GÜNCEL
Hilal Kaplan : Boğaziçi, Amerikan etkisinden arınırken...
Tarih
02 Şubat 2021
İzlenme
2000 Kişi
Boğaziçi Üniversitesi'ni 1971'e dek Amerikalı rektörler yönetti.
Aradan geçen 40 yılda ise kapalı devre işleyen belirli bir zümre, aslında oligarşik ama sözde demokratik yollarla üniversiteyi yönetti. "Yüzük" hep o elit zümrenin tekelinde kalacak şekilde el değiştirdi. "'Demokratik üniversite' anılarım" yazımda kendi kişisel tarihimden örneklerle anlatmaya çalışmıştım.
Her oligarşik yapıda olduğu gibi hesap verilebilirliğin en az, imaj yönetiminin en zirve olduğu bu yönetimler boyunca başörtüsü yasağı gibi nice antidemokratik uygulama hayata geçirildi ama o "özgürlük" imajı yıkılamadı.
PKK'nın kuruluş yıldönümünün halaylar eşliğinde kutlandığı ama Afrin Zaferi'ni kutlayanlardan İslami STK'lar adına stant açanlara dek millî güçlere atışın serbest olduğu bir düzendi bu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yasal yollardan rektör atamasına karşı çıkış, bu steril işleyişi bozacağı içindir. Maalesef İslam'ın önerdiği bakış açısına değil de liberal mantralara kendini kaptıran bir kısım Boğaziçili dindar öğrenci de bu furyaya destek oldu.
Olsun, tek ve esas yoldaşlarının, kardeşlerinin kim olduğunu hayat zaten onlara gösterdi. Çünkü aradan daha bir ay geçmeden okulun ortasında Kâbe'nin temsilinin nasıl ayaklar altına alındığına şahitlik ettiler.
Bir kısım Boğaziçili öğrenci ise söz konusu pisliğin bir sanat eseri olduğunu, bunu sergilemenin demokratik hak olduğunu iddia ediyor.
Acaba aşağılanan simge bir haç, eşcinsel siyasetin simgesi gökkuşağı ya da Atatürk figürü olsaydı aynı tepkileri verecekler miydi; merak konusu!
Kaldı ki sadece o pisliği sanat diye sergilemekle de kalmadılar; bunu ifşa eden dindar öğrencileri de isimleri ve bölümleriyle birlikte fişledikleri dosyaları paylaştılar. Hocalarına "Bunlar cihatçı" diye yazarak jurnallediler. Bunun üzerine harekete geçen dindar öğrenciler, bu hedef gösterme ve linç kampanyasını deşifre ettiler.
Kampüste rahat yürüyemeyeceklerinden tutun kasap satırıyla saldıracağını söyleyene, "potansiyel canlı bomba" olduklarını iddia edenden yurt dışına başvurdukları okulları takip edip engelleyeceğini söyleyenlere değin ne ararsanız vardı. Kimse Boğaziçili dindar öğrencileri yalnız sanmak gibi bir yanılgıya düşmez umarım!..
Anamuhalefetten de çelişkili sözler sâdır oldu: CHP'li Faik Öztrak, "Bu alçak provokasyonu kınıyoruz" diye açıklama yaparken, dengeyi sağlamak için CHP'li Özgür Özel de "Yaşam biçimlerini paylaşmasam da" notunu düşerek rektör karşıtı eşcinsel harekete desteklerini bildirdi.
Sözde "muhafazakâr" Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ise mevzuyu yine hükümete bağladı ve Kâbe'yi aşağılayanları değil, "Ergen eylemini, suni gündem yapıyorlar" diyerek iktidarı suçladı.
yazının devamı
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ
Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.