Biri çıkıp aynı anda hem CHP’ye hem de HDP’ye “aslan” diyorsa sizce bu kişi CHP’li midir, HDP’li midir? 

Ya da iki parti arasında fark görmediğine inanan biri midir? 

CHP’de ve HDP’de böyle düşünen mebzul miktarda siyasetçi var. 

Bu iki partinin “AK Parti düşmanlığı” ekseninde bir ve beraber hareket ettikleri sır değil. 

Bu kirli ittifakın bir diğer ayağını FETÖ’nün oluşturduğu artık bilinen bir gerçeklik. 

Bu üçlü ittifakın (CHP-HDP-FETÖ) “üst aklı” belli: Hani HDP’nin PKK dolayısıyla alenen arkasında hizalandığı, CHP’nin de tek kelimeyle olsun eleştirmeyip desteklediği ülke var ya, FETÖ’nün alenen sahipliğini yapan ülke işte, ABD... 

Bay Kemal’in hakkını yemeyelim (!)... 

Salı günü grup toplantısında lütfedip ABD’den bir ricada bulundu: “Lütfen” dedi, “terör örgütlerine silah göndermeyin.” 

Bay Kemal’in PKK’yı ultra-modern silahlarla donatıp devleştirmeye çalışan ABD’ye tek bir eleştiri getirmemesine takılmayın lütfen! 

Zira ABD’ye nihayet “lütfen” diyerek ricada bulunması bile “büyük bir devrimcilik!” örneğidir! 

Ha bir de Suriye’de “özgürlük savaşçıları” olarak selamladığı PYD’nin (Siz PKK diye okuyunuz) ABD bayraklı Afrin kantonuna Türkiye’den gelebilecek askeri müdahaleye şiddetli karşı çıkması var Bay Kemal’in, onu da geçmeyelim lütfen. 

Bu “lütfen”li ricası olur ki ABD/PKK/HDP canibince yanlış anlaşılırsa, “Ama bakın Afrin operasyonuna aslanlar gibi karşı çıktım!” diyebilmek için! 

Aslan Kemal! 

*** 

Kılıçdaroğlu’nun İstanbul il örgütünün başına tıpkı kendi zihniyetinde bir “dişi aslan”ı getirmesine o yüzden şaşmamak lazım. 

PKK muhibbi ve aleni HDP destekçisi birini getirmesini “CHP’ye ihanet!” biçiminde değerlendirenlerin aklına şaşarım asıl. 

CHP’nin HDP’lileşme süreci Kılıçdaroğlu ile başladı. 

Çünkü bu “Erdoğan’ı devirmek” için malum merkezden planlanmış bir siyasi operasyondu. 

“Gezi süreci” bu beraberliğin inşası için pratiğe konuldu. 

FETÖ, bu sürecin arka plandaki tetikleyicisi olarak devreye sokuldu. 

Üçlü kirli ittifak sonraki aşamalarda daha aleni biçimde sahneye konuldu. 

Şimdi 2019’a gidilirken ABD/Pensilvanya destekli CHP’nin HDP’ye dönüştürülmesi süreci İstanbul’a seçilen yeni İl Başkanının şahsında tamamlanmak isteniyor. 

Her iki partinin de genleri bir çünkü. 

Her ikisi de dibine kadar Baasçı. 

Solculukları Amerikancılığa dönüşmüş olsa bile hâlâ sol kollarını yumruk yapıp havaya kaldırmaktan geri durmuyorlar. 

Eskiden “ABD emperyalizmine ölüm!” diye kalkan yumruklu sol elleri şimdilerde “AKP faşizmine ölüm!” biçimine dönüşmüş! 

İşte o “Aslan CHP, aslan HDP!” tweetleri atan yeni CHP İl Başkanının seçildikten sonraki görüntülerine ve sözlerine bakın... 

Sol yumruk havada... 

“Haydin arkadaşlar hep beraber AKP faşizmini yenmeye gidelim!” diye haykırıyor... 

PKK’ya övgü dolu sözleri... 

HDP’yi HDP’den daha aşırı sahiplenen duruşu... 

DHKP-C vb. terör örgütlerine sahip çıkması... 

“Ermeni soykırımı” iddiasını militan bir edayla yüksek perdeden dillendirmesi... 

15 Temmuz kahramanlarını “tekbir getirerek adam boğazlayan caniler” gibi göstermesi... 

Devlete “seri katil!” derken terör örgütlerinin safında geziye çıkması... 

15 Temmuz gecesi darbeci FETÖ’cülere tek laf etmezken direnen halka “İnandığınız Allah’ınız belanızı versin!” biçiminde hem FETÖ seviciliğini hem de kendi münkirliğini aşağılık bir dille ortaya koyması... 

İşte böyle biri Bay Kemal tarafından CHP’ye İl Başkanı seçtirildi. 

Bu şahsın hedefinde bir tek düşman var: Erdoğan! 

Tıpkı efendileri gibi Erdoğan’a ölüm kusuyor! 

Erdoğan için attığı tweetler ahlaktan ve edepten yoksun... 

ABD/AB, FETÖ, PKK vb. terör örgütleri için dediği tek bir laf yok... 

CHP’lilerin dillerinden düşürmedikleri “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganını yerle yeksan eden bu şahsın başkanlığını nasıl içlerine sindirecekleri onların sorunu. 

Lakin CHP’nin bu zihniyet temelinde, üst aklın bir projesi çerçevesinde HDP’lileşmesi süreci bu ülke için artık bir milli güvenlik sorunudur, biline. 

Habertürk
18 ocak 2018