SİYASET

Hacı Yakışıklı : 200 yıllık dava, 10 yılda çözüldü

Tarih
14 Ağustos 2016
İzlenme
4852 Kişi

27 gün boyunca insanlar il ve ilçe meydanlarında nöbet alanları kurdular. Burada sadece “tanklar gelirse” diye beklenmedi. 

Yepyeni bir nesil yetişti! 

3-5 yaşındaki çocuklar, “Allah Allah” diye ilahiler okudu; “Şehitler ölmez” diyerek Kur’an-ı Kerim ayetini toplumsal bir şekilde idrak etti. Üzerinde İslam’ın sembolü olan “hilal” ve yıldızın olduğu bayrağımızı sevinçli bir şekilde salladı. Hızlandırılmış “şuur semineri” gibi!

Meydanda sadece bir grup partili yoktu. Herkes, daha doğrusu, vatanını seven ve başka toprakların tahakkümünü reddeden herkes oradaydı. Lakin “kavim” vurgusu biraz fazla yapıldı, buna ileride değinelim, önyargılarımızı da bir kenara atalım tabii ki!

Bunun yanında kripto paralelciler ve darbe destekçileri de nöbet alanlarını boş bırakmadı. Kendilerini gizlemek için ellerine bayrak alıp en ön safa geçenleri de gördük. Lakin; “Dal rüzgârı affetse de kırılmıştır bir kere” sözü icabınca iş işten geçti.

Peki, mücadele bitti mi?

Ne yani, “tanklar durdu, jetler indi, askerler kışlaya, fetöreller kodese girdi; daha ne olsun” diyenlerden misiniz?

Bunun sonrası daima uyanık kalmak ve çoluğu çocuğu, eşi dostu, akrabayı komşuyu daima uyanık tutmaktır. Sözde sanatçılara prim vermeye devam edeceksek gönderdiğimiz tanklar daha güçlü gelir.

Şu saatten sonra Tarkan, Kenan Doğulu, Beyazıt Öztürk, Okan Bayülgen gibi ekran pasaklıları hâlâ prim yapacaksa vay halimize!

Geçenlerde toplumun “bizdendir” kabul ettiği bir gazete sürmanşetine koskoca bir Sibel Can fotosu koymuş ve “Sibel Can da Yenikapı’da” diye yazmış! Yazıktır, mücadele bunun için miydi? 240 şehit verilmiş, 5 milyon vatansever meydana aynı anda hem de parti gözetmeden katılmış; ama siz tutup manşete eski dansöz, hatta şu anda bile dansöz olan Sibel Can’ı koyuyorsunuz. Olmaz beyim olmaz!

Bazı adamlar, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la fotoğraf çektirince kendilerini kurtaracaklarını sanıyorlar. İyi de hem gidip Reis’le foto çekileceksin, hem de Pensilvanya’nın tasması boynunda duracak! Olmaz beyim olmaz!

Millet, Erdoğan’ı “uzun adam” olduğu için değil; dava adamı olduğu için seviyor. Bizim içimizden biri olduğu için seviyor. Secdeye alnını koyduğu, Kur’an’a gönül verdiği için seviyor. Bunlar olmasaydı biz Erdoğan’ın yerine, gider Ahmet Necdet Sezer’i de severdik. Ama bakınız, bugün Ahmet Necdet Sezer’in adını dahi yâd eden yok!

Bunca darbe kalkışmasında hiç kimse Necdet Sezer, Süleyman Demirel, İsmet İnönü, Erdal İnönü, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Kenan Evren gibi isimleri zikretmedi; en azından hayırla zikretmedi.

Kıymetli merhum hocamız Necmettin Erbakan, şehit Muhsin Yazıcıoğlu, Adnan Menderes, Turgut Özal gibi liderler dualarla anıldı.

Bütün bu dirilişin siyasi silsilesi onlar ve niceleridir. Bunun toplumsal destekleyicisi kıymetli hocalarımız, şairlerimiz, sanatçılarımız çok şükür ki saymakla bitmez; zaten bitmesin de!..

Tüm bunların sonucu olarak büyük bir lider olan Recep Tayyip Erdoğan doğmuştur. Yani Erdoğan bir sebep değil, bir sonuçtur! İyi bir sonuçtur ve devamı gelecektir.

Necmettin Erbakan’ın planı yine başarılı oldu. 

İçerideki birçok düşman tek tek düştü. 28 Şubat’ın hepsi olmasa da çoğu zalimleri milletin tokadını yedi. Darbeci zihniyet yuhalandı, Avrupa’nın gerçek yüzü ortaya çıktı. Artık yeni Türkiye toplumu Avrupa’nın çağdaşlık anlayışını gayet net görüyor. En önemlisi de Çanakkale’den bu yana bize aşılanan “aşağılık kompleksi”nden kurtulduk. İngiltere’de asgari ücretle çalışan bir İngiliz, bizim ülkemize turist gibi gelince İngiliz Kralı gibi davranıyorduk. Bu bitti! Gelsinler ama hadlerini de bilsinler. Daha yüzlerce mevzu var ama şimdilik duralım.

Ne demiştik. Necmettin Erbakan’ın planı yine başarılı oldu. 

Fakat son yaşananlar “planın finali” değil!

YeniAkit
14 Ağustos 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER