GÜNCEL

Mehmet Şeker : Muharrem İnce törende niye yoktu?

Tarih
01 Eylül 2018
İzlenme
754 Kişi

30 Ağustos Zafer Bayramı’nı coşkuyla kutladık.

Bu bayram, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nde terfilerin gerçekleştiği tarih.

İkinci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel terfi etti, Orgeneral oldu.

Afrin operasyonunu yöneten komutan.

Temel Paşa’nın yeni rütbesini Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar taktı.

Törende Muharrem İnce de olmalıydı. (Hiç değilse karpuz keser, balgam sökerdi.)

İnce, seçim öncesi, Temel Paşa’nın apoletlerini sökeceğini söylemişti.

Sebep, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı alkışlamasıydı.

*

Bir komutanın, başkomutanını alkışlamasını kabul edilemez bulan kafa, seçimi kazanamadı.

İyi ki kazanamadı.

Yoksa şimdi Temel Paşa terfi edeceğine, rütbesini kaybedecekti.

Muharrem İnce, rütbenin ne kadarını sökeceğini söylememişti.

Acaba tamamını söküp, er rütbesine mi indirecekti?

Yoksa bir yere gelince, bu kadarı yeter deyip, mesela yüzbaşılıkta mı bırakacaktı?

Geyik muhabbetine son derece müsait bir mevzu.

Öte yandan, İnce’nin rütbe sökme işinin prosedürü hakkında da bilgi sahibi olmadığı anlaşıldı.

Nedir bunun kuralı?

Başkomutan sıfatına sahip Cumhurbaşkanı, kafasını bozan komutanları o şekilde cezalandırma yetkisine sahip midir, değil midir?

*

Varsayalım seçildi.

Dediğini de yaptı, Temel Paşa’nın apoletlerini söktü.

Sebep, kendinden önce görev yapan Cumhurbaşkanı’nı alkışlaması.

O durumda, yeni Cumhurbaşkanı bir yerde konuşurken, orada bulunan komutanların put gibi durması, elini kolunu hiç hareket ettirmemesi gerekir.

Ne olur ne olmaz, bundan sonra gelecek olan da bizim rütbelerimizi indirir endişesiyle.

Devletin üst taraflarında bulunanların, birbirleri arasında uyum olması, İnce ve o kafada bulunanları rahatsız ediyor.

*

Sürekli bir gerginlik olacak ki, adrenalin noksan kalmasın.

Birbirlerine öfkeyle bakacaklar.

O şekilde ifadeleri fotoğraflara yansıyacak.

Bazen biri diğerine anayasa kitapçığı fırlatacak.

Olmazsa çatal, kaşık veya bıçak…

Söylediklerinin zıddına açıklamalarda bulunacaklar.

Hatta uygun zemin bulduklarında doğrudan küfredecekler.

Bütün bunlar evvelce yaşandı.

Hem de çokça.

Neden böyle derseniz, genlerden olmalı.

Babadan dededen gelen genler değil, evvelce aynı makamda bulunmuş olanlardan.

Bir nevi siyasî gelenek.

*

İsmet İnönü, paralardan Atatürk’ü kaldırmış, yerine kendi resmini koydurmuştu.

Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar da onun gibi yapsaydı, bir kural gibi o şekilde devam eder, her gelen kendi devrinde kendi resmini bastırırdı paralara.

Atatürklü, İnönülü, Bayarlı, paralar geçmişte kalır, hatta muhtemelen tedavülden kaldırılır, antika kabul edilirdi.

Bayar öyle bir yol izlemedi.

Bugünkü Atatürkçüler bunu bilir de bilmez gibi davranırlar.

Atatürk’ün unutulmamasını Bayar’a borçlu olduklarını da bilirler.

Fakat yine de Bayar’ı sevmezler.

Hâlbuki bu ülkenin görüp göreceği en koyu Atatürkçü, Celal Bayar’dır.

*

Sonradan gelenler İnönü’nün yolundan gitseydi, Kenan Evren’li, Turgut Özal’lı, Süleyman Demirel’li, Ahmet Necdet Sezer’li, Abdullah Gül’lü ve Recep Tayyip Erdoğan’lı paralarımız olurdu.

Sadece paralar değil, meydanlardaki heykeller için de aynı.

Arada birkaç tane de saymadıklarımız var.

O da hafızanıza biraz mesai kalsın diye.

yazının kaynağı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Namyelüs

    01 Eylül 2018
    1 0
    Seçimlerde halk Muharrem İnce'nin neyini sökmüş oldu?
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER