GÜNCEL

Mevlüt Tezel : CHP, Yılmaz Özdil’i neden kovdurdu?

Tarih
08 Mart 2023
İzlenme
955 Kişi

Sözcü gazetesinin kanalı Sözcü TV'nin kurucularından olan Yılmaz Özdil, görevinden uzaklaştırıldı.
Oysa kanal açılalı bir hafta olmuştu.
Özdil, aylardır bu kanalın açılması için çalıştı. Yeni görevinde çok hevesliydi.
Özdil, "Sokağa çıktığınızda, gençlere baktığınızda iki adayın seçimi kazanma ihtimali var ve kamuoyu onları istiyor.
Meral Akşener bunu dile getirdiği için masa tarafından dışlandı. Ayrılmak zorunda kaldı. CHP'li bir gazeteci olarak söylüyorum 'Meral Akşener masayı dağıttı' demek bir gazetecilik ahlaksızlığıdır" dediği için bizzat CHP yönetimi tarafından hedef tahtasına konduğunu yazdı.

Kendisine yönelik yıpratma kampanyasına CHP'yi kaynak aktarmakla suçladı. "CHP'nin parasına yazık kardeşim" dedi.

Özdil'in Akşener eleştirisindeki bazı bölümlere katılıyorum. İki belediye başkanından birinin aday gösterilmemesi tıpkı birçok insanın adını bile duymadığı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi gibi garip bir durum.
Ama Özdil'in 'Meral Akşener masayı dağıttı' diyenleri ahlaksız gazeteci ilan etmesi büyük hadsizliktir!
Akşener'in tavrını haksız bulanlar bu mesleği, geçmişinde büyük gazetecilik hatalarına imza atan Özdil'den öğrenecek değiller!

GÜYA ÖZGÜRLÜKÇÜLER!
Öte yandan Özdil'in canlı yayında Akşener'i haklı bulduğu için de TV kanalındaki görevinden uzaklaştırılması da basın ve fikir özgürlüğüne aykırı bir tavırdır.
Medyada birinci kural; genel yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürlerinin editoryal bağımsızlığı olmalıdır.
Ne yazık ki, birçok siyasi parti konu basın özgürlüğü olunca kendi çıkarlarına göre hareket ediyor! Basın ve ifade özgürlüğü hep lafta kalıyor!
CHP yönetiminin, çıkarlarına aykırı konuştuğu için Özdil'i kanaldan uzaklaştırması ibretlik bir durum!
Böylece her fırsatta basın ve ifade özgürlüğü hakkında nutuklar atan CHP yönetiminin samimi olmadığını bir kez daha görmüş olduk.

***

ÇÜRÜK KONUT SATAN DA KİRALAYAN DA SUÇLU
Kadıköy'de beş katlı apartmanın en üst katında kiracı olarak oturan Canan Coşkun, 55 yıllık binanın kolonları ve duvarlarında çatlak olduğunu iddia ederek, daireyi boşalttı.

Ev sahibinin daireyi tekrar kiraya vereceğini öğrenince de evden ayrılmadan önce binaya "Bu bina çürüktür" yazılı pankart astı.
Canan Hanım'a bravo.
Yıkılan çürük binalardan sadece müteahhitler mi suçlu? Binanın çürük olduğunu bile bile dairesini kiraya veren ya da satanlar��n hiç mi sorumluluğu yok?

***

TFF ADİL DAVRANMIYOR!
Fenerbahçe yönetimi, 1959 öncesi kazandıkları şampiyonlukların tescilinin resmen talep edilmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini ama Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) iki yıldır bu talebe yanıt bile vermediğini açıkladı.
Bu konuda daha önce de yazmıştım: Aslında bu adalet arayışı sadece Fenerbahçe için değil. 1959 yılı öncesi Beşiktaş'ın yedi, Gençlerbirliği'nin iki, Harp Okulu'nun iki, Ankara Demirspor, Eskişehir Demirspor, Göztepe, Galatasaray, Güneş, Ankaragücü, İstanbulspor, Muhafızgücü ve Harbiye takımlarının da bir şampiyonluğu var.
1959 öncesinde farklı bölgelerde turnuvalarda bölge birincileri Türkiye Futbol Şampiyonası'na katılır, maçlar eleme usulüyle oynanır ve kazanan Türkiye Şampiyonu sayılırdı.

Ama bazıları "1959'dan sonra profesyonel yapı oluşturuldu, önceki şampiyonluklar sayılmaz" diyor. Bir diğer bahane ise; o zaman takımlar amatörmüş. Komik bahaneler bunlar!
O yıllarda tüm dünyada bizdekine benzer statüde şampiyonluklar belirlenirdi.
Benzer tartışma İtalya'da da yaşandı. Genoa'nın iki maç oynayıp şampiyon sayıldığı sezon bile var. Oysa 1959 yılı öncesinde bizde bir sezonda 15-20 maç oynanır ve öyle şampiyon olunurdu.
1922'de İtalya'da iki ulusal organizasyon düzenleniyor ve birinde Pro Vercelli, diğerinde Novese şampiyon oluyor ve iki takım da 1922'nin şampiyonu kabul ediliyor.
Görüyorsunuz, İtalyanlar kim ulusal futbol organizasyonu şampiyonu olduysa hakkını vermiş.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER