar memnun olduğu tebessümünden de zaten apaçık belli oluyor!

İlgili resim

Bu arada, İlber’in gerisinde duran koyu renk şık paltolu sarışın hanımefendinin kim olduğunu da söyleyeyim: Sultan Vahideddin’in torun çocuğu Hanzade Özbaş…

Moskof Çarı’nın torunu İstanbul’a gelip Topkapı Sarayı’nı ziyaret ettiği zaman karşısında soyluluk bakımından onun muadili bir hanedan mensubunun bulunması protokol gereği nazik bir hareket olacağı için, İlber Hoca o gün Hanzade Hanım ile Osmanoğlu Ailesi’nin birkaç mensubunu daha saraya davet etmiş ve Moskof Prensesi’ni beraberce karşılamışlardı…

BU ELLER VE ETEKLER ÖPÜLÜR!

Bazı eller vardır, sahipleri o ellerle önemli eserler vermişlerdir ve onları öpebilmek büyük nimettir!

Seneler önce fakirhanede, yani benim evimde çekilmiş olan ikinci fotoğrafta, İlber Hoca’yı böyle bir eli, Türk hat sanatının son büyük üstadlarından olan rahmetli Prof. Dr. Ali Alparslan’ın elini öperken görüyorsunuz… Ali Hoca’nın arkasında, talebesinden hattat Ali Toy var…

Yine fakirhanede çekilen ve aynı şekilde yıllar öncesinden kalan üçüncü fotoğrafta ise, İlber Hoca artık az kişinin bildiği bir başka hürmet ifadesini yerine getiriyor ve bu defa el değil, “etek” öpüyor:  Aramızdaki ismi “Saray-ı Âmire Nâzırı” olan Filiz Hoca”nın eteğini…

Filiz Hanım, yani Dr. Filiz Çağman genç bir sanat tarihçisi olarak girdiği Topkapı Sarayı’nda 40 sene boyunca vazife yapmış, sarayın yıllarca müdürlüğünde bulunmuş ve emekli olması üzerine yerine “Saray Başkanı” olarak İlber Hoca tayin edilmişti…

Müzeciliğimizin önemli ismi Filiz Çağman bürokratlığının yanısıra konusunda, yani Osmanlı sanatı ve özellikle de minyatür alanında dünyanın önde gelen uzmanlarındandı, yazdığı eserler ana kaynak olmuşlardı ve hem ismi, hem de eserleri mevkilerini hâlâ muhafaza ediyorlar…

İlber Hoca, Filiz Hanım’ın yarı şaka ve yarı ciddî şekilde eteğini öpmekle kendisinden önceki “saray nâzırı” olan âlim bir hanımefendiye bağlılıklarını ve hürmetini ifade ediyor…

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • hdytkaraca

    01 Ağustos 2019
    1 2
    Mesele İlber Hocanın el öpmesi değil kimin elini öptüğüdür. Hamile kadınlar sokağa çıkmadın diyen birinin elinin öpülmesidir.
  • cihangir

    30 Temmuz 2019
    9 2
    hay elinize sağlık murat bardakçı bey. hürmet gösteriminin ayıplanacak bir şey olmadığını öğrenmemiz lazım. size ve ilber hocaya sağlıklı uzun ömürler dilerim. saygılar
  • Mehmet

    30 Temmuz 2019
    0 4
    Bu gavurların bayanların elini öpme adeti için ÇGH lerde bi skeçte -biraz aşağılık- şöyle bir replik vardı Öpmeye bir yerden başlamak lazım
  • hursit dilaver

    30 Temmuz 2019
    0 0
    sevgili konyalı hemşerim murat bey ki babasının 70lerde yazdığı kitabını okumuştum. şeyi unutmasın. hani şu HAYDARPAŞANIN GELİNİ CRİSTİNA HAYDARı.BİR ARA TORUN İSTANBULA GELMİŞ VE DE,'DEDEMİN YAPTIKLARINI İYİ KORUYAMIYORSUNUZ' DİYE FIRÇA DA ATMIŞTI.nerelerde acep. o zamanlar onu çok sevmiştik. doktor KİMBLE da geldiğinde müthiş karşılamayı görüp,şaşırmıştı, ulan ben neymişim diye..hatırlayın işte canım.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER