Ben Bilderberg Fehmi gibi sinsilik yapmayı sevmem…

Ne söyleyeceksem açık açık söylerim yani…

Lafı dolandırmayı, dipten dipten laf sokuşturmayı şerefime yediremem!

Şu anda Erdoğan’ın karşısında duracak kalibrede bir Cumhurbaşkanlığı adayı yok!

E madem öyle… Bu yarışta ezici üstünlükle Erdoğan kazanacak, o halde birilerine gaz verip de karizmasını çizmenin alemi yok!

Eğer gerçek dost ise Abdullah Gül için böyle düşünmesini beklerdim.

Lakin gözünü “kariyer” hırsı bürümüş Bilderberg Fehmi gibilerin son süreçteki haline bakılırsa, Gül’ün de pek dostu yok…

Yeniden eski saltanatlarına kavuşma ihtimali için Abdullah Gül’ü “çıra gibi” yakmayacak, harcamayacak yakını yok!

Başta kendine intifadacı bayan Gül olmak üzere, Fehmi Gülizabet gibi Erdoğan düşmanlığından ötürü Gül’e adaylığı dayatan pek çok isim kol kola birlikte hareket etmekte…

Burada düşündürücü olan her meseleye “maydanoz” olmayı pek seven Abdullah Gül’ün olanı bitene dipten dipten müdahale etmekle beraber sessiz kalmayı yeğlemesi…

Gül elbette aday olabilir… Lakin bu adaylığın getirisi olduğu kadar götürüsünün de olacağını hesap etmelidir. Bu maceraya atlayıp atlamayacağına da bu ince hesaptan sonra karar vermelidir.

Zira Erdoğan karşısında kazanma şansı asla yok!

Erdoğan karşısında hiçbir açıdan duracak siyasi gücü yok!

Tabii bu konuda ağzı olan konuşuyor lakin biz ana hatlarıyla incelersek…

Ankara kulislerine göre birileri Abdullah Gül’ün aslında aday olmayı düşünmediğini ama devlet kadrolarındaki adamlarının koltuklarını koruma konusunda Erdoğan’la pazarlık etmek için bu mevzunun gündemde kalmasını istediğini, zaten Abdullah Gül’ün bunu her seçim arifesi bir gelenek haline getirdiğini falan iddia ed iyor. 

Bu kadroda Erdoğan’a karşı ümitsiz de olsa her oluşumu destekleyecek kadar hırslı bazı tanınmış eski siyasetçilerin de olduğunu dile getiriyor. Ben özetle Hamamönü Susam Sokağı sakinleri diyeyim… Siz anlayın…

Bir diğer kesim ise abdesthane edebiyatıyla “Gül’lü manilerle” kendince sübliminal mesaj verdiğini sanan, oysa amacı kabak gibi ortada olan Fetoş çemçüğünün, Abdulah Gül’e F Tipi şantaj ve montajlarla bunu kabul ettirmeye çalıştığını, hatta Bülent Arınç’ı da Erdoğan’a karşı hararetli bir muhalefetin içine çekmeye çalıştığını, buna direnince de sosyal medya adresinden +18’lik şantaja ve iftiraya maruz bıraktığını iddia ediyor.

Geri kalan kesim ise Abdullah Gül’ün bir AB muhibbi olduğunu, Avrupa Birliği’nin çizdiği yörüngeden çıkma ihtimalinin olmadığını dile getiriyor ve ekliyor… Abdullah Gül, Avrupa Birliği’nin çıkarlarını gözeterek siyaset yapmaktan asla vazgeçmeyen bir siyasi figürdür. AB ülkeleri de bunu bilir. Haliyle Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığında AB ve AP, en az Ekmeleddin İhsanoğlu için indiği kadar sahaya inecek ve tarafını belli edecektir.

Şayet Abdullah Gül sahaya inerse, İYİ, SP ve hatta CHP ve HDP de Erdoğan’a karşı Gül’ü destekleyecektir. Lakin buna rağmen Gül, ancak deveden kıl koparabilir.

Bu saydıklarım, gerçekte Erdoğan’ın kazanacağını adı gibi bilmekte lakin ne koparsak kârdır, belki Erdoğan rüzgârı kırılır diye böyle bir macera içine girmektedir.

Bir kesim ise, “AB ülkelerinin ve ABD’nin, bu adayların çekilmesine karşılık Erdoğan’ın Ortadoğu’dan el çekmesini istemek için pazarlık edecektir” diyor. Gerçi artık ellerinde Erdoğan’a karşı sallayacakları PYD/PKK sopası da kalmadı lakin yine de deneyebilirler deniliyor. 

Akit
10 Nisan 2018