GÜNCEL

Murat Bardakçı : Bayram değil, seyran değil! Papa, Irak’a neden gitti?

Tarih
11 Mart 2021
İzlenme
1845 Kişi

Papa Fransuva geçen hafta sonunda Irak’ta idi. Bağdat’tan Necef’e geçip Şii âleminin en kıdemli âlimi Ayetullah Sistanî ile buluştu, oradan otonom Kürt bölgesine gitti, Hazreti İbrahim’in doğduğu yer olduğu söylenen arkeolojik mekân Ur’u ziyaret etti, seyahati boyunca etrafa bol bol barış ve kardeşlik mesajları ile gülücükler dağıtıp semavî krallığına, yani Vatikan’a döndü.

84 yaşındaki Papa kan ve gözyaşının artık hiç eksik olmadığı ve hemen her an bombaların patlayıp can alma ihtimalinin bulunduğu, Irak’a niçin gitti dersiniz?

Batı basını Irak ziyaretini günlerce “turistik bir gezi” havasında verdi, Arap basını da aynı şekilde davrandı, Papa’nın temaslarının arka plânı olup olmadığı hakkında tek söz etmediler...

Tarihte bir ilk: Papa Irak'a gidiyor - Yeni ŞafakZiyaretin sırrını dünya farkedememişti ama bazı yazarlarımız esrarı hemen çözüverdiler: İşin gerisinde bizi bölüp parçalamak vardı ve Papa, Irak’a Türkiye’yi kuşatıp çökertmek için kurulmuş olan şer tezgâhına destek maksadıyla gitmişti! Arap ülkelerinden bazılarının zaten mevcut olan aleyhimizdeki ittifakına İran’ı da katmışlar ve bu işi Papa ile Sistanî’ye hallettirmişlerdi. Papa’nın tâââ Vatikan’dan kalkıp hâlâ kan ve ateş içerisinde kavrulan Irak’a gitmesinin sebebi işte bize karşı kurulan bu tezgâhı daha da güçlendirmek idi!

Maksat komplo teorisi kurmak olunca işte böyle aklınıza ilk geleni söyler, yani Papa’nın Irak’a yaptığı ziyareti aleyhimizdeki şer ittifakları çerçevesine sıkıştırmaya çalışırsanız meselenin aslını gözden kaçırırsınız...

SON DAKİKA! Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in annesi Sıdıka Görmez coronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti! - Son Dakika HaberlerPapa’nın Irak ziyareti hakkında dün Diyanet İşleri’nin eski başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile uzun uzun konuştum, dinî diplomasi alanındaki gelişmeleri yakından izleyen takip eden Prof. Görmez’in konu hakkındaki kanaatlerini dinledim.

Yanlış anlaşılmasın: “Dinlerarası temas” derken “dinlerarası diyalog” maskaralığını değil, çeşitli dinlerin önde gelen âlimleri ile akademisyenlerinin iştirak ettikleri ve dinlerarası alandaki gelişmeleri önceden hissedebilme imkânı veren akademik buluşmaları, görüşmeleri ve toplantıları, kastediyorum...

Şimdi, senelerden buyana böyle birçok toplantıya katılmış olan Prof. Dr. Mehmet Görmez ile Papa’nın Irak ziyareti konusunda anlattıklarından bazı kısımları nakledeyim:

Doğu Bloku’nun çöküşünün ardından dünyanın nasıl bir şekil alacağı tartışılırken Sünnî dünyasında el Kaide ve Taliban gibi silâhlı örgütlerin ortaya çıkması Batı’yı endişeye sevketti. Bu örgütlerin sayılarının artarak gelecekte aynı şekilde silâhlı bir Hilâfet hareketine dönebilmeleri ihtimalinden ve DAEŞ’in eylemlerinden endişeye kapılan bazı çevrelerde “Hristiyan dünyasının İslâm’ı temsilen Sünnîler’in yerine Şiiler ile temasta bulunması” fikri ortaya çıktı. “Şiiler’in Sünnîler kadar terörle bağlantılı olmadıkları” düşüncesinden hareketle Lübnan’da silâhlı faaliyet gösteren Hizbullah örgütü ve hem örgütün hem de İran’ın Amerikan karşıtlığı gözardı edilip Şii dünyası ile temaslar başladı. Kardinal Ratzinger’in 2005’te “16. Benedict” adıyla Papa olmasının ardından Vatikan’ın Irak’taki Şii otorite ile temasa geçmesi istendi ancak Irak’ta yaşanan işgal bu temasa engel olunca proje uygun bir zamana ertelendi ve beklenen zaman geçen haftasonu geldi.

Tarihte ilk kez bir Papa Irak'a gidiyor - Son Dakika HaberleriPapa Fransuva’nın Necef’e giderek Şiiler’in en yüksek dinî otoritelerinden olan Ayetullah-ı Uzmâ Ali Sistanî ile görüşmesinin ve Sistanî’den “Etrafını aydınlatan irfan sahibi bir fener” şeklinde sözlerle bahsetmesinin sebebi bu düşünce idi... Necef’te de Papa’nın gelişinden önce her taraf Hazreti Ali’nin Mısır’a gönderdiği kumandanı Eşter en-Nehâî’ye yazdığı mektupta geçen “İnsanlar iki sınıftır: Ya dinde kardeşin veya yaratılışta eşindir” mânâsına gelen “Feinnehum sınıfanu: İmmâ ahun leke fi’d-dini, ve immâ nazîrun leke fi’l-halkî” şeklindeki sözü ile donatılmıştı.

YENİ BİR HAC MEKÂNI...

Seyahatin Hristiyan doktrinini derinden alâkadar eden bir başka tarafı daha vardı: Vatikan’da 1970’lerden, Polonyalı Papa İkinci John Paul’den buyana vârolan bir hayalin hakikat yapılması, Müslümanlıkta aynı şekilde düşünülmemesine rağmen Hristiyanlar’ın Hazreti İbrahim’in doğduğu yer olduğuna inandıkları Kuzey Irak’taki Ur şehrinin hac mekânı hâline getirilmesi...

Prof. Mehmet Görmez ile konuştuklarımız burada bitiyor; şimdi, Hazreti İbrahim’den ve isminin mânâsından kısaca bahsedeyim:

Sumer Medeniyeti zamanında, Milâttan Önce 2 bin civarında yaşadığı kabul edilen Hazreti İbrahim’in o devirdeki adı Sumerologlara göre “Abram”dır. Bu isim Sumerce’de iki heceden, “baba” demek olan “ab” ile “gökyüzü” mânâsına gelen “ram”dan meydana gelmiştir ve “Gökyüzündeki baba” demektir; yani İbrahim’e o devirlerde “tanrısal özellik” verilmiş, asırlar sonra semavî dinlerin atası kabul edilmiştir.

Üç semavî din, yani Müslümanlık, Hristiyanlık ve Yahudilik tarafından kabul edilen Hazreti İbrahim’in Hristiyan metinlerde doğum yeri olarak geçen antik Ur şehrinin bir hac mekânı haline getirilmesi dinlerarası temaslar alanında atılabilecek önemli bir adımdı. 2019’da Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaplan İbrahimî Dinler Konferansı’nda Ezher Şeyhi ile beraber bir “İnsan Kardeşliği Belgesi” imzalamış olan Papa, Ur’a işte bu maksatla gitti. Irak ziyareti sırasında DAEŞ’ten kaçan Hristiyanların sığındıkları Erbil’e de uğradı; seyahatini Müslüman, özellikle de Şii din adamlarının ve Irak’taki değişik mezheplerin temsilcilerinin refakatinde yaptı.

Ziyaret sırasında ve sonrasında söylenenlere de dikkat edelim:

SON DAKİKA: Tarihi ziyaret: Papa Francis Irak'ın başkenti Bağdat'a geldi! - Haberler - Dünya HaberleriMeselâ, Irak’taki Keldanî Katolik Kilisesi’nin kardinali ve Babil Patriği Louis Raphael Sako, “Papa’dan bir mucize beklenmemesi gerektiğini ama tohumları attıklarını, bunların ihtiyaç duyacakları suyu vereceklerini ve Allah’ın tohumları yeşerteceğini” söyledi. Şii Türkmenler’in önde gelen isimlerinden Natık Abbas Hasan el Bayati de, Ayetullah Sistanî’nin ve Papa’nın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmelerini istedi.

Ama, en dikkat çekici sözleri 2014’te Ayetullah Sistanî’nin fetvası ile DAEŞ’e karşı mücadele maksadıyla kurulan ve bünyesinde sadece Şii değil, Sünnî, Yezidî ve Hristiyan milisleri de barındıran Haşdi Şabi Örgütü’nün Keldanî Katolik kumandanı Reyan el Keldanî söyledi.

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Recep

    14 Mart 2021
    0 0
    Peki ne diyor diye dinledik; hem Görmez'in hem Brdakçı'nın mevzuya bakışı tam bir hayal kırıklığı. Hele Görmez'in ne görüp ne germediği ise(aktarıldığına göre) derin bir boşluğu hissi yaşatıyor .
  • Namyelüs

    12 Mart 2021
    0 1
    Başkalarının komplo teorilerini beğenmeyen yazar kendi komplo teorisini pazarlamış.Bir komplo teorisi de benden:Hz.İbrahim yahudi değil miydi,yani...?
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER