Şaman’ın Türkiye’ye gönderdiği son beddua, Kandil’den sekerek PKK’lı Karayılan’ı mı vurdu acaba?

Tısss tıssss tıslayan Karayılan’a ne oldu?

Yahu daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a racon kesmiyor muydu?

Yoksa FETÖ-PKK’nın “para depoları” biiir bir ele geçtikçe etekleri mi tutuştu?

Para için mi? Mücadele dediği bu mu?

Kürtlerle dalgasını mı geçti Sur’da, Cizre’de?

“Müzakerelere yeniden başlamak için” PKK’lı dinozorların, yüzlerce Kürt gencini rögar kapakları altında telef etmesi mi gerekiyordu? 

FETÖ istihbaratının kuklası olması mı gerekiyordu?

HDP-PKK’nın bir punduna getirip “terör saldırılarını” başlatması mı gerekiyordu?

Sur’u, Cizre’yi, Nusaybin’i...

HDP-PKK’nın, Kürtlerin sokaklarına hendekler kazması, barikat kurması mı gerekiyordu?

Kürtlerin evlerini başlarına yıkması mı gerekiyordu?

Kürtlerin evlerini, iş yerlerini yağmalaması mı gerekiyordu?

Kürtlerin camilerini, Kur’an’larını ateşe vermesi mi gerekiyordu?

HDP-PKK kodamanlarının Diclekent saltanatlarına dokunulmadan, sadece fukara Sur çocuklarının mı çatışmaya girmesi gerekiyordu?

Barış ve özgürlük mücadelesini(!) yalnızca “gecekondu” evlerde yaşayan aç-susuz Kürt çocukların mı vermesi gerekiyordu?

Eh “terörist lider olmak”, “kırmızı fularlı kızı” kafalamaya benzemez tabii...

İhtiyar yaşında, “küçük yaşlardaki çaresiz Kürt kızlarını” istismar etmeye benzemez...

Bir kere bu saltanatı sürebilmek için öncelikle “küresel efendilere” adam gibi tetikçilik yapmak, barkodlu besleme olmak gerekiyor.

Bir de “parasını peşin alıp” söz verdiği görevi tamamlamak tabii ki...

Mesela FETÖ’nün tezgâhladığı bir askeri darbe için zemin hazırlamak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı göndermek...

Başbakan Davutoğlu’nu “efendilere” kurban etmek...

AK Parti’yi yıkarak, “Çözüm sürecine giden yolları”, geri dönüşümsüz bir şekilde imha etmek...

Yerine de, Türkiye’yi savaşa sürükleyecek “İngiliz anahtarlarının” yani hamamcıların iktidara gelmesine “teröristçe” destek vermek!

Ancaaak...

Malikâne-Kandil arasında yapılan kusursuz stratejiler, her zaman isabetli olmayabiliyor işte!

Bu tuzaklar, “Kobani eylemlerinde”, Sur’da, Cizre’de olduğu gibi milli iradenin duvarlarına çarpa çarpa tuzla buz olabiliyor.

Zira “kaderin üstünde bir kader vardır.”

Allah, bu şer ittifakın bu memlekete kurdukları tuzakları biiir bir başlarına geçiriyor!

Bakın!

Bir PKK’nın planları alt-üst oluyooor, bir FETÖ’nün...

Bir PKK’nın inleri başlarına yıkılıyooor, bir FETÖ’nün...

Bir PKK’nın yollarına ataşlar salınıyooor, bir FETÖ’nün...

Bir PKK’nın ümitleri sinelerinde kalıyooor, bir FETÖ’nün...

Allah; bir PKK’nın bir şey olmasına fırsat vermiyooor, bir FETÖ’nün...

Yaaa, işte böyle...

Gamlı Baykuş boşuna mı dizlerine vura vura âh ediyor?

Karayılan boşuna mı Abdullahgülgillere “desteğim sizinle” diyor?

FETÖ-PKK’nın etekleri boşuna mı tutuşuyor?

Sübyancı Karaçıyan, boşuna mı “Müzakerelerin başlaması için hazırız” diyor.

Elbette boşuna değil...

Sona yaklaştılar...

Köşeye sıkıştılar...

Kaçacak yerleri yok!

FETÖ için de, PKK için de artık sirenler çalıyor!

Zira bu “beslemelerin” inlerine girildikçe, şeytani düzenleri alabora oluyor!

İnleri başlarına yıkılıyor.

Hortumları kesiliyor.

İnlerindeki “para kasalarına” el konuluyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti ayakta durdukça FETÖ-PKK ittifakı gün geçtikçe daha bir köşeye sıkışıyor. Daha bir yerin dibine batıyor.

Yani...

Müzakere mi?

Güldürmesinler milleti!

Şaman ve Karayılan’ı “deh”leme vakti şimdi!

Huuuu Büyücü Şaman! Sübyancı Karayılan! 

“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye...” 

¥

“Batan geminin malları” gibi Sur’daki “kelepir” evleri kapiş yapanlar!

Bu fırsatçılığınızın hesabı sorulmayacak mı zannediyorsunuz?

Gözümüzün üzerinizde olmadığını mı?

Bekleyin... Az kaldı. 

YeniAkit
25 Mart 2016