Yıllardır terörle mücadele ediyoruz, çok ağır bedeller ödedik. Şimdi ABD diyor ki, “Türkiye’yi bölmeye çalışan işte teröristlerden benim Ortadoğu’da silahlı gücüm olacak çatışacak lejyoner bir ordu kuruyorum.”

Binlerce silah hibe etmesinin sebebi de bu değil miydi zaten… Ordu kurmak…

Sonra terör devleti kurup Ortadoğu’daki çatışmaları sürdürmek…

Binbir badireyi atlatan, yükselişini önleyemedikleri ve dahi meydan okumaya devam eden Türkiye’yi tehdit eden bir gücü kaim kılmak…

Güney sınırlarımızda oluşturmaya çalıştıkları terör devletinin görevi bu olacak…

Ve Afrin… (Harekat an meselesi… Belki de siz bu satırları okurken operasyon başlamış olacak…)

Fırat Kalkanı harekatından sonra en stratejik noktalarından biri. Kurmayı planladıkları terör devletinin Akdeniz’e ulaşarak sınırımızda bir terör koridoru oluşturulması yönündeki en kritik yerlerden biri…

Velhasıl en başta söylediğimiz gibi YPG’nin ne olduğu, ABD’nin ne yapmak istediği konusunda artık gizli hiçbir şey kalmadı…

Aynı şeyleri tekrarlamaya gerek yok…

Afrin Harekatı aynen Fırat Kalkanı gibi ülkemiz için bir ulusal güvenlik meselesidir…

Bu bakımdan milletin ve devletin tüm kurumlarıyla yekvücut olmasını gerektiren bir durumdur…

Ama maalesef Kılıçdaroğlu bu durumda bile bırakın yekvücut olma şuurunu, milli bir duruş ortaya koymayı.., ABD politikalarının meşruiyetinden söz edip elin gâvurunu kurtarmaya çalışıyor…

Diyor ki CHP Genel Başkanı;

“Defalarca söyledik, silah göndermeyin terör örgütlerine. Silah gönderdiler. Aynı olayı şimdi Amerika Birleşik Devletleri yapıyor…”

Yani ‘Afrin falan tanımam’ diyor..,

Yani, “ABD, teröristlere binlerce TIR silah gönderdi ama sor bakalım neden gönderdi!” diyor… (Onların yaptığını biz de yapmışız ya?!..)

ABD oğlanlarına çalışan FETÖ’nün Türkiye aleyhine sürdürdüğü “kara propaganda ve iftira kampanyalarına” (daha önce de defalarca yaptığı gibi) destek olmaya devam ediyor CHP Genel Başkanı…

Peki sorarım size…

Afrin’i.., ülkemizin bekasını.., düşmanlarımızı.., ordumuzun selametini konuştuğumuz ve muzaffer olmaları için dua ettiğimiz şu günlerde ‘koltuk bedeli’ni ödemeye çalışan CHP Genel Başkanı’na ne diyeceğiz?!..

“En hafif tabiriyle” diye başlıyorum, ama bulabildiğim o en “hafif” tabir bile bir köşe yazısına fazlaca “ağır” geliyor!..

O yüzden bu yazı burada kalsın…

Akşam
18 ocak 2018