Senin anan yok mu Kemal Kılıçdaroğlu?

Bacın yok mu?

Eşin yok mu?

Kızın yok mu?

Bir baba, bir oğul, bir kardeş, bir eş olarak kendine saygın yok mu?

Say ki yok… Say ki o ifadeyi kullanırken yüzün kızarmadı… Ağarmış saçlarından da utanmadın zira sende “utanmanın” zerresi yoktu.

Peki, o çirkef ifadeleri kullanırken, hayatındaki kadınlardan da mı utanmadın, Kemal Kılıçdaroğlu?

Sen nasıl bir oğul, nasıl bir abi, nasıl bir eş, nasıl bir babasın?

Sen nasıl bir siyasetçi, nasıl bir parti başkanı, nasıl bir insansın?

CHP’yi temsil ettiğin şu “lider koltuğunda, bir eşe, bir anaya, bir bacıya, bir kadına” nasıl böylesi çirkef bir ifade kullanırsın?

O saçları değirmende mi ağarttın yahu?

Bunca yıldır CHP’nin başındasın…

Hiç mi makam terbiyesi almadın?

Hiç mi aile terbiyesi almadın?

Bir anayla, bir bacıyla, bir eşle, bir kadınla konuşurken, ağzını nasıl böyle rögar kapağı gibi açarsın?

Nasıl böylesi foseptik laflar kullanırsın?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadın algısı bu mu?

Bundan sonra hangi yüzle kadınların karşısına çıkacak, hangi yüzle kadınların oyuna talip olacaksın?

Vah, vah…

Hakikaten seninle yaşamak zorunda kalan kadınlara acıdım! 

Anana, bacına, eşine, kızına...

Yakının olan kadınlara da muhtemelen böyle hoyratça davranıyorsun!

Ve içlerinden birinin âhını almış olmalısın!

Yoksa böyle ekranların karşısında irtifa kaybetmez, kendini rezil rüsva etmezdin!

Böyle terbiyesizce konuşmaz, deşifre olmazdın!

Yok, artık senden ümit kestim…

Vallahi resmen tiksindim…

Sema Hanım’ı bırak, böyle bir karakter olarak sen hiçbir kadına saygı gösteremezsin!

Bir kere anana saygın olsaydı bırak “bakan” bir hanımı, bir “anaya” karşı bu üslupla konuşamazdın!

Eşine saygın olsaydı, bir “eş” olan Sema Ramazanoğlu’na hakarete kalkışmazdın!

Kız kardeşine, kızına…

Kadınlara…

İçinde “namus” duygusu olsa, bir erkeğin eşine, bir oğulun anasına, bir abinin bacısına, bir babanın kızına böyle terbiyesizce konuşmazdın!

Kusura bakma ama proje Kemal, sen hepi topu Locaefendi’nin “kasetiyle” CHP’nin kafatasına çökmüş zehir dilli ve ezik bir kuklasın! 

Seni de anlıyorum gerçi… Nasıl kendine saygı duyasın?

İplerin başkasının elindeyken, bilinçaltındaki o ezilmişlik duygusu yakanı bırakmaz ki özgüven kazanasın?

Hatırlasana! CHP lideri Baykal’ı nasıl bir F tipi tezgâha getirdin, nasıl koltuğunu kapıp, kaçtın?

CHP’yi CHP’den çıkartıp “sıfırladığın” yetmezmiş gibi bir de PKK’ya alkış tutan kafalardan HDP-PKK-FETÖ şeytan üçgenine sıkıştırılmış çukur bir CHP algısı peydahladın!

Şimdiiii…

İran casusu Eren Erdem, PKK’cı Hüseyin Aygün ve FETÖ trollerinin söz sentaksıyla küfreden sen Proje Kemal! 

CHP’nin bir logosu kalmıştı elinde… Kendini yaktığın gibi onu da yaktın…

Bir CHP vardı.

Yandı bitti kül oldu sayende!

Şimdi naş naş Proje Kemal, yol al…

Aman gözün arkanda kalmasın!

Merak etme, geriye CHP’nin kırıntısını dahi bırakmadın!

***

Kılıçdaroğlu, Sema Ramazanoğlu’na hakaret ettikten sonra CHP’li kadınların alkışladığını görünce…

Kadınların, bu ülkede neden erkekler tarafından cinayete kurban gittiğini daha iyi anladım.

Kadın, kadının kurduymuş meğer…

Bu ülkedeki kadın katliamlarının gerçek müsebbibi, “bana değmeyen terbiyesiz erkek bin yaşasın” deyip Kılıçdaroğlu’nu alkışlayan sorunlu kadın tipinin varlığıdır belki…

Kadınların, bir siyasi sapığın “kadın tacizini” alkışlayacak kadar, ideolojik körlük içerisinde olmasıdır.

Bunlar mı Cumhuriyet kadınları?

Bu nasıl bir çürüme böyle?

Nasıl bir kokuşma?

Hiç kusura bakmasın Kılıçdaroğlu’nun “kadına karşı sözlü taciz”ine alkış tutan CHP’li kadınlar, ne modern ne de çağdaşlar!

Feodal kafa Kemal Ağa’nın mezrasında, ağanın her lafına alkış tutan maraba ruhlu, kişiliksiz kadınlar bunlar! 

YeniAkit
8 Nisan 2016